PİRHA- Uluslararası Gözaltına Kayıplar Haftası içerisinde 739. eylemlerini gerçekleştiren Cumartesi Anneleri, hukuksuzluğa karşı mücadeleden ve Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçemeyeceklerini yinelediler.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran ve adalet arayan Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 739’uncu haftasında da polis ablukası altında adalet istedi. 40 haftadır Galatasaray Meydanı’na çıkışlarına izin verilmeyen Cumartesi Anneleri bu hafta da İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu Beyoğlu Çukurluçeşme Sokak’ta bir araya geldi.
Bu haftaki eylemde 26 Aralık 1997 yılında Lice’de bir kahvede gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Mehmet Özdemir’in akıbeti soruldu. Mehmet Özdemir’i gözaltında gören tanıkların ifadelerine rağmen Özdemir’in gözaltında olduğu da gözaltında kaybedildiği de kabul edilmedi ve etkin bir soruşturma yürütülmedi.
“HAK İHLALLERİNE KARŞI İTİRAZLARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ”
Haftanın basın metnini gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu. Ocak, 40 haftadır Galatasaray Meydanı’na çıkmalarına izin verilmemesine tepkilerini yineleyerek hukuksuzluğa, cezasızlığına ve hak ihlallerine karşı itirazlarını sürdüreceklerini söyledi. 24 yıl önce 27 Mayıs 1995 tarihinde gözaltında kaybetme suçuyla yüzleşilmesi, hesaplaşılması ve adaletin sağlanması talebiyle Galatasaray’a çıktıklarını hatırlatan Ocak, 2 gün sonra Cumartesi Anneleri’nin başlattıkları barışçıl eylemin 24. yılı olacağını hatırlattı.
“OĞUL MEHMET ÖZDEMİR VEFAT ETTİ”
Mehmet Özdemir gözaltında kaybedildiğinde oğlunun henüz doğmadığını ve oğlu doğduktan sonra ona babasının isminin verildiği belirten Ocak, oğul Mehmet Özdemir’in de geçtiğimiz yıl vefat ettiğini aktardı.
“FAİLLERLE GALATASARAY MEYDANI’NDA YÜZLEŞECEĞİZ”
Söz alan Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, “24 yıldır ‘vazgeçmeyeceğiz, unutmayacağız, unutturmayacağız’ diyerek ayrılıyoruz meydanlardan. Bir gün kayıplarımızın akıbetini öğreneceğiz, failleri bizimle yüzleşecek ve Galatasaray Meydanı’nda yapacağız bunu çünkü orada kaybettiğimiz çok annemiz var. Bu onlara sözümüzdür.” dedi.
“BİZİ BURAYA TIKTINIZ AMA DÜŞÜNCELERİMİZ NEREYE TIKACAKSINIZ?”
Yüksekovalı kayıp yakınları adına seslenen Tayyip Canan, herkese selam göndererek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Vicdansızlar biraz düşünmeli, niye bu selamı söyledim? Biraz düşünsünler, empati kursunlar.” Beyaz toros marka arabalarla kaybedilenleri hatırlatan Canan, o arabalara bindirilenlerin çoğunun geri dönmediğini belirterek “Babam geri döndü ama başına 7 kurşun sıkılmış olarak döndü. Bir bayram günü bayram hediyesi olarak verdiler. Bayramları bile kutlamamızı istemediler. Biz bu meydanlarda olmak istemiyoruz. Ama adalet mücadelesi veriyoruz. Biz hiçbir zaman mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz katillerimiz yargılanana kadar. İşkence edenler hiçbir zaman aklanmayacak vicdanlarımızda. Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz. Bizi bugün buraya tıktınız ama düşüncelerimizi nereye tıkacaksınız?”
“YAKINLARIMIZI ÖLDÜRENLER NEYSE HAKİMLER SAVCILAR O”
Gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın oğlu Şerif Taşkaya da 24 yıldır mücadele verdikleri Galatasaray Meydanı’ndan değil buradan seslendiklerini vurguladı. Taşkaya, “Mücadeleye başladığımızda hakimler savcılar bizi dinlemedi. Savcılara sesleniyorum. O beyaz toroslara bizim yakınlarımızı atıp götürüp öldürenler neyse sizler de osunuz.” dedi.
“YARIM ASIRLIK ÖMRÜMDE ADALETİ GÖRMEDİM”
Gözaltına kaybedilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise yarım asırlık ömründe birçok şeyi gördüğünü ancak adaleti göremediğini vurguladı. Kırbayır, “24 yıldır adaletin tecellisi adına hukukun üstünlüğü için Galatasaray Meydanı’nı kendimize mücadele mekanı etmiştik. O meydan aramızdan ayrılanları uğurladığımız musalla taşıydı. Aramızdan ayrılanlara söz vermiştik bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Şimdi Galatasaray Meydanı için de mücadele ediyoruz. Bizi bu iki duvar arasına sığdırmanın mantığı ne vicdan bunun neresinde? Galatasaray bizim olmazsa olmazımızdır. Galatasaray’ın açılması ısrarımızdır, temennimizdir.” diye konuştu.
“BABAMIN ‘ADALET İSTİYORUM’ ÇIĞLIĞINI BÜYÜTÜYORUZ”
Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak da babasının 25 yıl önce “adalet istiyorum” diyerek attığı çığlığı büyüttüklerini kaydetti. Ocak, “Ailemiz büyüdü ama haklardan özgürlüklerden daha da mahrum kaldık. Adaletsizlikler, haksızlıklar, hukuksuzluklar her gün çığ gibi büyüyor. Sesimiz soluğumuz kesilmek isteniyor. Babamın vasiyeti üzerine adalet aramaya devam edeceğiz.” dedi.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.