PİRHA-Kürt gazeteci ve yazar Musa Anter’in katledilmesine ilişkin 30 senedir süren davanın son duruşması, dosyanın zaman aşımına 5 gün kala Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 Eylül günü görülecek. Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan Anter’in oğlu Dicle Anter, “Babamın öldürülmesi devlet operasyonuyla olmuş bir olaydır. Tanıklar Abdulkadir Aygan, Orhan Miroğlu ve Süphan Mete’nin mahkemede sanık olarak dinlenmesi gerekiyor” dedi.
Kürt gazeteci ve yazar Musa Anter, belediye tarafından düzenlenen festival için gittiği Diyarbakır’da 20 Eylül 1992 günü Seyrantepe semtinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Saldırı sırasında Anter‘in yanında olan ve bugün AKP Merkez Karar Ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi olan Orhan Miroğlu ise yaralı olarak kurtuldu. Anter‘in öldürülmesine ilişkin 30 yıldır görülen dava dosyasında zaman aşımı riski yüksek ihtimal olarak görülürken, davanın son duruşması zaman aşımına 5 gün kala (20 Eylül) Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yarın görülecek.
“BABAMIN ÖLDÜRÜLMESİ DEVLET OPERASYONUYLA OLMUŞ BİR OLAYDIR”
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele (JİTEM) Ana Davası ve 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından Dersim’de öldürülen Ayten Öztürk dosyasıyla birleştirilen davaya ve zaman aşımı riskine ilişkin PİRHA‘ya açıklamalarda bulundu.
Türkiye siyasi tarihinde faili meçhul cinayetlerle anılan 1990’lı yıllarda yaşananlara değinen Anter, “30 yıllık zaman içerisinde Türkiye’deki aydın kesime yönelik olan cinayetlerin çoğu politik olarak işlenmiş cinayetlerdir. O dönemin hükümetleri, devlet yetkilileri bu konularda duruma vakıftırlar. Babamın öldürülmesi devlet operasyonuyla olmuş bir olaydır. Kutlu Savaş, Susurluk raporunda bunu gayet güzel bir şekilde dile getirmiştir. ‘Musa Anter’in öldürülmesi bir hatadır. Musa Anter bu işin felsefesiyle uğraşıyordu’ demiştir raporunda” ifadelerini kullandı.
“AYGAN, MİROĞLU İLE METE’NİN SANIK OLARAK DİNLENMESİ GEREKİYOR”
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) eski yöneticisi Mehmet Eymür‘ün, Orhan Miroğlu ile ilgili olarak “Biz Orhan Miroğlu’nu Tayfun olarak biliyorduk” sözlerini de hatırlatan Anter, Miroğlu’nun da sanık olarak mahkemede dinlenmesi gerektiğini kaydetti. Anter, şöyle konuştu:
“Babamın elinde bir silah yoktu. Onun elinde kurşun kalem vardı. Esasında çözülmesi aşikâr bir olay. Tanıklar Abdulkadir Aygan, Orhan Miroğlu ve Süphan Mete’nin mahkemede sanık olarak dinlenmesi gerekiyor. Ama maalesef bu aşamaya gelemedik. Bu kişilerin ifadeleri alınmadan 30 yıllık zaman aşımı bitmiş olacak. Bu kişilerin konuşması önemli. Çünkü Mehmet Eymür, Miroğlu’nu “Tayfun” olarak bildiklerini söylemişti. Bunu yalanlamadı. Miroğlu şu an hem AKP’de milletvekili hem de MKYK’de görev alıyorsa bugüne kadar delilleri neden ortaya koymadı? Devletin arşivlerini ortaya çıkarmadı? İnsanın kafasında şüpheler uyandıran konular bunlar.”
Anter son olarak dosyanın zaman aşımına uğraması halinde ilk olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacaklarını, oradan gelecek olumsuz bir sonuca göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceklerini belirtti.
NE OLMUŞTU?
1992’de Diyarbakır’da gerçekleşen Musa Anter cinayetine ilişkin dava zaman aşımına günler kala, 5 Temmuz 2013’te açıldı. Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen JİTEM davası ile Musa Anter cinayetine ilişkin Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava birleştirildi. Sanıklar Mahmut Yıldırım (Yeşil), hakkında yakalama kararı bulunan Abdulkadir Aygan (Aziz Turan) ve emekli Albay Savaş Gevrekçi ile tek tutuklu sanık Hamit Yıldırım, “Taammüden cinayet işlemekten” ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, “Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvikten” de 20 yıla kadar hapisle yargılanıyor. Sanık avukatlarının talebiyle dava, “güvenlik gerekçesiyle” Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledildi.
Barış KOP / İSTANBUL
Yoruma kapalı.