PİRHA-Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının 27’inci yılında İstanbul’da yapılan anmada konuşan Avukat Eren Keskin, “27 yıldır devlet aklı hiç değişmedi. O dönem bu kararı veren Tansu Çillerler, Mehmet Ağarlar hala iktidarın yanında var olmaya devam ediyorlar. Hakkımızda birçok dava ve hapis cezası var. Fakat hiçbir yere gitmiyoruz. Çünkü ölülerimize borcumuz var. Biat etmiyoruz. Biat etmemek özgürlüktür” dedi.
Özgür Ülke gazetesinin İstanbul Kadırga’daki teknik binası, Cağaloğlu’ndaki merkez bürosu ile Ankara’daki merkez bürosunun eş zamanlı olarak bombalanmasının üzerinden 27 yıl geçti. Saldırıda gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız hayatını kaybederken; onlarca çalışanı da yaralandı. Yaralılar, hastanelerdeki tedavilerinin ardından gözaltına alındı. Saldırıya ilişkin açılan soruşturmada ise hiçbir sonuç alınmadı.
Dönemin Çiller hükümeti sözcüsü Yıldırım Aktuna yaptığı açıklamada, yetkililerin Türkiye hükümetini zor durumda bırakmak amacıyla gazetenin kendisini bombaladığını öne sürdü. Özgür Ülke, 4 Aralık 1994 tarihinde okuyucularının karşısına “Bu ateş sizi de yakar” manşetiyle çıktı. Saldırının 27’inci yılında Yeni Yaşam gazetesinin çağrısıyla İstanbul Kadırga’da anma programı yapıldı.
Anmaya, Yeni Yaşam gazetecilerinin emekçileri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) temsilcileri, Avukat Eren Keskin, DİSK Basın-İş sendikasından gazeteciler ile birçok kişi katıldı. İlk olarak gazeteci Hüseyin Aykol söz alırken; 2 Aralık 1994 gününü 3 Aralık’a bağlayan gece yaşanan bombalı saldırıyı hatırlattı.
“DÜNYA YOK OLMADIKÇA BU GAZETE ERTESİ GÜN BAYİLERDE OLUR”
“Binalarımızın bombalanması bu ülkenin hala en ağır suçlarından biri olarak tarih sayfalarında kara bir leke olarak duruyor” diyen Aykol, bombalamanın yaşandığı gün herkesin öldürülmek istendiğini söyledi. Aykol, “O gün bizi bir gazete olmaktan çıkarıp; bir gazetecilik geleneği haline getirdiler. Ertesi gün ‘Bu ateş sizi de yakar’ manşetiyle çıktığında ne olursa olsun bu yolculuğun kesintisiz olarak devam edeceğinin kanıtlanmasıydı. Öyle de oldu. Gazetemize ne zaman bir şey olsa halkımızın içi rahattı artık. Biliyorlardı ki dünyaya bir meteor çarpmadıkça yani bütün dünya yok olmadıkça bu gazete ertesi gün mutlaka bayilerde olur.
O gün ‘Bu ateş sizi de yakar’ dediğimizde çok ciddiydik. Gözünü kan bürüyenler, poliçe sesinden başka ses duymayanlar anlamadılar. 27 yıl sonra ülkenin nasıl bir yangın yerine döndüğünü görüyoruz. 40 yıllık savaş ve rant politikalarıyla geldikleri nokta bebek mamalarının ve sıvı yağların marketlerde zincir ile bağlandığı bir Türkiye oldu. Bu koca cehennem içinde hala çırpınıp duruyorlar. Özgür basın ise yerli yerinde” şeklinde konuştu.
“BASKI, SANSÜR 27 YILDIR DEVAM EDİYOR”
HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay ise gazeteye yönelik saldırı kararının dönemin Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) alındığını kaydetti. Günay, “Bugün ne söylesek, ne acınızı hafifletecek ne de özgür basın geleneğinizi anlatmaya gücümüz yetecek. Çünkü 27 yıldır yere düşmeyen bir bayrak, hakikatleri canları pahasına yazan bir gelenekten söz ediyoruz. Özgür Ülke’yi o dönem hedef gösteren MGK kararı sonrasında devletin içerisinde olduğu sansür, Kürtlere yönelik baskı, inkâr ve imha politikalarının en somut göstergesiydi. Ama hesaplamadıkları bir şey vardı. Özgür basın geleneği, onun dostları ve yoldaşları bu bayrağı asla yerde bırakmadılar. ‘Bu ateş sizi de yakar’ manşeti hala geçerliliğini koruyor. Bu ateş hala her yeri ve herkesi yakmaya devam ediyor. 247 defa Özgür Ülke gazetesi basıldı. 220’si hakkında toplatılma kararı alındı. Bu durum sansürün ve baskının düzeyini gösteriyor. 27 yıldır baskı, sansür ve kapatma hiç değişmedi” ifadelerini kullandı.
“Özgür Kürt basının verdiği mücadele 27 yıldır devam ediyor” diyen HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, “Gazetenin bombalanmasının nedeni devletin Kürdistan’daki karanlık, kirli işlerini deşifre ediyordu. Bugüne kadar çok şey değişmedi. Bugün de sansür ve gazetecilerin tutuklanması ile devam eden bir süreç var. Özgür basının ısrarla gerçeğin sesi olmaya devam ettiğini biliyoruz” dedi.
“DEVLET AKLI 27 YILDIR HİÇ DEĞİŞMEDİ”
Avukat Eren Keskin haklarında açılmış birçok dava ve verilen cezalara değindi. Keskin şunları söyledi:
“27 yıldır devlet aklı hiç değişmedi. Bu gazete Ape Musa’nın, Hafız Akdemir’in, Ferhat Tepe’nin gazetesidir. İsimlerini sayamayacağım birçok kişinin gazetesidir. İlk genel yayın yönetmeni Gurbetelli Ersöz’ün gazetesidir. Hepsi katledildi. Hiçbirinin katilleri yakalanıp, cezalandırılmadı. O dönem bu kararı veren Tansu Çillerler, Mehmet Ağarlar hala iktidarın yanında var olmaya devam ediyorlar. O nedenle hiç değişmeyen bir devlet ile karşı karşıyayız. O gün öldürüyorlardı, gözaltında kaybediyorlardı. Şimdi ise sosyal medya var. Bütün suçlar anında dünyaya ulaşıyor. Tabi ki bu nedenle yöntemler değişiyor. Şimdi de ifade özgürlüğünün önünde çok büyük engeller var. Hakkımızda birçok dava ve hapis cezası var. Fakat hiçbir yere gitmiyoruz. Çünkü ölülerimize borcumuz var. Biat etmiyoruz. Biat etmemek özgürlüktür.”
DİSK Basın İş Sendikası’ndan gazeteci Elif Akgül ise “Eski Türkiye’de gazetecilerin öldüğünü hatırlıyoruz. Baskılar hala sürüyor. Bundan birkaç sene önce Rohat Aktaş herkesin gözü önünde Cizre’de yakıldı. Her şeye rağmen gazeteciler mücadeleye devam ediyor” diye konuştu. Akgül’ün ardından söz alan gazeteci Serdar Altan konuşmasını Kürtçe yaptı.
Açıklamalardan sonra bombalamanın yapıldığı binanın önüne karanfiller ve fotoğraflar bırakıldı.
PİRHA / İSTANBUL
Yoruma kapalı.