Alevi Haber Ajansi

Gözaltındaki gazetecilerin ifade işlemleri başladı

PİRHA- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma kapsamına gözaltında tutulan 20’si gazeteci 22 kişinin emniyetteki ifade işlemleri başladı. DFG ve MGKP yaptıkları ortak açıklamada, asıl amacın gazetecilik faaliyetinin hedef alınması olduğunu belirterek, “Özgür basın susturulamaz” dedi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma kapsamında 8 Haziran’dan buyana gözaltında tutulan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, JİNNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel, Mehmet Yalçın, Abdurrahman Öncü, Lezgin Akdeniz, Kadir Bayram, Feynaz Koçuk ve İhsan Ergülen’in emniyetteki ifade işlemleri başladı.

Gazetecilerin soruşturma dosyasındaki kısıtlama kararı sürüyor.

DFG İLE MGKP’DEN AÇIKLAMA

Polislerce baskın yapılan JİNNEWS binası önünde Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MGKP) de açıklama yaparak, “Hakikatin sesi olmaya devam edeceğiz” diyerek gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.

Açıklamanın Kürtçesini MKGP Sözcüsü Roza Metîna, Türkçesini de JINNEWS editörü Bêritan Canözer okudu. İçte ve dışta yürüttüğü savaş politikalarıyla ülkeyi uçuruma sürükleyen AKP-MHP iktidarının, uzun bir süredir toplumun tüm kesimlerini yargı sopasıyla susturmaya, sindirmeye ve korkutmaya çalıştığını belirten Canözer, iktidarın savaşa, şiddete ve baskıya karşı direnen kesimleri hedef aldığını söyledi.

“ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ”

JINNEWS bürosuna yapılan baskını da hatırlatan Canözer, JİNNEWS’in “Erkekler ne der diye düşünmeden yazıyoruz” şiarıyla yola çıkan gelenekten geldiğini ve tüm zorluklara rağmen özgür kadının sesi olduğunu söyleyerek, “Kürt kadın gazetecileri çok yönlü iktidar tarafından hedef haline getiriliyorlar. 8 Haziran’daki operasyonda bir daha gördük ki iktidar hakikatin ortaya çıkmasından, topluma ulaşmasından korkuyor. Kendisine karşı kimsenin ses çıkarmasını hazmedemiyor. Evet, faşizm en çok özgür sesten korktuğunu biliyoruz. Bir dönem ‘Kürtçe ıslık çaldı’ diye cezalandırılan insanlar örgütlenip kendini ifade etmeye başlayınca, bu hukuksuzluğu teşhir edince özgür basın farklı adlandırmalarla hedef haline getirildi. Operasyonun isminin önüne bir örgüt ismi ve yapılanma kelimesi getirilerek gerçekler çarpıtıldı. Bu durum halen devam ediyor. Ama asıl amacın gazetecilik faaliyetinin hedef alınması olduğundan da kuşkumuz yok” dedi.

Halen birçok gazetecinin yargılandığını hatırlatan Canözer, birçok meslektaşlarının ise cezaevinde olduğunu söyledi. Yargılamaların tümünde gazeteciliğin suç olarak gösterildiğini belirten Canözer, “8 Haziran’da yapılan bu operasyonun da amacının ne olduğunu da gayet iyi biliyoruz. Bundan dolayı ne kadar kriminalize ederseniz edin, ne kadar baskı uygularsanız uygulayın, hakikatin sesi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha yineliyor, tüm arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmaları çağrısı yapıyoruz” dedi.

Açıklama atılan “Özgür basın susturulamaz” sloganlarıyla son buldu.

(HABER MERKEZİ)

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak