Urla Villaları için gereken kılıf uyduruldu.
İzmir – Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik değişikliğinin etkilediği davalardan birisi de kamuoyunda ‘Urla Villaları’ olarak bilinen içerisinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da villalarının olduğu ileri sürülen Urla Zeytineli Hacılar koyundaki villalar oldu.
AKP Hükümetinin son dönemde yaptığı yasal düzenlemelerden birisi olan Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik değişikliğinin Urla Villaları sürecini nasıl etkilediğinin izine düştük. Görüşlerine başvurduğumuz Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Sekreteri Ömer Erlat, Urla Villalarının bulunduğu 20 adet parselin 1. derece doğal sit alanı iken, 3. derece doğal sit alanına dönüştürülmesi kararının İdare mahkemesinde iptal ettirildiğini aktardı. Erlat, “Bu yönetmelikte 2012 tarihli haline göre yapılan en önemli değişiklik doğal sit alanı ilanına ilişkin gerekçe raporu ve biyoçeşitlilik raporu aranmadan planlamanın yapılacak olması ile plan yapılıncaya kadar geçiş döneminde yapılaşma uygulamasına ilişkin sürenin uzatılması oldu. Özü, doğal sit alanlarında yapılaşma ve plan koşulları objektif koşullara değil idarenin keyfi uygulamalarına terk edildi” dedi.
VİLLALARI KILIFINA UYDURACAKLAR
Urla Villalarının bulunduğu parsellerin, İzmir 2. İdare Mahkemesi kararına göre 1. derece doğal sit alanı olduğundan yapılaşmanın mümkün olmadığını kaydeden Erlat, “Planlamaya dair yönetmelik de bu nedenle konuyla ilgili değil. Ancak, bir kaç ay önce Urla Villalarının bulunduğu parsellerin koruma statüsünün -yargı kararına rağmen- 1. derece doğal sitten (Yeni yönetmelikteki tanımla; Kesin korunacak hassas alan) 3. derece doğal site (Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım) alanına dönüştürüldüğünü bunun da ilan edildiğini öğrendim. Buna göre Urla Villalarındaki yapıları bir şekilde kılıfına uyduracaklar görünüyor” dedi.
MAHKEME KARARINI UYGULAMADILAR
Villalarla ilgili açılan davaları yakından takip eden Av. Şehrazat Mercan da Av. Erlat’ın verdiği bu son bilgiyi doğruluyor. Mercan, “Geçtiğimiz ağustosta yapılan yarımada ile ilgili revizyonda o alanlar yeniden değerlendirildi. Mahkeme kararları uygulanıp buraları 1. derece doğal site dönüştürülmesi gerekirken mahkeme kararlarının tersine o koyu 3. doğal sit yaptılar. Yani görevlerini kötüye kullanarak mahkeme kararlarını uygulamayıp bildiklerini okudular yine” dedi. Mercan, “Şehir Plancıları Odası (ŞPO) ağustostaki revizyon planına karşı dava açtı. Ben şimdi o davaya müdahil olacağım” dedi.
MİLYONLARCA HEKTARLIK ALAN KORUMASIZ KALIYOR
ŞPO İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer ise yönetmeliğe konu olan sit statülerindeki değişikliklerin ilkinin İzmir’de Çeşme, Karaburun, Urla, Seferihisar ve Güzelbahçe ilçelerinin bir kısmı için geçen yıl askıya çıktığını aktararak “Bu alanların içinde Urla Zeytineli Hacılar Koyu da var” dedi. Şenyol’un gönderdiği Çevre ve Şehircilik Bakanlığına açılan dava dilekçesinin en son cümleleri yönetmelik değişikliği ile yapılmak istenenleri örnekliyor. ŞPO adına davayı açan Av. Koray Cengiz yürütmeyi durdurma istemli dava dilekçesinde bir bütün olarak korunan alan olarak tescil edilmiş ve kesin korunacak alan olarak belirlenmiş bir alanın derecesinin değiştirilmesinin diğer parçaların da telafisi mümkün olmayacak tahribatlara açık hale getireceği uyarısında bulunuyor. Cengiz dilekçeyi “Koruma statülerini değiştirerek bütüncül koruma yaklaşımını ve geçmişte elde edilmiş koruma niteliklerini ortadan kaldırmak, yasal boşluklar ve mevzuat eksiklikleri yaratarak karar verici olarak tarif edilen Bakanlık aracılığı ile milyonlarca hektar koruma alanında çeşitli yatırımlar yapılmasının önünü açmak gelecek kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşamasını tehlike altına atmak demektir” diye bitiriyor. Son yönetmelik değişikliği ile korunan alanları bekleyen tehlikenin özü tam da bu işte.
Özer AKDEMİR/Evrensel
Yoruma kapalı.