PİRHA- İstanbul’da Gazi Mahallesi Kent Ormanında polisin dur ihtarına uymadıkları gerekçesiyle araçları taranarak öldürülen Oğuzhan Erkul ve Barış Kerem’in bugün Çağlayan Adliyesi’nde 11’inci duruşması görüldü. Mahkeme, sanık polislere 24 bin 300 TL para cezası verdi. Her iki çocuğun annesi karara isyan etti.
Yaşları 15 ile 18 arasındaki 5 arkadaş, 14 Nisan 2017’de doğum günü kutlayıp bağlama çalmak için Gazi Kent Ormanına gitmişti. Park çıkışında polisin dur ihtarına uymadıkları gerekçesiyle araçları taranmıştı. 23’ü araca isabet eden toplam 35 kovan bulunan olay yerinde Barış ve Oğuzhan hayatını kaybederken 2 kişi ise yaralanmıştı.
Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’un ölümünden sorumlu Erkan Ekmekci, Kenan Akıl, Zafer Sağlam ve Davut Bakır hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek” suçlamasıyla açılan davanın 11. duruşması bugün (5 Şubat) Çağlayan’da İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Ailelerin ve avukatların yanı sıra duruşmayı izlemek üzere CHP Milletvekili Ali Şeker, HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, Bağımsız Milletvekili Ahmet Şık, CHP İl Başkanı Yardımcıları, CHP Sultangazi İnsan Hakları Komisyon Başkanı, Sosyalist Meclisler Federasyonu’ndan temsilciler katıldı.
Duruşmada sanıklara verilen 3 yıl 4 ay hapis cezası 24 bin 300 TL para cezasına çevrildi.
AİLELERDEN TEPKİ
Karara aileler ve avukatlar tepki gösterdi.
Sultangazi’de Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’u öldüren polislere verilen para cezasına tepki gösteren aileler, “Çocuklarımızın değeri para değil. Nerede görülmüş bir arabaya 36 kurşun sıkmak” diyerek isyan etti.
“0 PARAYI BEN VERİRİM”
“O parayı ben onlara verim” diye haykıran anne Erkul, “Oğlumun değeri para değil. Nerede görülmüş bir arabaya 36 kurşun sıkmak. Türk bayrağının altına gizlenmiş teröristler var. ‘Avukatım, savcıyım’ diyerek gezen teröristler var. Hani nerede adalet? Söyleyin suçumuz nedir? Oğlum ne suç işlemiş diye sorduğumda cevap vermiyorlar” ifadelerini kullandı.
“BİZİMLE DALGA GEÇTİLER”
Ardından konuşan Kerem’in annesi Melike Taş da, bayramda oğlunun mezarına giderek taş beğendiklerini ifade ederek, “Her gittiğimde ona söz verdim. Kanın yerde kalmayacak, hiç vazgeçmiyorum dedim. Bizimle dalga geçtiler. Evlat onların değil ne güzel karar verdiler. Onlarda aynı acıyı yaşamadan ölmesinler” diye konuştu.
NE OLMUŞTU? GEÇMİŞ DURUŞMALARDA NELER YAŞANDI?
14 Nisan 2017 günü, İstanbul Gazi Mahallesi’ndeki Kent Ormanı çıkışında, polislerin “dur ihtarına uymadığı” gerekçesiyle ateş açtığı araçta, yaşları 15 ila 18 arasında olan beş çocuk bulunuyordu. Oğuzhan Erkul ve Barış Kerem polislerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybederken; Demirhan Erkul, Ramazan Altürk ve Birkan Yüksel ise yaralandı.
Savcılığın gizlilik ve yayın yasağı kararları altında yürüttüğü soruşturma neticesinde polisler Erkan Ekmekci, Kenan Akıl, Zafer Sağlam ve Davut Bakır hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması, 21 Mart 2018 tarihinde İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
27 Haziran 2018 tarihli ikinci duruşmada, ilk duruşmada hazır edilmeyen pedagog eşliğinde olaydan yaralı olarak kurtulan çocukların tanıklıklarına başvuruldu. 8 Kasım 2018 tarihli duruşmada, olay gününe ait telsiz kayıtları dosyaya girdi. Kayıtlara göre müdahale gerekçesi olarak sunulan ihbarın asılsız olduğu olaydan önce sanık polislerce biliniyordu. Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memurları emniyette alınan ifadeleriyle çelişen beyanlarda bulundu. 14 Mart 2019 tarihli duruşmada katılan vekillerinin talebiyle olay yerinde keşif yapılmasına karar verildi. 27 Haziran 2019 tarihli 5. duruşmada, mahkeme başkanı değişti. Duruşma arası olay mahalinde keşif yapılmış, ancak bilirkişi raporu mahkemeye henüz ulaşmadığı için duruşmada bir gelişme yaşanmadı.
26 Eylül 2019 tarihli duruşmada, bilirkişi raporu mahkemeye ulaşmış ve heyet tarafından incelenmişti. Sanık avukatına bilirkişi raporunu inceleyip beyanda bulunmak üzere ek süre verildi. Mağdur avukatlarından, Av. Hanbayat, Mahkemenin 08/11/2018 tarihli ara kararlarının ikinci maddesinde yanlış maktule ait bilgiler verildiğini söyledi. Belirtilen görüntü ve video kayıtlarının, olayın gerçekleştiği tarih olan 2017 yılına değil, 2018 yılına ait olduğunu belirterek, kayıtların doğru gönderilmesi husunda Adli Tıp Kurumu’na yazı yazılmasını talep etti. Talep heyet tarafından kabul edildi.
13 Şubat 2020 tarihli duruşmada, uzman görüşü veren Adli Tıp Uzmanı Prof. Ümit Biçer, bütün yaralanmaların arkadan ve her iki yandan atışlarla olduğunu ve bu durumun tanığın aktarmış olduğu ifadelerle tutarlı olduğunu beyan etti. Katılanlar vekili Av. Dink, olay yerinde 35 kovan bulunduğunu ve bunların 23’ünün araca isabet ettiğini söyledi. Ayrıca, tüm atışların bagaj ve arka camda, yani araç içindekilerin yaşamsal organlarına denk gelen yerlere yoğunlaştığını belirterek, sanıkların kasten öldürüldüğünü söyledi. Mahkeme heyeti, dava dosyasını esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verdi.
10 Temmuz 2020 tarihli duruşmada mahkeme heyeti kovuşturmanın genişletilmesi talebinin gerekli olmadığı yönünde karar verdi. Esas hakkındaki mütalaanın dava dosyasına sunulduğu bildirildi. Mütalaada, sanıklar Erkan Ekmekçi, Zafer Sağlam, Davut Bakır ve Kenan Akıl’ın eylemleri ile kanun hükmünü yerine getirdikleri ancak hukuka uygunluk nedenlerine ilişkin olarak çizilen orantılı hareket sınırını, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareketleri ile aşarak geçekleştirdikleri savunuldu. “Sanıkların böylelikle üzerilerine atılı bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme suçunu işledikleri anlaşılmakla sanıklar Erkan Ekmekçi, Zafer Sağlam, Davut Bakır ve Kenan Akıl’ın TCK 85/2 maddesi gereğince cezalandırılmalarına, sanıkların suç işlenmesi sırasında bilinçli taksirle hareket ettikleri anlaşılmakla verilecek cezalarında TCK 22/3 maddesi gereğince artırım yapılmasına, sanıkların hakkında TCK 53/6 maddesi gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaları iddia ve talep olunur” dendi. Katılan vekilleriyle sanıklar müdafiine mütalaayı inceleyerek esasa ilişkin savunmalarına hazırlamak üzere süre verilmesine karar verildi.
18 Aralık 2020 tarihli son duruşmada ise taraflara esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere ek süre verilmesine karar verildi.
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.