Alevi Haber Ajansi

PSAKD Tarsus Şube Başkanı Erçe: Zulme sessiz kalmayalım- VİDEO

PİRHA- PSAKD Tarsus Şube Başkanı Cuma Erçe, Zeynep Yıldırım’ın 20 Nisan’da görülecek duruşmasına katılım çağrısında bulunurken, koronavirüs salgınında olduğu gibi kriz anlarında Alevi kurumlarının yeterli hazırlığının olmadığını belirtti. İnfaz yasasına da değinen Erçe, AKP-MHP koalisyonunun el ele vererek, hırsızları, arsızları, mafya bozuntularını, kadın düşmanlarını, tacizcileri örtülü bir afla serbest bıraktığını ifade etti. 

Haberin videosu

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Tarsus Şube Başkanı Cuma Erçe, gündemdeki konulara dair değerlendirmeler yaptı.

“BU BİR ZULÜMDÜR”

Yaklaşık 2 yıldır cezaevinde olan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sarıyer Şubesi (Armutlu Cemevi) Başkanı Zeynep Yıldırım’ın haksız ve hukuksuz bir biçimde cezaevinde tutulduğunu belirterek,  şunları söyledi:

“Bu bir zulümdür. Bu zulmü uygulayanlar esasen kendi yasalarına ve altına imza koydukları uluslararası anlaşmalara bile uymadılar. Bizler şunu iyi biliyoruz ki, bu zulüm Zeynep Yıldırım nezdinde tüm Alevilere ve hak mücadelesi veren herkesedir.  Ne yazık ki başta Alevi kurumları olmak üzere demokrasi güçleri bu hukuksuzluğa karşı yeterli ve organize bir tepkiyi örgütleyemediler. Emek ve demokrasi güçlerinde uzunca bir süredir bu yaklaşım tarzı hakim hale gelmiş durumdadır. Demokrasi güçlerine ve hak arayanlara karşı yürütülen topyekün saldırıya, imha ve inkar politikalarına karşı topyekün bir tutum sergilenemiyor. Bu da bu politikaları uygulayanları cesaretlendiriyor kanısındayım. Zeynep Yıldırım davası da bunun turnusolü olacak. Bu davayı kişisel bir dava olarak görmemek ve birlikte hareket etmek zorundayız. Yargılanması gereken Zeynep Yıldırım canımız değildir. Yargılanması gerekenler Alevilerin kutsal makamlarına zorla girenler ve orada Alevilere hakaret edenler olmalıdır.”

“KRİZ KARŞISINDA TAM ANLAMI İLE DUVARA TOSLAMIŞ DURUMDAYIZ”

Koronavirüs salgının dünyada derin yaralar açtığını ve virüsü bahane eden egemenlerin de çok ciddi hak gasplarını bir bir uygulamaya koyduğuna dikkat çeken Erçe, şunları belirtti:

“Yüzbinlerce insan işsiz kaldı. Esnaf kepenk kapattı. Zaten ekonomik kriz altında yaşam mücadelesi veren yoksul halk daha da yoksullaştı. İşlerini kaybetti. Bugünlerde herkesin ağzında bir söz dolaşıyor, dünya artık eski dünya olmayacak. Elbette doğru bir söz ama nasıl bir dünya olacağına dair bir yanıtımız var mı? Tabi ki hayır. Daha demokratik rejimler mi güçlenecek yoksa aksine daha totaliter rejimler mi? Buna dair hiçbir hazırlık yok. Koronavirüs öncesi de bir hazırlığımızın olmadığı gibi. Örneğin koca koca cemevlerimizin, dergâhlarımızın, Alevi kurumlarımızın böyle ciddi bir kriz karşısında ne yapacağımıza dair şimdiye kadar bir hazırlığının olmadığı görüldü. Örneğin 30 yıllık derneklerimizin hiç birinin dayanışma fonu yok. Kimsenin aklına gelmemiş. Bağımsız bilim kurullarımız yok. Biz hükümetin veya emperyalizmin güdümünde olan Dünya Sağlık Örgütü’nün ağzına bakıyoruz. Hiçbir derneğimizin üye kayıtları profesyonel olarak kayıt altında değil. Üyelerimizin ekonomik sosyal durumları, kan grupları, yaş ortalamaları v.s. Yani kısacası bu kriz karşısında tam anlamı ile duvara toslamış durumdayız. Bu özeleştiriyi vermek zorundayız. Şubeler nezdinde iyi niyetli çabaları tabi ki önemsiyorum ve yok saymıyorum ama genel olarak durumumuz bu. Evet dünya virüs öncesi gibi olmayacak. Biz Alevi kurumları için de geçerli olmalı bu söz.”

“YASAYA KARŞI ÇOK CİDDİ BİR MÜCADELE YÜRÜTÜLEMEDİ”

Son olarak mecliste geçen ve yürürlüğe giren yeni infaz yasası ile ilgili de değerlendirme yapan Erçe, yasaya karşı çok ciddi bir mücadele yürütülemediğini, virüsü bahane eden AKP-MHP koalisyonunun el ele vererek, hırsızları, arsızları, mafya bozuntularını, kadın düşmanlarını, tacizcileri örtülü bir afla serbest bıraktığını ifade ett. Erçe konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ancak, siyasi tutuklu ve hükümlüleri, düşüncesinden dolayı içeride olanları kapsam dışı bıraktı. Yani, organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcıya özgürlük, milyonlarca vatandaşın oy verdiği bir partinin liderine esaret. Kadına ve çocuğa her türlü şiddeti uygulayanlara, Sivas katillerine serbestlik, gazetecilik mesleğini yerine getirmek isteyenlere mahkumiyet. Bu kabul edilemez. Bu yasanın kapsamının genişletilmesi için her türlü hukuki mücadele verilmeli, verilecektir de ama bu yetmez. Emek ve demokrasi güçleri olarak acilen bir eylem programı hazırlanmalı ve hayata geçirilmelidir. Yasa, anayasaya da uluslararası anlaşmalara da aykırıdır.”

Diren KESER/MERSİN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak