PİRHA- Mersin’de yaşayan yurttaşlara, “Ülkenin bütçesi sizin yetkinizde olsa ne yaparsınız?” diye sorduk. Yurttaşlar bütçeyi eğitime ve sağlığa ayıracaklarını belirtirken, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması gerektiğini ifade ettiler.
“Ülkenin bütçesi sizin yetkinizde olsa ne yaparsınız?” sorusunu Mersin’de yaşayan yurttaşlara sorduk.
Mikrofon uzattığımız yurttaşlar eğitim, sağlık ve işsizlere bütçe ayıracaklarını belirttiler. Yurttaşlar ayrıca Diyanet’in kapatılmasını ve bütçesinin de yurttaşların refahını yükseltecek alanlara ayıracaklarını ifade ettiler.
“ÜRETİCİ KADINLARA ÇOK BÜYÜK DESTEK VERİRDİM”
Kadın üretici, “Çocuklarımız çok zor durumdalar. Bütçe diye bir şey var mı bilmiyorum. Yani bütçe diye bir şey de kalmadı. Türkiye giderek fakirleşiyor. İnsanlarımız aç aç susuz. İnsanlara yardım etmesi gerekiyor, çok aç insanımız var. Bütçeye sahip çıkmıyoruz. Bütçeyi kendileri yediler” dedi.
Kadın üretici, bütçe yetkisinin kendinde olması durumunda ise neler yapacağını şöyle açıkladı:
“Sağlığı daha iyi bir yere getirirdim. Doktorlarımızın, sağlıkçılarımızın durumunu düzeltirdim. Büyük hastaneleri kapatır, herkesin ulaşacağı hastaneler yapardım. Özürlü insanlarımız var, yaşlılarımız var bakıma muhtaç. Onlara bütçe ayırırdım. Cemevlerine hiçbir bütçe ayrılmıyor. Cemevinin elektriği, suyu, çalışan personelin maaşını kim ödeyecek? Türkiye’nin bütçesinin çoğu Diyanet’e ayrılmış. Biraz da cemevlerine ayırsınlar. Üretici kadınlara çok büyük bir destek verirdim. Onlar için pazar yerleri kurardım.”
“2021 BÜTÇESİ BANA VERİLMİŞ OLSAYDI ÖNCE İŞÇİLERE BAKARDIM”
Bir esnaf ise, “2021 bütçesi bana verilmiş olsaydı önce işçilere bakardım. Ben 60 yaşındayım, 30 yıl prim ödedim. Bağ-Kur’dan emekli oldum. 2200 lira maaş alıyorum. Bu bütçeden herkesin payına düşeni almasını isterdim. Çünkü bu pandemi belasından tamamen bütün yük işçilerin boyuna bindi” derken, emekli öğretmen de, bütçenin büyük bir kısmını eğitime, sonra sağlık onda sonra adalete ayıracının altını çizdi.
“DİYANETE SIFIR BÜTÇE AYIRIRDIM”
“Bir ülkenin kalkınabilmesinin temel ögesi eğitimden geçer” diyen emekli öğretmen, şunları ifade etti:
“Eğitimin olmadığı bir yerde ülke ne kadar zengin olursa olsun o paranın nasıl ve nereye harcanacağını organize edemeyeceği için kalkınmadan da söz edilemez. Zaten eğitim seviyesi yükseldiği zaman diğer konularda kendiliğinden çözülür. Bence en başta öğretmen eksikliği var. İkincisi de özel okulların tümünün kapatılması gerekir. Hastaneleri bir tarafa toplamaktansa onları şehrin büyüklüğüne göre yayarak, doktor, hemşire ve yardımcı eleman sayısını bulundukları bölgelere göre düzenlerdim. Diyanet’e sıfır bütçe ayırırdım. Çünkü Diyanet’in ülkenin kültürüne de, eğitimine de, kalkınmasına da hiçbir katkısı yok.”
“40 YILDIR VERGİ VERİYORUM HELAL ETMİYORUM”
Böyle bütçeyle iş yürüyemeyeceğini belirten bir emekli yurttaş da, “Sağlık da, eğitim de dökülmüş her tarafta. Benim vergimi topluyorlar, hepsine de haram ediyorum. 40 yıldır vergi veriyorum helal etmiyorum. Ben Diyanet’e de helal etmiyorum. Bana başkanlığı verseler Diyanet’i kaldırır atarım. Önce sağlık. Herkes doğuştan sigortalı olacak. 60 yaşın üstü bayanlar, bayların hepsini emekli yaparım” diye konuştu.
“NE BİR EMEKLİLİĞİM VAR NE BİR GELECEĞİM VAR”
53 yaşındaki bir yurttaş da “Ne bir emekliliğim var ne bir geleceğim var, ne bir işim var. Hiçbir şeyim yok” serzenişinde bulundu.
Yurttaş, “Kendi yandaşlarını zengin etmekten başka bir şey yaptığı yok. Sadece kendi yandaşlarını zengin ediyor. Pandemi dönemi dedi ki ben halka biner lira para yardımı yapacağım. Ben almadım. Benim kızım üniversite bitirmiş, şu anda evde yatıyor. İş yok. Ne yapmam lazım. Bir baba olarak ne yapacağım” diye sorarken, bütçenin işsizlere, sağlığa ve eğitime ayrılması gerektiğini vurgulayarak, “Diyanet tümüyle kalkması lazım” dedi.
Diren KESER/Erol KAMALAK/MERSİN
Yoruma kapalı.