PİRHA-Hacı Bektaş Veli Dergâhı’na asılan ‘külliye’ tabelasının hala yerinde durduğunu belirten Kızıldeli Ocağı Yol hizmetkârı Mustafa Sazcı, Alevi hareketi olarak sınıfta kaldıklarını söyledi. Saczı, “İktidar tarafından türbelerimiz, ocaklarımız, dergahlarımız, niyazgahlarımız hem yok edilmekte, yok edemediklerini de İslamileştirerek aslında Alevilikten uzaklaştırmaktadır” dedi.
Kızıldeli Ocağı Yol hizmetkârı Mustafa Sazcı, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde bulunan Hacı Bektaş Veli Dergâhı’na asılan ‘külliye’ tabelasına ilişkin PİRHA‘ya açıklamalar yaptı.
“ALEVİ HAREKETİ OLARAK SINIFTA KALDIK”
“Hacı Bektaş Veli Dergâhı’na külliye tabelasının asılması aslında iktidarın alenen Aleviliği tanımadığının bir göstergesi” diyen Sazcı, Alevi hareketi olarak tepki verme noktasında yetersiz kaldıklarını belirterek; şöyle konuştu:
“Alevi hareketinin alacağı pozisyon çok önemli. UNESCO’nun 2020-2021 yılını Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve Ahi Evran yılı ilan etmesi üzerine “Dergahlar bizimdir” diyerek bir yürüyüş eşliğinde açıklamada bulunduk. O açıklama mevcut kitleyi harekete geçirmek açısından çok iyi bir potansiyele sahipti ancak bunun bir devamı olması gerekiyordu.
Biz Alevi hareketi olarak burada bir nevi sınıfta kaldık. Kitleyi harekete geçiremedik. Şunu da belirtmek gerekiyor ki sadece Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nda kalmamalı bu mücadele, diğer dergahlarımıza da el konulmuş vaziyette. İktidar tarafından türbelerimiz, ocaklarımız, dergahlarımız, niyazgahlarımız hem yok edilmekte, yok edemediklerini de İslamileştirerek aslında Alevilikten uzaklaştırmaktadır.
Bunun önüne geçmek için aslında bizim söylemden çok pratik yapmamız gerekiyor. Bununla ilgili Şahkulu Dergâhı’nı örnek vermek istiyorum. Şahkulu Dergâhı devlet tarafından Alevilere tahsis edilmiş bir dergah değil. Doğrudan Alevilerin mücadelesi sonucu kazanılmış bir dergah, asıl bu bizim için bir örnek teşkil ediyor.”
“DERGÂHLARIN İADESİNİ DEVLETTEN BEKLEMEMEK GEREK”
Sazcı, Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın Alevilere iade edilmesinin devletten beklenmemesi gerektiğini ifade etti.
“Yaptığı antidemokratik uygulamalar alenen göz önünde iken AKP hükümetinden Alevilerin lehine hiçbir kararın alınacağını düşünmemeliyiz” diyen Sazcı, gerektiği takdirde tabelanın Alevi kurum temsilcileri tarafından sökülmesi gerektiğini söyledi.
Dergâhlar üzerinde yapılan çalışmaların devam ettiğini kaydeden Sazcı, şunları söyledi:
“Aslında bu süreçte Alevilerin hafızası yok edilmeye çalışılıyor. Adana’daki Çoban Dede türbesi sahipsiz kalmamalı. Oraya gidip türbenin içerisinde deyişler söylenmeli, semahlar dönülmeli, cemler tutulmalı. Antalya’da Genç Abdal ve Emir Dede türbesi var. Bu türbeler mesela şu an Alevi köyü olarak bilinmekte ancak oradaki canlarımız sonradan Sünnileşmiş. Orada yüzyıllardır cem yapılmıyor. Tekrar oranın Alevi kimliğine büründürülmesi gerekiyor.
Bunun için aslında bütün Alevi kurumları seferberlik ilan etmeli, bu çalışmalara hız vermeliyiz. Aynı zamanda bütün hareketlerin yapısı ve bütün hareketleri ileriye taşıyan güç, genç ve kadın gücüdür. Bu yüzden Alevi kurumlarının da Alevi hareketinin de içerisinde bulunan gençleri kadınları bu dergahların tekrardan dönüşümünün sağlanması dergahların tekrar Alevilere verilmesi mücadelesinde alan açmalı, onları o mücadele alanlarına yöneltmesi gerekiyor. Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nda yaptığımız basın açıklamasında yarattığımız basıncı özellikle dergâhta Diyanetin yapmak istediği ancak Alevilerin tepkisiyle karşılaştıktan sonra yapamadığı o töreni iptal ettirdiğimiz gibi Aleviler üzerinden alınan, dergâh üzerinden alınan kararları da iptal ettirmemiz gerekir. Bu yüzden Alevi hareketi her zaman bu alanda bir basınç oluşturmalı, dergahlarımızı terk etmemeleri gerekir. Dergahları dönüştürmek için çabada bulunmalı diye düşünüyorum.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.