PİRHA-Kureyşan Ocağı dedelerinden İsmail Soyupak, “Bizim inancımızda oruç yalnız ağzımızı ve midemizi terbiye etmek değildir. Oruçlardan aldığımız demi, hayatımızın geri kalanında da yaşatmalıyız” dedi. Soyupak ayrıca, Alevilerin aşurelerini yaptığı gün idari izinli sayılması gerektiğini kaydetti.
Aleviler Muharrem Orucu’nu tutmaya devam ediyor. Kureyşan Ocağı‘ndan İsmail Soyupak, Muharrem Orucu’na dair PİRHA‘ya yaptığı açıklamada, “Bizim inancımızda oruç yalnız ağzımızı ve midemizi terbiye etmek değildir. Bütün nefis ile duygularımızı kontrol altına almamız gerekir ki, o da yetmez. Oruçlardan almış olduğumuz demi,
hayatımızın geri kalan bölümünde de yaşamamız, yaşatmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRETİMİZDE GÖSTERİŞ VE ABARTI YOK”
Muharrem ayı kapsamında dikkat edilmesi gereken hususlara dair ise Soyupak, “Yeryüzünün herhangi bir yerinde katledilmiş, çaresiz bırakılmış çocuklar için bu ay üç gün oruç tutulur. Bir gün de Ana Fatma orucu tutulur. Bu ayda eğlenceye yönelmemek, kendi hakikatimizle baş başa kalmak, oruç açmalarda etten ve abartıdan uzak durmak önemlidir. Zaten bu, öğretimizin genelinde de vardır. İftar ve sahur gibi bir kavram yoktur. Gün devirmeden niyet edilir. Kesici, delici alet kullanılmaz, kan dökülmez” dedi.
“ALEVİ TOPLUMUNUN İNANÇSAL VE YAŞAMSAL ALANLARI TANINMALI”
Soyupak şöyle devam etti:
“Alevi toplumu bu topraklar üzerinde binlerce yıllık yurttaşlık kültürüyle yoğrulup gelmiştir. Daima
zulüm görmüş, dışlanmış, yok sayılmış bir topluluk. Alevi toplumunun inançsal ve yaşamsal alanları
tanınmalı. Anayasal güvenceye alınmalı. Devletin dini olmaz. Devletin dini adalettir. Adalet olacaksa
83 milyon insanın tamamına uygulanmalı.”
İsmail Soyupak ayrıca, Alevilerin aşurelerini yaptığı gün idari izinli sayılması gerektiğini kaydetti. “Eskiden, 12. gün aşurelerini yapar, oruçlarını onunla açar ve pay ederlerdi. Devlet, vatandaşların sorunlarına dair çözüm üretmekle mükelleftir” dedi.
Barış KOP-Ali AKDÜZGÜN / İSTANBUL
Yoruma kapalı.