PİRHA- DTK, HDK, DBP ve HDP, TSK uçakları tarafından Mexmûr, Şengal ve Dêrik’in bombalanmasına ilişkin açıklama yaptı. Söz konusu saldırıyı “IŞİD’in yarım bıraktığının tamamlanması” olarak değerlendiren DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz “Kürt halkı asla kazanımlarından vazgeçmeyecektir” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Demokratik Partisi (HDP), yakın zamanda sivil yerleşim yerlerine yönelik artan saldırılara ilişkin ortak açıklama yaptı.
TSK uçakları tarafından 1 Şubat’ta başlayan saldırılar kapsamında 3 merkezi sivil alanının bombardımana tutulduğuna dikkat çekildi. Söz konusu saldırılarda, Mexmûr, Şengal ve Dêrik’in yoğun bombardımana tutulduğu ifade edildi.
Diyarbakır’da yapılan açıklamada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Şengal halkına dönük soykırımlara dikkat çekerek “Asla boyun eğilmeyecektir” dedi. Kürt halkının kazanımlarının hedefe alındığını söyleyen Saliha Aydeniz, şu konuşmayı yaptı:
“Bu saldırıda, Mexmûr, Şengal ve Dêrik’i özellikle seçmiştir. Çünkü 3 merkez DAİŞ’e karşı mücadele veren, Ortadoğu ve Kürdistan coğrafyasında insanlık adına suç işlemelerini engelleyen ve bunun mücadelesini veren 3 merkezdir. O yüzden bilinçli seçildi. Şengal 21 kez bombardımana tutuldu. Şengal’e karşı bu kadar düşmanca, soykırımcı bir yaklaşımla bombardımanın sebebi DAİŞ’in 2014’te yürüttüğü 73’üncü Fermanı’nı, 74’üncüyü tamamlamak adına yapılmasıdır. Ama Şengal halkı yalnız 74’üncü fermanı yaşamamak için kendi oluşturduğu sistemde mücadelesini verecektir ve soykırım girişimcilerine asla boyun eğmeyecektir. Biz Kuzey Kürdistan halkı olarak Şengal halkının yanında olduğumuzu ve saldırıyı kınadığımızı belirtiyoruz.
Mexmûr halkının verdiği mücadele ile Hewlêr korundu. Hewlêr’in korunması Kürdistan’ın kazanımlarını koruma savunmasıdır. Buradan da Mexmûr’un hedef alınması Kürdistan kazanımlarına yönelik yürütülen bir saldırıdır. Yine Dêrik’e saldırmasının da, Kobanî’de yenilgiye uğrayan, sonun başlangıcını yaşayan, ikinci yenilgisini de Dêrik’te almıştır. Derik’in seçilmesinin nedeni de tam da budur.”
“IŞİD’İN YARIM BIRAKTIĞINI TAMAMLAMAK AMAÇLANMIŞTIR”
“10 gün önce Hasekê’de Kobanî düştü diyenler yenilgiye uğradı. IŞİD çetelerinin yeniden palazlandırıldığı, yeniden TSK elinde olan yerlerden geçerek Hesekê’de bu saldırıyı gerçekleştirmelerinin hemen arkasında bu saldırının olması Hesekê’de boşa çıkarılan bu oyunun intikamını alma girişimidir. Buradan evet TC devleti, TSK, Kürt halkının 4 parça Kürdistan kazanımlarını yerle bir etmek, statüye en yakın olduğumuz bir dönemde bu saldırıyı gerçekleştirmesi IŞİD’in yarım bıraktığının tamamlanması olarak değerlendiriyoruz.
Bu saldırının Kobanî zaferinin yıl dönümüne yakın bir dönemde gerçekleştirilmesi de bu AKP ve MHP faşist ittifakının saldırısı olarak değerlendiriyoruz. Bu saldırıları DBP, DTK, HDK, HDP olarak şiddetle kınıyoruz. Kürt halkı asla kazanımlarından vazgeçmeyecektir. Bu saldırılarda yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet diliyoruz. Hesekê’de insanlık adına savunma gerçekleştiren 121 şehidi de saygıyla anıyorum. Bu saldırılar sonuç almayacaktır, bu saldırılar tükenmişliğin saldırılarıdır. Kürt halkının başı sağ olsun.”
“ÇÖZÜM ERTELENDİKÇE İKTİDARLAR ÇÖKÜŞ İÇİNE GİRMİŞTİR”
Basın açıklamasında söz alan bir diğer isim de HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek oldu. “Kalkan her savaş uçağı elektrik faturalarına zam olarak yansımaktadır” diyen Çiçek, şu konuşmayı yaptı:
“AKP ve MHP ittifakı çöküş ve çözülüş içindedir. Kendisinden önceki iktidarlarla aynı yöntemi denemektedir. Kürt sorununun çözümsüzlüğü bu ülkede iktidarlarının ömürlerini uzattığı gibi, çözüm ertelendikçe iktidarlar çözülüş ve çöküş içine girmiştir. Bu AKP’yi de bekleyen bir sondur. Biz buradan Amed’den Kürdistan’ın kalbinden Türkiye halklarına sesleniyoruz. Kürt meselesinin çözümsüzlüğü sadece Kürtlerin sorunu değildir, Kürt meselesinin çözümsüzlüğü Türkiye halklarının, emekçilerinin yoksulluğu demektir. Kalkan her savaş uçağı elektrik faturalarına zam olarak yansımaktadır.
Kürt meselesi çözümsüz kaldıkça Türkiye halkları açlığa, yoksulluğa mahkum edilmektedir. Kürt meselesinin çözümüne toplumsal çözüm perspektifi geliştirmediğimiz sürece, Türkiye halklarının Türkiye sosyalist ve devrimcilerinin müdahalesi geliştirilmediği sürece Kürt sorunu iktidarların tekelinde kaldığı sürece, çözümsüzlüğe mahkum edilecek ve bu girdapta sadece Kürtler değil Türkiye emekçileri de kaybedecektir. Demokratik Cumhuriyet mücadelemizin esaslarından biri olan Kürt meselesinin çözümünü Türkiye’de bütün mücadele alanlarında ele almak ve geliştirmek zorundayız. Bu saldırdılar daha fazla bizleri Türkiye demokrasi güçlerini birleşik ve yan yana gelmeye zorluyor. Sadece direnerek değil, birleşerek kazanacağımızı biliyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.