Alevi Haber Ajansi

Pir Zeynel Kete: MEB yargı kararını yok saymıştır

PİRHA- MEB, öğrencilere ilişkin faaliyetleri yargı kararlarıyla engellenen Ensar Vakfı’nın okullarda çalışma yapmasına izin verdi. Duruma tepki gösteren DAD Adana Şube Eşbaşkanı Pir Zeynel Kete “Bakanlık yargı kararını yok saymıştır. Ayrıca öğrencilere yönelik olarak  söyleşi, proje, yarışma, seminer çalışmaları yapılması uzmanlık gerektiren bir durumdur” ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), Karaman’daki öğrenci yurdunda yaşanan çocuk istismarıyla bilinen ve yargı kararlarıyla okullarda etkinlik düzenlemesi yasaklanan Ensar Vakfı’yla yeniden işbirliği yaptığı öğrenildi. Verilen kararın ardından sendika ve STK temsilcileri açıklamalar yaparak karara tepki gösterirken konu ile ilgili Demokratik Alevi Derneği (DAD) Adana Şube Eşbaşkanı Pir Zeynel Kete de PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.

“EĞİTİM DEVLETİN DEVREDEMEYECEĞİ GÖREVLER ARASINDADIR”

Eğitimin “Amaca uygun olarak kalıcı davranış değişikliği göstermek” şeklinde tanımlanmasının başlı başına sorunlu bir tanımlama olduğunu belirten Pir Kete, “Bireyi mekanikleştiren, bireye veri girişi yaptıktan sonra amaca uygun davranışı göstermesini istemek iktidarcı bir anlayıştır. Bu tanımlamada iktidarın amaçlarına uygun bir inşa söz konusudur. Amacın gerçekleşmesi için okul ve öğrenci birer araç haline gelmiştir.” dedi.

Danıştay’ın “Eğitim devletin devredemeyeceği görevler arasındadır” şeklindeki kararıyla Ensar Vakfı’nın okullarda çalışma yapmasını yasakladığını hatırlatan Pir Kete, MEB’in şimdiki kararının Danıştay kararını yok saymak olduğunu kaydetti.

“BAKANLIK YARGI KARARINI YOK SAYMIŞTIR”

Öğrencilere yönelik söyleşi, proje, yarışma ve seminer gibi çalışmaların uzmanlık gerektiren bir durum olduğunu ifade eden Pir Kete, öğrencilerin yaş grupları, anlatanların kullandıkları dil, iletişim araçları ve amaçların pedagojik kriterlere uygun olması gerektiğine işaret ederek “Öğrencilerden ve velilerden rızalık alınmış mıdır? Aileler eğitim ve öğretimin birer bileşenidir. Ailelerden rızalık alınmış mıdır? diye sordu.

Değerler eğitimi adı altında öğrencilerin otoriteye boyun eğen, biatçı kişilikler haline getirilmek istediğini belirten Pir Kete, “Bireylerinin insanlığın ortak erdemlerine sahip olması, inanç özgürlüğü, emek, barış, demokrasi, insan hakları, farklılıkların zenginlik olduğu gibi değerleri öğrenmesi bizim de tercihimizdir. Bu değerler ikrar ve rızalık esas alınarak özgür bir ortamda, farklı inançların, görüşlerin baskısı altında olmadığı bir eğitim öğretim anlayışı ile olur. Öğrencinin nesne olmadığı özne olduğu, yerelliğin esas alındığı bir anlayış en iyi değerler eğitimi kapsamındadır. Ancak özgür, bilimsel kamusal ve anadilinde bir eğitim anlayışı ile özne olan öğrenci kendi farkına varır, gizli yetenekleri görünür olur, farklılıkları kabul eder ve tanır. Öğrenci yurttaş olma erdem ve sorumluluğunu, haklarını öğrenebiliyorsa önemlidir.” diye konuştu.

“VAKIFLAR ELİYLE OKULLARDA MÜSLÜMANLIK İTAAT VE KULLUKLA ÖZDEŞ TUTULUYOR”

Ensar Vakfı’nın çalışmalarına eğitim öğretimin özelleştirilmesi çerçevesinde de bakmak gerektiğini ifade eden Pir Kete, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğitim özelleşirken, iktidar İslamın amaçları doğrultusunda şekillenirken aynı zamanda bir kimlik de kazanır. Tekçi, cinsiyetçi, itaatkar, var olanla yetinmeyen, görmeyen, duymayan bir anlayışla şekillenmiş bir kimlik. Vakıflar eliyle okullarda Müslümanlık itaat ve kullukla özdeş tutuluyor. Ayrıca Aleviler Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin çocuklarına verilmesini istemiyorlar. Bununla ilgili uluslararası hukuk normları olmasına rağmen rızamız olmadan öğrencilerimize bu dersin verilmesini istemiyoruz.”

Mustafa YÜKSEL/ADANA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak