PİRHA-Alevi gençler, zorunlu din dersleriyle asimilasyona uğradıklarını belirterek, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını ve Diyanet’in kapatılması gerektiğini ifade ettiler.
Zorunlu din dersi dayatması ulusal ve uluslararası mahkemelerde alınan kararlara karşın artarak sürüyor. Yürütülen kampanyalar ve hak talepleri on yıllardır görmezlikten gelinirken, AKP döneminde ‘dinselleştirilmiş’ eğitim modeline geçildi. Bunun sonucu olarak da Alevi öğrenciler nefret diline ve ayrımcılığa maruz kaldı, kalmaya devam ediyor.
Müfredatın bir bütün olarak dinselleştiği tepkisinde bulunan eğitimciler ve eğitim sendikalarının yanı sıra Alevi yurttaşlar da çocuklarının din derslerinin zorunlu olmasına karşı çıkıyorlar.
Diyanet İşleri Başkanlığı da (DİB), hem kendi programı dahilinde hem de Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içersinde, okuldan, eve, sokaktan üniversitelere kadar bir çok alanda faaliyet yürütmeye devam ediyor.
Zorunlu din derslerine maruz kalan ve kalmaya devam eden Alevi gençler hem okulda yaşadıklarını hem de Diyanet’e dair düşüncelerini Can TV’ye anlattılar.
“DİYANET DEYİNCE AKLIMA KARANLIK GELİYOR”
Diyanet deyince aklına karanlık geldiğini belirten Yıldırım adlı genç, “‘Ülkemizi ileriye götürmek için hiçbir çaba sarf edilmiyor. Ülkemizi geriye götürdüğünü düşünüyorum. Hatta bir yerde okumuştum, duymuşsunuzdur. ‘Babanın kız çocuğuna şehvet duyması caizdir’ diye bir kelime kullandıktan sonra bu ülkedeki insanların nasıl Diyanete saygılı olması bekleniyor” diyerek, “Bu ülke bu düşünceden nasıl kurtulur?” diye sordu.
Yıldırım, Türkiye’nin ‘Din Devleti’ne dönüştürüldüğünün altını çizerek, “Çünkü her yerde din dayatması görüyoruz artık. Yani baskılar olsun, insanların konuşma şekli olsun, siyasilerin yaklaşımı olsun. Her zaman siyasiler din üzerinden yaklaşıyorlar. Bizim insanımız böyle değildi, bu değildi. Ama artık görüyorum ki insanlar çok kötüye gidiyor. Din üzerinden, insanların hassas olduğu yerlerden vurarak ülkemizi din devleti haline götürüyorlar” dedi.
“ASİMİLASYON ÇABALARI DEVAM EDİYOR”
Zorunlu din dersinin başta Alevi çocuklar olmak üzere tüm okul çağındakilere bir dayatma olduğunu belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Otobüste gittiğim sırada birkaç çocuk otobüse bindi. İlkokul çocukları. Henüz on yaşlarında yoklar. İmam hatipte okuduklarını söylüyorlar. Aralarında sohbet ederken namaz kılmak istemediklerini ve namaz kılmak yerine oynamak istediklerini konuşuyorlardı. Bunların zorunlu olarak yapıldığını dile getiriyorlar. Aileler de burada çok bilinçsiz davranıyor bence. Çünkü o çocuğun kendi kararları olmalı. Kendine göre yaşayış şekli olacak. Dayatılıyor. Kendi dinlerini dayatıyorlar. Asimilasyon çabaları devam ediyor. Önceden de vardı, şu anda devam ediyor, gelecekte de devam edecek. Bizler ses çıkartmazsak, tabii ki devam edecek. Türkiye İslam devleti haline getirilmeye çalışılıyor. Bu yüzden Diyanet kapatılsın.”
“İNANÇLARI YOK SAYACAKSA DİYANET KAPATILSIN”
Berkay adlı genç de, Diyanet’in yapısına dair eleştirilerde bulunarak, “Bütün inançlara ve dinlere eşit bir Diyanet sistemi olacaksa kapatılmasın. Ama herkese eşit bir nazar ile bakacaksa. Çünkü Türkiye’de 84 milyon insanın içinde hepsinin farklı düşüncesi var. Ancak insanları asimile edecekse, tekleştirmeye çalışacaksa, inançları yok sayacaksa tabi ki Diyanet kapatılsın” diye konuştu.
İlker ise, zorunlu din derslerinde yaşadığı travmayı ‘korkuyordum’ şeklinde tanımlayarak, “Bir şey sorar bilemem. Ya da bir gün ‘Alevi misin, Sünni misin?’ gibi bir soru alırım. Alevi olduğumu söylersem belki diğer hocalarımla konuşur benim notum düşer. Ya din dersinde bana kötü davranırsa, gibi bir korku yaşadım. Onun için de Alevi olduğumu bu zamana kadar söylemedim” diye belirtti.
Alevi olduğu için hem arkadaşları hem de arkadaşlarının aileleri tarafından ayrımcılığa uğradığına işaret eden İlker, “Diyanet asimilasyon politikaları yürütüyor. Diyanet gençlere karışacaksa kapatılsın” ifadelerine yer verdi.
Rohat EMEKÇİ-Diren KESER/PİRHA
İLGİLİ HABERLER:
1-‘Zorunlu din dersinde ayrımcılığa uğradık, sınıfta kalmamak için sure ezberledik’
2-‘Namaz kılmadığımız için dersten atıldık, şiddet gördük’
3-‘Ne kadar üzerimize gelinirse gelinsin inancımızı sürdüreceğiz’
4-‘Zorunlu din dersleri bizde travmalara neden oldu’
5-‘Ayrımcılığa uğramamızın en büyük nedeni din-devlet-eğitim işlerinin birbirinden ayrılmaması’
6-‘Fişlendik, zorla sureler ezberletiliyordu, namaza zorlanıyorduk’
7- ‘Günahkar, cehennemde yanacaksın’ sözleri psikolojimi bozdu
8- ‘Alevi olduğumuz öğrenildiği andan itibaren baskı uygulanmaya başlanıyor’
9-‘Beynimizi yıkamaya çalışıyorlar; asimile olmamak için mücadele ediyoruz
Yoruma kapalı.