PİRHA- Çekmeköy’de Köy-içi deresi ıslah çalışması projesi kapsamında birçok aile mağdur edildi. Doğa ve yaşam hakları savunucusu Şair-Akademisyen Abbas Karakaya, dere ıslah çalışmasının elzem olmadığını ve bu projeden vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Karakaya, dere ıslahında ısrar edilmesinin sebebini ise şöyle açıklıyor: Islah işlemi, sitedeki dairelerin değerini, imar rantını artırmanın aracıdır. Çalınan minarenin kılıfıdır.”
İstanbul, Çekmeköy’de deresi ıslah çalışması projesi kapsamında birçok aile mağdur edildi.
Üç yıldır evinin yıkılması üzerine direniş başlatan Dersimli Suna Duman, 2 Ağustos 2018 yılından bu yana 6 metrekarelik barakada adalet nöbeti tutuyor.
Çekmeköy Hamidiye Mahallesi’nde oturan, doğa ve yaşam hakları savunucusu Şair-Akademisyen Abbas Karakaya da Çekmeköy deresi ıslah çalışması projesi karşı çıkan isimlerden.
5 mahalleden oluşan Çekmeköy’de deresi ıslah çalışmasının mağdur ettiği insanların direnişlerini destekleyen Karakaya, eski adıyla Soğuksu; Köy-içi ya da Çekmeköy olarak da bilinen derenin İstanbul’un sayıları gittikçe azalan son doğal derelerinden biri olduğunu belirtti.
“BU DERENİN ISLAHINI GEREKTİRECEK BİR DAYANAK, İHTİYAÇ YOKTUR”
Bu dere ıslahının gerekli olmadığını, ıslah edilmezse çevreye, insanlara, hayvanlara zarar verecek bir durum arzetmediğini vurgulayan Karakaya, “Bu derenin bilinen tarihi içinde çevreye, insanlara verdiği bir zarar yok. Herhangi bir taşkın hadisesi bilinmiyor. Çünkü derenin geçtiği yerlerde çok yakın zamana kadar ev yoktu, mekan yoktu. Bu dere kokmuyor. Çünkü dere boyunda ağır bir yapılaşma veya sanayi tesisi yoktu, hala yok. Burası Eskişehir’deki Porsuk çayı gibi değil. Kısacası burada ıslahı gerektirecek bir dayanak, ihtiyaç söz konusu değil” dedi.
“İSKİ’NİN İNTERNET SAYFASINDA BİLGİ YOK”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen günlerde yayınladığı videoda derenin koktuğu ve taştığı için ıslah edildiğinin iddia edildiğini söyleyen Karakaya, İBB’nin dere kesitinin üç katına çıkarılacağını söylemesini garipsediğini çünkü elde bir istatistiki bir veri olmadığını kaydetti.
İSKİ’nin internetteki sayfasında da proje hakkında hiçbir bilgi olmadığını belirten Abbas Karakaya, 30 Eylül 2018’de Çekmeköy ilçesine yağan yağmurda kimi siteleri su basmasına rağmen derede hiç bir taşkınlık olmadığını dile getirdi.
“DERE BOYUNDA BİTMİŞ VEYA DEVAM EDEN İNŞAATLAR VAR”
Çekmeköy Köy-içi deresinin kokmayan, taşmayan, kendi halinde bir dere olduğunu ifade eden Karakaya, şöyle devam etti:
“Dere boyu ciddi bir betonlaşmaya maruz kalmaktadır. Örneğin, ıslah çalışmasının başlangıç noktasının 500-600 metre yukarısında, dere boyundaki bitmiş ya da devam eden inşaatların varlığı gibi. (Cihangir okulları, Maks okulları, Serinvadi Evleri, Köy-içi Evleri). Bu yapıların dere yatağına ya da dere kıyı çizgisine sıfır olarak nasıl yapıldıkları bir yana, sosyal donatı, otopark gibi mekânlardan yoksun oluşları ilçede nüfus yoğunluğuna, ulaşımda sorunlara yol açacaktır.”
Abbas Karakaya, dere ıslahının yapıldığı alanın başlangıç ya da herhangi bir noktasında şantiyelerde görülen bilgilendirici bir tabela olmadığına da işaret ederek, “Yani dere vadisine sokulan iş makinelerinin hangi rapor, hangi analiz, proje ya da ruhsata göre sokuldukları, ıslahın ne amaçla yapıldığı, şantiye sorumlusu, yüklenici kim ya da kimler olduğuna dair tek bir satır bilgi yok. Dere ıslahında Devlet Su İşleri’nin (DSİ) rolü, katkısı ya da onayı olup olmadığını da bilmiyoruz” diye konuştu.
DERE VADİSİNE İŞ MAKİNALARI 17 AĞUSTOS 2020’DE GİRDİ
Dere vadisine iş makinelerinin 17 Ağustos 2020 tarihinde girdiğini ve vadide çalışmaya başladıklarını aktaran Karakaya, şunları kaydetti:
“Doğal derenin tabanının en geniş yeri 1.5- 2 metreyken, bu 8-9 metreye kadar genişletiliyor, hatta derinleştiriliyor. Derenin doğal yatağı tamamen değiştirtildiği gibi, akış istikameti (hidroliği) de kasıtlı olarak, teknik verilerin hilafına değiştiriliyor. En vahimiyse, dere yatağına demirlerle tahkim edilmiş, devasa beton bloklar döşeniyor. Bu çalışmaya ıslah demek yanıltıcı ve yanlıştır. Çekmeköy Deresi ve vadisinde durumu iyileştirilen, iyiye giden, düzeltilen hiçbir şey ya da canlı organizma yoktur. Tersine, dere yatağının doğal bitki örtüsü kazınıyor, vadideki meşelikler, meşe ağaçları ve yamaçlarda insanların elleriyle diktikleri ağaçlar kesiliyor.”
DERE ISLAH ÇALIŞMASINDA NEDEN ISRAR EDİLİYOR?
Abbas Karakaya, dere ıslahında ısrar edilmesini ise şöyle açıklıyor:
“Son 5-6 yıl içinde dere ıslahının duyulmasıyla eşzamanlı olarak ıslahın yapılacağı vadinin teraslarında siteler yükselmeye başladı. Kimileri bitti, kimilerinin inşaatı sürüyor. Bu siteler dar alanlara yapıldıklarından sosyal donatı alanları, sitelerden beklenen sosyal tesis, park vb. sunamıyorlar; yine bu yüzden terk alanlarını başka yerlerde göstermek zorunda kalmışlardır. İşte, derenin geçtiği vadi bu sitelere özel yeşil alan olarak hazırlanmaktadır. Bu iş için peyzaj yeterli değildir. Çünkü dere vadisinde otuz yıldan beri 16 gecekondu vardı. Sitelerin manzarası bozulmasın diye bu gecekondudaki insanların göç ettirilmeleri gerekmektedir. İşte, ıslah işlemi, sitedeki dairelerin değerini, imar rantını artırmanın aracıdır. Çalınan minarenin kılıfıdır.”
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.