PİRHA- CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, son günlerin tartışma konusu olan gıda fiyatlarındaki artışı değerlendirdi. Sarıbal, “Girdi fiyatları artarken çiftçi kaybediyor. Mazot, ilaç, tohum, gübre gibi tarımsal üretimde kullanılan girdiler, döviz kuruna bağlı olarak hızla artarken, ürünü para etmediği için çiftçi kaybediyor. Hem çiftçi hem tüketici mağdur olacak. Bizi bütünüyle bir gıda krizi bekliyor” dedi.
CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, son günlerin tartışma konusu olan gıda fiyatlarındaki artışı değerlendirdi. Sarıbal, “Girdi fiyatları artarken çiftçi kaybediyor. Mazot, ilaç, tohum, gübre gibi tarımsal üretimde kullanılan girdiler, döviz kuruna bağlı olarak hızla artarken, ürünü para etmediği için çiftçi kaybediyor. Çiftçi kaybederken, pahalı girdilerle yapılan üretimden dolayı tüketici de pahalı gıda tüketecek. Hem çiftçi hem tüketici mağdur olacak. Bizi bütünüyle bir gıda krizi bekliyor” dedi.
“GÜBRE FİYATLARI YÜZDE 90 ARTTI”
Tarımsal üretimin en önemli girdilerinden olan gübre fiyatlarındaki artışa değinen Sarıbal, “Birçok tarımsal üründe olduğu gibi tarım girdilerinde de dışa bağımlıyız. Çiftçimiz yılda 6 milyon ton gübre kullanmaktadır. 2019 yılında 5 milyon ton gübre ithal edilerek 1.3 milyar dolar, 2020 yılının ilk 11 ayında ise 4 milyon ton gübre ithal edilerek karşılığında 1 milyar dolar para ödendi” dedi.
Son bir yılda gübre fiyatlarının %90’a yakın arttığını belirten Sarıbal, 3 AKP öncesi, 7 tanesi de AKP döneminde olmak üzere devlete ait 10 gübre fabrikasının özelleştirildiğini belirtti. “Bugün yaşanan gübre sorunun temel nedeni yapılan bu özelleştirmelerdir” diyen Sarıbal, “AKP döneminde satılan gübre fabrikaları ile 266 milyon dolar gelir elde edildi. AKP iktidarı döneminde ise toplamda 72 milyon ton gübre ithal edilerek karşılığında 20 milyar dolar ödendi” diye konuştu.
“GIDA FİYATLARI DAHA DA ARTACAK”
Gübre kullanımının hem ürün kalitesi hem de ürün rekoltesi için önemli olduğunu hatırlatan Sarıbal, şöyle devam etti:
“Artan maliyetler karşısında ya çiftçi gübre kullanımını düşürecek ki bu da üretimin düşmesi anlamına geliyor. Kaldı ki çiftçi gübre kullanmak istese bile şu anda gübre yok. Çiftçi ya gübre kullanamayacak ya da yüksek maliyetlere katlanıp üretim yapacak. Her iki durumda da bu maliyetler halkın sofrasına gelen gıdaya yansıyacak ve gıda fiyatları daha da artacak. Yani hem çiftçi hem tüketici kaybedecek.
Kötü ekonomi yönetimi nedeniyle döviz kuru yükseldikçe hepsi de ithal olan mazot, ilaç, tohum gibi girdilerin fiyatları yükseliyor. Girdi maliyetleri yükseldikçe de gıda fiyatları artıyor. Buna bir de tüketicinin alım gücü kaybı eklenince ‘gıda krizi’ oluşuyor. Bizi ciddi bir gıda krizi bekliyor.”
Artan girdi maliyetlerinin yanında çiftçilerin en büyük sorunu olan borçların yapılandırılmadığını da anımsatan Sarıbal, “Günü birlik tedbirlerle, bir iki aylık borç ertelemeleriyle bu sorun çözülemez. Girdi fiyatlarındaki aşırı artış ve ödenemez noktaya gelen borçları nedeniyle çiftçinin üretim yapamaz noktaya gelmiştir. Çiftçi borçlarının yapılandırılması için yapılan bütün çağrılara AKP yönetimi kulaklarını tıkadı. 180 milyarı aşan çiftçi borçlarının bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifine olan borçları yapılandırılmadığı için çiftçinin tarlasına, traktörüne, hayvanlarına haciz geldi, gelmeye devam ediyor” diye konuştu.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.