Alevi Haber Ajansi

‘Nükleer santrallerden vazgeçilmeli, doğanın korunmasına odaklanılmalıdır’

PİRHA- Mersin Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu, Türk Tabipleri Birliği Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Mersin Akkuyu Nükleer Santraline üç kilometreye kadar yaklaşan orman yangınına dair açıklama yaptı.  “Nükleer santraller daha açılmadan sağlığı tehdit ediyor” denilen açıklamada, Akkuyu Nükleer Santrali’nin kapatılması ve nükleer santrallerden acilen vazgeçilmesi gerektiği vurgulandı.  

Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Mahallesi’nde 7 Eylül 2022 tarihinde saat 07.00 sıralarında başlayan orman yangını, rüzgarın da etkisiyle büyüyerek Silifke’nin Hırmanlı Mahallesi’ne kadar yayıldı. Geçen yıl da komşu orman alanlarında birkaç noktada yangın çıkmıştı.

Mersin Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu, Türk Tabipleri Birliği Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Mersin Akkuyu Nükleer Santraline üç kilometreye kadar yaklaşan orman yangınına dair açıklama yaptı.

29 saatte söndürülen bu orman yangınında ilk belirlemelere göre 1.500 hektar alanın zarar gördüğüne dikkat çekilen açıklamada, “İki ilçede etkili olan yangın nedeniyle tedbir amaçlı 303 konut boşaltılmış, 790 kişi tahliye edilmiştir. Sağlık Bakanlığı açıklamasına göre, yangında biri ağır olmak üzere 25 kişi müdahale gerektirecek şekilde etkilenmiştir. Yaşanan bu yangında yaralananlara geçmiş olsun diyor ve acil şifalar diliyoruz” denildi.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, YANGINLARIN ANA İTİCİ GÜCÜ”

Orman yangınlarının, tüm canlıların sağlığını olumsuz etkileyen ciddi bir ekoloji ve halk sağlığı sorunu olduğunun belirtildiği açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:

“Orman yangınlarının sıcaklık, nem ve rüzgardan doğrudan etkilendiğini biliyoruz. İklim değişikliği, bu yangınların ana itici gücü olarak görülüyor. Artan hava sıcaklıkları, daha fazla ağacın yanmasına sebep olan daha kurak koşulları oluşturmakta. Orman yangınları, ülkemizde ve dünyada giderek artmaktadır. Dünyanın kuzey bölgeleri daha hızlı ısınıyor ve bu da daha uzun yangın sezonlarına yol açıyor. İklimsel değişiklikler ve yanlış orman politikaları, sorunu ağırlaştırmaktadır.”

“ORMAN EKOSİSTEMİNİN KORUNMASI ESAS ALINMALIDIR”

Açıklamada “Neler Yapılmalı?” denilerek dair şu önerilerde bulunuldu:

“*Doğa olaylarının insan eliyle afetlere dönüştürülmesinin önüne geçilmeli, ekoloji bilinci kurumlarda, okullarda yaygınlaştırılmalıdır.

*İktidar “küresel ısınma” ve “iklim krizi”ne karşı ekolojik, ekonomik, toplumsal ve kültürel somut, bilime dayalı önlemler almalıdır.

*Küresel ısınmaya karşı bilim insanları ile birlikte eylem planları hazırlanmalı, bu planlar hiçbir politik kaygı gözetmeden kararlılıkla uygulanmalıdır.

1954 yılında çıkarılan ve 2020 yılı sonuna değin tam 42 kez değiştirilen 6831 sayılı Orman Kanunu yeniden düzenlenmeli, ormanları enerji ve madencilik projeleri, turizm projeleri ve yapılaşmaya açan maddeler kaldırılmalı ve orman ekosisteminin korunması esas alınmalıdır.

*Orman ekosistemini insan etkileşimine açarak, ekosistemi bozan ve yangın olasılığını arttıran tüm faaliyet ve projeler bilimsel olarak incelenmeli ve uygun olmayan faaliyet ve projelere izin verilmemelidir.

*Ormanlar, yeterli personel ve teknik donanıma sahip, birbirini görecek gözetleme kuleleri, dronelar ve helikopterlerle 7 gün, 24 saat izlenmeli ve erken uyarı sistemi oluşturulmalıdır.

*Kritik bölgelere, özellikle ulaşımı olmayan yerlere acilen ve yeterli kapasitede yangın göletleri kurulmalı ve başka amaçlarla kullanılmalarına izin verilmemelidir.

*Orman yangınlarını önleme ve söndürme çalışmaları için devletin kendi filosunda (kiralık olmayan) gerektiği kadar uçak, helikopter, yangın söndürme aracı, arazöz, diğer makine ve ekipman hazır bulundurulmalı ve yeterince nitelikli personel istihdam edilmelidir.

*Resmi ve özel kurumlar tarafından büyük, küçük yerleşim yerlerinin acil yangın önleme ve müdahale planları hazırlanmalıdır.

*Orman yangınlarından sonra; vatandaşların rutin yaşamlarına hızla geri dönebilmesi için sosyal devlet anlayışı içinde daha çok kamusal destek sunulmalıdır.

*Yanan yerlerin rehabilitasyonu konusunda “fidan dikme seferberliği” yerine, bilim insanlarının önerileri doğrultusunda bölgenin ekosistemine uygun doğal, bilimsel rehabilitasyon yöntemleri uygulanmalıdır. Yanan yerler asla enerji, maden, turizm, konut gibi projelere açılmamalıdır.

*Yanan bölgelerde ve çevrelerinde avcılık yasaklanmalıdır.

*İyileştirmeye dönük açıklamalar ve uygulamalar şeffaf olmalı, güven duygusu zedelememelidir.”

“NÜKLEER ENERJİ İKLİM KRİZİNE KARŞI ÇÖZÜM DEĞİL, AKSİNE TEHDİTTİR”

Yangının, Akkuyu Nükleer Santrali’ne 2,5-3 km. yakınına kadar ulaşması haklı olarak büyük bir paniğe neden olduğunun vurgulandığı açıklamada son olarak, “Termik santrallerin ve nükleer santrallerin var olan zararlarının yanı sıra yangınlardan etkilenmesinin ne büyük tehlikeler doğurabileceği ortadadır. Nükleer enerji iklim krizine karşı çözüm değil, aksine tehdittir. Akkuyu Nükleer Santrali kapatılmalı ve nükleer santrallerden acilen vazgeçilmelidir” denildi.

PİRHA/MERSİN

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak