PİRHA- Alevi asimilasyonu Şiileşme ve Sünnileşme şeklinde devam ederken, İstanbul Kartal Cemevi Vakfı’nda iki yıldır pandemi nedeniyle ara verilen Kuran kursu yeniden başlatılıyor. Alevilerin, asimilasyon faaliyeti olduğu sebebiyle yoğun tepki verdiği kursu, Kartal Cemevi Vakfı Başkanı Selami Sarıtaş’a sorduk. Sarıtaş, kursta hem Kuran ayetlerinin hem de Alevilikten bazı ritüellerin öğretildiğini, deyişler, bağlama ve semah gibi Alevilik değerlerinin olmadığını kaydetti.
İstanbul’un Kartal ilçesinde bulunan Kartal Cemevi Vakfı’nda yaklaşık 10 yıldır Kuran kursu veriliyor. Pandemi nedeniyle 2018’den bu yana verilemeyen Kuran kursu bu yıl yeniden başlatılıyor. Kursun duyurusu cemevi vakfının sitesinde yer almasa da dışarıda panolara asılarak yapılıyor.
Kadın Kuran hocası tarafından cemevinde verilen Kuran kursu Alevi toplumunun büyük bir kesiminin tepkisini de çekiyor. Asimilasyona hizmet edildiğini belirten Alevi yurttaşlar cemevinde böyle bir kursun olmaması gerektiğini belirterek, cemevi yönetimine tepkilerini ifade ediyorlar.
Konuya ilişkin Kartal Cemevi Vakfı Başkanı Selami Sarıtaş ile konuştuk. Sarıtaş, Kuran kursuna ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Kursta hem Kuran ayetlerinin hem de Aleviliğin öğretildiğini söyleyen Sarıtaş, kursta bağlama, deyişler ve semahın öğretilmediğini, kurstaki ders müfredatının cemevi dedesi Celal Özer tarafından hazırlandığını kaydetti.
İşte Selami Sarıtaş’ın sorularımıza verdiği yanıtlar:
PİRHA- Kartal Cemevinde Kuran kursu kaç yıldır veriliyor?
SELAMİ SARITAŞ: 8, 9 yıldır Kuran kursu veriyoruz.
-Cemevinde Kuran kursunu kim veriyor?
Bu işi senelerdir yapan hocamız var.
-Hoca Alevi mi Sünni mi?
Hocamız Alevi, neden Sünni olsun.
-Tabi Aleviler yadırgıyor. ‘Kuran’a göre ibadet etmiyoruz, neden cemevinde Kuran kursu veriliyor’ diye tepki veriyor canlar.
Hakk Muhammet Ali demiyor muyuz. İnsanlar cem yaparken Kuran’dan ayetler okunmuyor mu? Öyle şey olur mu?
-Biliyorsunuz cemdeki ritüeller Kurana göre yapılmıyor. Alevilik ile Sünnilik aynı olsaydı Alevilik diye bir inanç olmazdı öyle değil mi?
Alevilik ile Sünnilik tabi ki aynı değil. ‘Alevilikte Kuran yoktur’ demek doğru değil. Ali’yi inkar etmektir.
-Ancak Aleviler Kuran’a göre ibadet etmiyor, bu gerçekliği biliyoruz. 5 vakit namaz yok, Ramazan orucu yok.
Sünniliğin ictihatındaki Kuran’a göre belki hareket etmiyoruz ama bugün pirlerimiz, dedelerimiz Kuran’ın özüne, ritüellerine göre bugüne kadar gelmiştir.
-Peki cemevinde verilen Kuran kursunda ne öğretiliyor? Müfredat nedir? Ayrıca müfredatı kim hazırladı?
Kuran kursunda Alevilik, dört kapı, kırk makam öğretiliyor. Diyanet’in önerdiği Kuran kursu gibi değil. Biz Türkçe öğretiyoruz. Ayetler öğretiliyor. Alevilik öğretiliyor. Müfredatı cemevi dedesi hazırladı.
-Biraz karışık anladığım kadarıyla. Biraz Sünnilik, biraz Alevilik öğretiliyor.
Hayır Sünnilik ritüelleri öğretilmiyor.
-Ama Kuran’a göre değil mi Sünnilik, öğrettikleriniz?
Siz Kuran’ı inkar ediyorsanız ben size bir şey demiyorum. Kuran’ı biz inkar etmiyoruz. Biz Kuran’ın özünü benimseyerek gidiyoruz. Bugün Sünnilerin yaşadığı Kuran’dan bahsetmiyorum.
-Kuran bir tane. İslam aleminin inandığı Kuran bir tane.
Ama herkes aynı yorumu yapsaydı herkes aynı düşünürdü. Hacı Bektaş Veli, Pir Sultan Kuran’ı inkar mı etmiş?
-İnkar diye bir şey yok. Var olan Kuran inkar edilmiyor. Ancak inançlar farklı. Cemevindeki ibadetle camideki ibadet aynı mı?
Tabi ki aynı değil.
-Peki cemevinde Kuran kursunda bağlama var mı? Deyişler öğretiliyor mu?
Cemevinde bağlama hocamız gelip zaman zaman öğretiyor.
-Hayır hayır şunu sormak istedim. Kuran kursu içinde Alevilik de öğretiliyor dediniz. Yani bağlama, deyişler, semah da var mı müfredatta?
Müfredatta yok. Çünkü onlara öğretemezsin. Biraz daha ileri yaşdaki arkadaşlar geliyor kursa. Yedi ulu ozan öğretiliyor kursta. Muharrem orucu öğretiliyor. Bunlar müfredatımızda var.
– Kuran kursu denilince aklımıza İslamın şartları gelir. Örneğin hacca gitmek, namaz kılmaz, oruç tutmak vb. kursta öğretiliyor mu?
Yapmayın olur mu öyle şey.
-Ama Kuran kursu denilince bunlar aklımıza gelmez mi?
Biz Türkçe Kuran dersi veriyoruz.
-Türkçe Kuran okudum. Biliyorum nasıl olduğunu.
Cemevimizde Kuran kurslarındaki tarzda bir Kuran öğretmiyoruz.
-Müslümanlar, Sünni kesim size ‘Kuranı değiştiriyor musunuz’ diye sormazlar mı? İctihadlar bellidir.
Onlara göre bellidir. Olur mu öyle şey? Kuran’ın özünü benimsiyoruz. Diyanetin Türkçeleştirdiği Kuran’da yanlışlıklar var. Bunları kabul etmiyoruz ki.
-İslamın şartları olan namaz kılmak, oruç tutmak öğretiliyor mu cemevindeki Kuran kursunda? Tüm bunlar Türkçe Kuran’da da var.
Burası bir cemevi. Öyle şey olur mu?
-Ama Kuran kursu diyorsunuz?
Bakın Türkçe Kuran. Biz Kuran’ın özündeki, dedemizin gözetiminde Kuran’dan daha çok bizim cemlerimizde okunan ayetlerin dışında Alevilik öğretiliyor.
-Acaba bu Kuran kursuna kimler geliyor? Aleviler mi sadece, yoksa Sünniler de geliyor mu?
Şu ana kadar gelenler Alevi. Matematik, İngilizce kurslarına Sünni çocuklar da geliyor.
-Biliyorsunuz Aleviler zorunlu din dersinin kaldırılmasını istiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Alevi çocukların muaf tutulması yönünde kararı var. Peki zorunlu din dersine karşı çıkarken cemevinde bir kuran kursu açılması çelişki değil mi?
Biz dedemizin gözetiminde kuran ayetlerini ve Aleviliği öğretiyoruz. Kalkıp da Sünnilerin Kuran dersindeki gibi öğretmiyoruz.
