PİRHA-Tunceli Valiliği’nin sürekli uyguladığı ‘Eylem ve Etkinlik Yasağı’ kararı tepki çekti. DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu, HDP Dersim İl Eş Başkanı İbrahim Kasun, EMEP Dersim İl Başkanı Ergin Tekin ve SES Dersim Şube Eş Başkanı Kahraman Yürük, valiliğin yasak kararının anayasaya aykırı olduğunu belirterek, valiliğin keyfi uygulamadan vazgeçmesi çağrısında bulundular.
Tunceli Valiliği, her ay pandemiyi gerekçe göstererek eylem ve etkinlik yasağı getirmeye devam ediyor.
Dersim’de bulunan kurumlar, Tunceli Valiliği’nin sürekli uyguladığı ‘Eylem ve Etkinlik yasağı’ kararına tepki göstererek, pandemi bahanesiyle muhalif kesimin sesini kesmek için uzatılan keyfi bir uygulama olduğunu belirttiler.
“MUHALEFETİN SESİ KESİLMEK İSTENİYOR”
Tunceli Valiliği’nin pandemiyi gerekçe göstererek Dersim’de yaklaşık iki yıldır eylem ve etkinliklere yasak getirdiğini vurgulayan HDP Dersim İl Eş Başkanı İbrahim Kasun, “İşin aslı Dersim diğer illere göre demokratik muhalefetin yoğun olduğu bir bölge olduğu için halktan çıkan bu demokratik muhalefeti, aykırı sesleri devlet duymak istemiyor. Tunceli Valiliği’nin yasaklama kararı AKP-MHP faşist iktidarından bağımsız değildir. Burada demokratik muhalefetin sesini kesmek, kendi politikalarını hayata geçirmek ve karşısında herhangi bir direnç bulmamak için sürekli eylem ve etkinlik yasakları getirmektedirler. Biz Dersim’de hem siyasi partiler, hem de sivil toplum örgütleri olarak bu yasaklamaları kabul etmiyoruz” dedi.
“UZUN SÜREDİR DERSİM’DE EYLEM VE ETKİNLİK YASAKLARIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Uzun süredir Dersim’de eylem ve etkinlik yasaklarıyla karşı karşıya olduklarını belirten EMEP Dersim İl Başkanı Ergin Tekin de, “2016 yılında başlayan OHAL döneminin bugün de devam ettiğini görebiliyoruz. Pandemi gerekçesiyle son iki yıldır mitingler, basın açıklamalarının yapılması yasaklanıyordu. Son zamanlarda da izne bağlanan bir durumla karşı karşıya geldik. Bir siyasi partinin kamuoyuna herhangi bir konuda kendi görüşünü anlatması için hiçbir yerden izin almadan, hiçbir yasak ile karşılaşmadan kamuoyu ile paylaşması gerekiyor ama nedense bu yasaklarla birlikte bizim yapacağımız her etkinlik ya izine bağlanıyor ya da yasaklanıyor. Ama diğer taraftan iktidarın yaptığı kongre ve mitingler hiçbir izine bağlanmadan yapıldığını gördük. Bu yasaklamaların asıl amacının muhalif kesimin sesinin kesilmesi üzerine kurulu olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
“TUNCELİ VALİLİĞİ ALDIĞI KARARLA SUÇ İŞLEMEKTEDİR”
Yaşananları sadece Dersim’de bir valinin yaptığı eylem ve etkinlik yasağı olarak değerlendirmenin büyük fotoğrafı görmekten uzaklaşmak olarak yorumlayan DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu ise şunları söyledi:
“Bugün iktidarı elinde tutan tek adam rejimi ülkenin 81 ilinde aynı şeyi yapıyor. Bugün yüz yıllık cumhuriyetin geldiği nokta bu ülkede yaşayan bütün farklılıkların dilini, kültürünü yasaklamış, inkâr etmiş. Bugün iktidarı elinde tutan AKP-MHP, ülke yönetimini elinde tutma derdine düştüğü için ülkenin her tarafını hapishaneye çevirmiştir. Dersim, inancıyla, diliyle, kültürüyle özgün bir yer olduğu içinde buraya gelen her yönetici özeldir. Buradan çıkan bir muhalif sesin hem dünya tarafından hem de Türkiye halkları tarafında duyulmasını istemedikleri için yasaklamalar getiriliyor. Bu sadece son valinin yapmış olduğu uygulama değil, bu şehre gelen bütün valiler yasak getirmektedir. Elbette hem demokrasi açısından, hem hukuk açısından, hem de anayasal hak açısından valilik aldığı kararla suç işlemektedir. Anayasada olan bir hakkı yasaklamak cumhurbaşkanı da dâhil hiçbir yöneticinin yetkisinde değildir. Bu anayasal bir haktır ve bu haktan insanları men etmek anayasaya, demokrasiye, insan haklarına aykırı olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor.”
Anayasal bir hak olan gösteri ve yürüyüş hakkının OHAL’i andırır bir şekilde sürekli yasaklanmasının hukuki olmadığını belirten SES Dersim Şube Eş Başkanı Kahraman Yürük de, “Sadece pandemi bahanesiyle muhalif kesimin sesini kesmek için uzatılan keyfi bir uygulamadır. Fabrikaların ve ulaşım araçlarının çalıştığı, tatil yörelerinin hınca hınç dolduğu, mitinglerin yapıldığı bir ortamda sadece muhalif kesimin yaptıklarına yasaklar getirmek doğru değildir. Koronavirüs yalnızca eylemlerde, basın açıklamalarında bulaşmıyor o yüzden sadece bir alana indirgeyip yasaklamak doğru değildir, Tunceli Valiliği’nin de bu yanlıştan dönmesini bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.
Cihan BERK/DERSİM
Yoruma kapalı.