PİRHA-Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini arayan Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 823. haftasında eylemlerine devam ediyor.
Cumartesi Anneleri, 823. haftasına ulaşan eylemini salgın nedeniyle bu hafta yine online gerçekleştirdi.
“TÜRKİYE ÖZGÜRLÜKLERİN EN ÇOK GERİLEDİĞİ ÜLKELERDEN BİRİ”
Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 823. haftasında konuşan Maside Ocak, “2021 herkes için hukukun ve adaletin yılı olsun” diyerek şunları söyledi:
“2020 yılı ağır insan hakları ihlalleri, hukuksuzluklar, adaletsizlikler ve koronavirüs gölgesinde geçti. Türkiye, dünya özgürlükler endeksinde 100 üzerinden 32 puanla özgür olmayan ülkeler kategorisinde değerlendirildi. Dünyada son 10 yılda özgürlüklerin en çok gerilediği üç ülkeden biri oldu. Artık Türkiye’de insanlar vatandaşlığın getirdiği hukuksal ve siyasal statülerini, anayasaya bağlanmış temel hak ve özgürlüklerini kaybetmiş durumdalar. Haklar ve özgürlüklerle ilgili tüm talepler iktidar tarafından terörle ilişkilendirerek cezalandırma gerekçesine dönüşüyor. Bu ortamda 823 haftadır sürdürdüğümüz hakikat ve adalet talebimiz devleti yönetenler nezdinde 2020 yılında da karşılık bulmadı. Aksine kayıplar gerçeğini ifade etmek ve kamuoyu oluşturmak için toplanma hakkımızı kullandığımız iletişim mekanımız Galatasaray bize yasaklı olmaya devam etti. Bununla da kalmayıp Galatasaray’da toplanma ve ifade özgürlüğümüzü kullandığımız için hakkımızda dava açıldı.”
“HAKİKATE VE ADALETE ULAŞMAK İÇİN TÜM ZORLUKLARI GÖĞÜSLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
“Kamusal alanların topluma kapatılması demokrasinin, ifade ve toplanma hakkının inkarıdır. Kısacası iktidar, 2020’de de gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetlerinin açığa çıkarılması, bu insanlığa karşı suçun fail ve sorumlularının yargılanarak cezalandırılması görevini yerine getirmedi, cezasızlık ve inkarda ısrar etti. Kayıp yakınlarının yargıda bulamadığı adaleti, Kaf dağının ardına sakladı. Bu yüzden 2021’de de aşılması imkansız görünen engellerin ardındaki Kaf dağına, yani hakikate ve adalete ulaşmak için tüm zorlukları göğüslemeye devam edeceğiz. Yok etmeyi hedefleyen zulme karşı küllerimizden bir kez daha doğma kararlığımızdan vazgeçmeyeceğiz. İyiliğe, umuda, hakikate ve adalete dair duyulması ve bilinmesi gerekenleri söylemeye devam edeceğiz. Her biten yıl bizim için kayıplarımızdan ayrı geçen koca bir yıl. Her geçen yılla birlikte acının yakıcı sınavından geçiyoruz, ama her geçen yılla birlikte umudumuzu, direncimizi ve kararlığımızı büyütüyoruz. Türkiye karanlık bir dönemden geçiyor ama umutsuzluğa yer yok. Biz insan olmaya ısrar ettiğimiz sürece umut hep var olacak.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.