PİRHA-Araştırmacı-Yazar İsmail Kaygusuz,“27. Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü’nün İslam Alevi Teşkilatı’nın yan kuruluşu ‘Hızır Avusturya’ya’ verilmiş olmasını doğru bulmadığını söyledi. Kaygusuz, Dersim Gola Buyere ziyaretindeki semazenli cemi de eleştirdi.
Araştırmacı-Yazar İsmail Kaygusuz, 27. Hünkâr Hacı Bektaş Veli ödül töreni ve Dersim Gola Buyere ziyaretinde ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Farkındalık’ için gerçekleştirilen cem erkanında semah ve semazenlerin bir araya getirilmesine dair PİRHA’ya değerlendirmede bulundu.
“BELEDİYE, BİR HİZMET KARŞILIĞINDA MI ÖDÜL VERDİ?”
Kaygusuz, “27. Hacı Bektaş Veli dostluk ve Barış Ödülü, kime hangi amaçlarla verildi? ve ödül belediyeye yapılan bir hizmet karşılığında mı verildi?” sorularının cevabının verilmesi gerektiğini söyledi.
Ödülün veriliş yönteminin yanlış olduğunu belirten Kaygusuz şunları ifade etti:
“27. Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü’nün İslam Alevi Teşkilatı’nın yan kuruluşu ‘Hızır Avusturya’ya’ verilmiş olmasını doğru bulmuyorum. Her şeyden önce ödülün veriliş yöntemi yanlıştır. Tek cümleyle, bu yıl verilen ödülün Hünkar’ın adı kullanılarak, Hacıbektaş Belediyesi adına verildiği anlaşılıyor. Yani, ilçenin belediyesine yapılan bir hizmet veya yardım karşılığında bir teşekkür borcu niteliği taşımaktadır. Hünkâr Hacı Bektaş Veli adına konulmuş ödülün Belediye’ye değil, Hacı Bektaş’a, dostluğa ve barışa hizmet etmiş bir fikir emekçisine veya bir kuruma verilmesi gerekirdi. Bunun için de önce yetkin ve ehil kişilerden, yani bilim ve sanat insanlarından oluşturulacak bir kurul kararıyla olmalıydı. Öncelikle ödülün amacına uygun adaylar bu kurul tarafından saptanıp, onların arasından hizmetlerinin dökümü yapılarak bir veya ikisine sunulmasının uygun olacağı kanısındayım.”
“GERÇEKTEN DİKKAT ÇEKEBİLDİLER Mİ?”
Bu arada, Kaygusuz, Gola Ana Buyere ziyaretindeki cemi de yorumladı.
Kaygusuz, “Denizden yaklaşık 3500 m yükseklikte Munzur Baba dağlarının doruğunda oluşmuş, bölgede yaşayan Alevi-Kızılbaş toplumunun keramet söylenceleriyle kutsallaştırdığı Krater gölüne Buyer Ana (hem de Buyer Bava) adlarını vermiş ve bir Ziyaret yerine dönüştürmüşler” dedi.
“Gola Ana Buyere” ziyaretinde gerçekleştirilen cemde, semahta semazenlerin de yer almasını eleştiren Yazar İsmail Kaygusuz, “Burada Muhabbet Cemi yaparak, semah dönerek, İstanbul sözleşmesini desteklemek, hükümetin bu sözleşmeden imzasını çekme niyetini protesto etmek ve medya aracılığıyla toplumun dikkatini çekmek istediler. Gerçekten bu amaca ulaşabildiler mi, dikkat çekebildiler mi bilemiyorum” dedi.
“BUYER ANA’NIN RUHUNUN RAHATSIZ OLDUĞUNDAN EMİN OLABİLİRSİNİZ”
Kaygusuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu arada eylemi düzenleyenlerin Pülümür yerel yönetimi ve bölge halkıyla yakın ilişki ve ortaklık yapmadıkları hem gölün adı hem de hakkında anlatılan söylencenin birbirinden farklı oluşundan anlaşılıyor. Bu tür çelişkilere dikkat etmek ve bölge insanıyla sıcak ilişkiler çerçevesinde bu eylem gerçekleştirilerek, arkadan suçlayıcı eleştirilere fırsat vermemek gerekirdi.
Cemde semah dönen canların arasında bulunan Mevlevi semazenlerinden Buyer Ana’nın ruhunun rahatsız olduğundan emin olabilirsiniz. Üç buçuk saat dağ yolunda yürüyerek Buyer Ana krater gölü kıyısında kamp kuracaklarına, kadın cinayetlerini protesto eden ve ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ diyen kadın yürüyüşlerinin arkasında, İstanbul sokaklarında üç buçuk saatlik kitlesel yürüyüşler düzenleyip, meydanlarda yatsalardı!”
Ayhan KARDAŞLAR/ ANKARA
Yoruma kapalı.