Cumartesi Anneleri adalet arayışının 616. haftasındaki eylemlerinde Abdullah Canan’ın akıbetini sordu. “616. haftada adalet çağrısı yapıyoruz” diyen Sebla Acar, “Katiller bulunsun. Adaletin, hukukun üstünlüğü ve barış çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Eylemde ilk konuşmayı gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır yaptı. Kırbayır “21 yıldır, 616 haftadır adalet çağrımızı yeniliyoruz. Bizlerin darbenin her türlüsüne karşı olduğumuzu bu coğrafyada yaşayan herkes biliyor. Bizden uzak durun, bizim konuşmamızı engellemeyin, eğer konuşmamız kısılırsa bizim çıkaracağımız gaz, AİHM’in burun kemiklerini titretir” dedi.
Cemil Kırbayır’ın ardından 1980 kayıplarından Nurettin Yedigün’ün abisi Muzaffer Yedigün’ün konuştu. Yedigün şunları ifade etti:
“35 yıldır abimi arıyorum. Bizi yönetenlere sesleniyorum bizden korkmayın çünkü siz 15 Temmuz’u yaşadınız biz 1981’i yaşadık. Biz insanlarımız için sevdiklerimiz için kemik için annelerimiz ağladı başka insanlar ağlamasın, bu ülkede demokrasi olsun, barış olsun, insan hakları olsun diye mücadele ediyoruz. Bizden korkmayın, biz bu ülkenin vicdanlarıyız, sesiyiz. Bu ülke hepimizin, bu coğrafya hepimizin, bu gemi hepimizin batarsak hep beraber batarız.”
Hasan Ocak’ın abisi Ali Ocak da, “22 yıldır bu meydanda toplumun ve devletin bu coğrafyada yaşanan insanlık suçlarıyla yüzleşmesi, hesaplaşması için buradayız. Adalet, özgürlük, hakikat arıyoruz. Geleceğimizi kapkaranlık görüyoruz. Bu kaostan çıkmamızın yolu işlenen insanlık suçlarıyla yüzleştiğimiz ve hesaplaştığımız gündür” diye konuştu.
1995’te kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun ise şunları söyledi. Tosun, “Biz 1995’ten bugüne kadar kayıplarımız için buradayız. Anlayamayanlar için tekrar söylüyorum kayıplarımızın kemikleri bulunsun. Failler bulunsun” çağrısında bulundu.
Konuşmaların ardından Abdullah Canan’ın abisi Tayüp Canan seslendi. Canan ” Geçen hafta hak arayanlara bir saldırı oldu, bizim burada olmamızdan rahatsız iseniz, devlet arşivlerindeki belgeleri açın evrensel hukuk kuralları içinde yargılayın, kemiklerimizi verin bizler bu alana gelmeyelim yoksa bizler 611 milyon hafta burada olacağız” ifadelerini kullandı.
616. haftanın basın metnini Av. Gülseren Yolleri okudu. Yolleri, şunları dile getirdi:
” Bu hafta gözaltında kaybedilişinin 21. yılında Av. Tahir Elçi’nin takip ettiği davalardan biri olan “Abdullah Canan için adalet istiyoruz!” demek için buluştuk. Abdullah canan 17 Ocak 1996 sabahı otomobiliyle Hakkari’ye giderken yolda askerler tarafından durdurularak gözaltına alındı. Abdullah Canın’ın gözaltında olduğu inkar edildi. 21 Şubat 1996’da cansız bedeni, işkence görmüş bedeni bulundu. Abdullah Canan’ı gözaltına alanlar, işkence ile sorgulayanlar katledenler belidir. Devlet, Abdullah Canan kaybedilmesindeki sorumluluğunu kamuoyuna açıklamalıdr. Abdullah Canan davasındaki 21 yıllık cezasızlık son bulmalıdır.”
Yoruma kapalı.