-Ben Sünni olsam size kızardım, cemevine tepki gösterirdim. ‘Siz benim inandığım Kuran’ı farklı, yanlış gösteriyorsunuz’ derdim.
Yok öyle bir şey. Niye biz Kuran’ı yanlış gösterelim? Kuran’dan Türkçe ayetler okuduğumuzda yanlış göstermiyoruz. Kimse de kızmaz. Senelerdir yapıyoruz. Türkçe olduğu için de bir çok Sünni arkadaş da memnun oluyor.
-Türkçe, Arapça farketmez. Sonuçta Kuran’dan ayetler, Sünniliğin (İslamın) ictihadını öğretiyorsunuz.
-Siz Kuran’ı tanımıyorsanız, Muhammed’i, Ali’yi de bir yere koymuyorsanız…Peki Kuran kime inmiş?
-O zaman neden Aleviyiz? Hepimiz Sünni olalım, Sünniyiz diyelim. Ne gerek vardı Alevi olmaya!
Niye Sünni olalım? Bir takım değişiklikleri kabul etmediğimiz için bizim Sünni olmamız gerekmiyor ki.
-Bakın Alevilerin inancı bambaşka. ‘Gün Muhammed, Ay Ali’ diyor Aleviler. Aleviliğin Muhammet, Ali algısı farklı. Siz, Sünnilerin yaşadığı bir inançtan bahsediyorsunuz. ‘O vakit hepimiz biriz, ayrı değiliz’ sizin söylemlerinize göre.
Asla öyle bir şey diyemem. Sünniler Muhammed’i peygamber olarak kabul ediyor. Biz kabul etmeyecek miyiz?
-Alevilerin Yolu var. Alevilik başka bir inanç. Aleviler semah dönüyor. Var mı Kuran’da semah?
Yok Kuran’da semah ama Muhammed’in kırklar semahı var.
-Orada ne demişler? ‘Peygamberliğini bırakıp gel’ demişler. Kaç kez göndermişler, geri gelmiş. Böyle anlatılır. Yani Kırklar Ceminde peygamber Muhammed değil, sade Muhammed var. Burada bir mesaj var. Tekrar Kuran kursuna dönersek, Aleviler Kartal Cemevine tepkili. Asimilasyona hizmet ediyorlar, bizi Sünnileştiriyorlar’ diye. Ne dersiniz bu konuda?
Kendinden emin olmayan insanlar ancak öyle diyebilir. İyi bir Alevi hiç bir zaman Sünni olmaz.
-Alevi asimilasyonu var, biliyorsunuz. Bakın Antalya’da 52 Alevi köyünden 2 köy Alevi olarak kalmış.
Bunların mücadelesini verelim.
-Kuran kursu vererek asimilasyonu nasıl durduracaksınız, nasıl mücadele edeceksiniz?
Kuran kursuyla Sünnileşmezler. Demek ki başka yanlışlar var ki bu kadar insanlar Sünnileşmiş.
-Alevi köylerine cami yapılıyor. Ona da karşı çıkıyor musunuz?
Tabi ki karşı çıkıyorum.
-Neden karşı çıkıyorsunuz ki?
Neden karşı çıkmayayım?
-Madem cemevinde Kuran kursu veriyorsunuz, Alevi köyüne yapılan camiye de karşı çıkmayın!
Aynı şey değil.
-Hayır aynı şey. Cemevinde Kuran kursu verilmesiyle, Alevi köyüne cami yapılması aynıdır. Çocuklar da oradaki Kuran kursuna camiye giderler. İyi mi böyle?
Cemevinde insanlar Kuran’ın özünü tanıyarak da yetişebilir.
-Aleviliğin özü zaten çok güzel. Aleviliğin özüne ulaşamayanlar başka özler arıyor ve asimile oluyorlar zaten Selami Bey!
Nilgün METE/ PİRHA
Yoruma kapalı.