PİRHA- “Beşiktaş’ta, Zeytinburnu’nda, Gazi’de, Okmeydanı’nda Alevi olmayı Alevilik saymıyorum. Çünkü oralar zaten Alevi. Gelin Arnavutköy’e, biz kelle koltukta yaşıyoruz.” Bu sözler, Arnavutköy Cemevi Başkanı Yüksel Yılmaz’a ait. Yılmaz, din dersi öğretmenlerinin nefret söylemlerine sert tepki gösterdi.
Eylül ayında İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde bulunan Cumhuriyet Ortaokulu‘nda din dersine giren öğretmen Alevilere hakaret etti. G.B. isimli öğretmen oruçtan bahsederken, Muharrem ayında Alevilerin oruç tuttuğunu fakat onların yaptığı yemeğin yenilmeyeceğini söylemişti.
Aralık ayında da yine Arnavutköy’de bulunan Şehit Demet Sezen Çok Programlı Anadolu Lisesi‘nde 9. sınıf öğrencisine yönelik din dersi öğretmeni tarafından Alevilere yönelik nefret söylemleri kullanıldı.
Arnavutköy Cemevi Başkanı Yüksel Yılmaz, 90 gün içinde aynı ilçedeki okullarda yaşanan Alevilere yönelik ayrımcı uygulamalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“MAĞDURİYETİ YAŞAYAN ALEVİLER OLUNCA HUKUK HIZLI İŞLEMİYOR”
Yılmaz, iki olayda da nefret söylemlerine ilişkin görüşmeler gerçekleştirdi. Cumhuriyet Ortaokulu’nda yaşananların mahkemeye taşınmasının ardından öğretmenin görevden alındığını söyleyen Yılmaz, “Bu olayı kent konseyine taşıdık. Öğretmeni görevden aldırdık. Savcılığa başvurarak mahkemeye verdik. Memur suçu diye kaymakamlığa bir yazı yazdılar. Normalde bu ücretli öğretmen memur filan değil. Hemen dava açmaları gerekiyor. Ama maalesef bizim ülkemizde mağduriyet yaşayan özellikle Aleviler olunca hukuk hızlı hareket etmiyor. Ama olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. Çünkü onu mahkemeye vermezsek yolumuza ve inancımıza da ihanet etmiş oluruz. Çünkü burada sembolik bir ceza alırsa bu başkasına örnek olur, böyle şeyler konuşmaz” ifadelerini kullandı.
90 GÜN SONRA YİNE AYRIMCI UYGULAMALAR
Yaşananlardan 90 gün sonra ise yine Arnavutköy’deki başka bir okulda aynı ayrımcı uygulamalar yaşandı.
Bu kez ise yine bir din dersi öğretmeni, “Aleviler Peygamber’e inanmıyorlar, Hz. Ali’ye inanıyorlar. O yüzden namaz kılmıyor, oruç tutmuyorlar” sözlerine tepki gösteren öğrenciyi sınıftan dışarı atıp notunu kırmakla tehdit etti.
Bu konuya ilişkin de okul yönetimi başta olmak üzere yetkililerle görüşme sağlayan Yılmaz şöyle konuştu:
“Bu çocuğumuz cemevinde 12 hizmet yürütüyor. Hoca da bunun üzerine çocuğu azarlıyor ve sınıftan atıyor. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne durumu illettik. Ancak Milli Eğitim Müdürlüğü bu olaya çok da can siperhane bakmıyor. Ama bu insan burada bu çocukları zehirliyor. Tüm bunlar önce aileden başlıyor, sonra mahallede daha sonra bağlı olduğu inanç grubundan kaynaklanıyor. Alevilerin bugün yaşadığı bu sıkıntıların sebebi Diyanet ve İlahiyat fakülteleridir.”
“ARNAVUTKÖY’DE KELLE KOLTUKTA YAŞIYORUZ”
Yılmaz sözlerini şöyle sonlandırdı:
“90 gün içerisinde ikinci olay oldu bizim burada. Biz burada ne yaşıyoruz? Beşiktaş’ta, Zeytinburnu’nda, Gazi’de, Okmeydanı’nda Alevi olmayı Alevilik saymıyorum. Çünkü oralar zaten Alevi. Gelin Arnavutköy’e. Biz kelle koltukta yaşıyoruz. Onların ise işleri güçleri, ekonomileri iyi. Ama biz şu an elektrik faturamızı ödüyoruz. Bazı arkadaşlar diyor ‘ödeme.’ Ödemediğimiz zaman gelip kesmeye kalkıyorlar. Beni en çok ürküten burada şu: Anadolu tabiri ile düğün yok bayram yok eniştem beni niye öptü. Yani 90 gün içinde ikinci olay niye oluyor? Bunun arkasında gizli bir güç mü var? Çünkü biz Maraş’ı, Sivas’ı, Malatya’yı ve Gazi’yi yaşadık. Ve halen de yaşıyoruz. Ancak artık bedel ödemek istemiyoruz, artık bu insanlar katledilsin istemiyoruz.”
“ALEVİLERİ TANIMAYANLARA KARŞI TAVIR ALIYORUZ”
Ayrımcı uygulamaların önünü açtığını düşündüğü Diyanet’in Dersim’e gitmesine de tepki gösteren Yılmaz şöyle konuştu:
“11 yıldır burada yaşıyoruz, Diyanet düzeyinde hiç kimseyi buraya davet etmedik. Bunu kişilerin şahsına yapmadık. O kurum Alevileri tanımadığı için biz de onlara öyle bir tavır alıyoruz. Tanımadığı Alevi kurumlarını Tunceli’de olduğu gibi neden oraya gider, Diyanet İşleri Başkanı neden buraya gelmez. Çünkü Aleviler’in en önemli yerleri, Hünkar Hacı Bektaş’ı Veli’nin türbesi ve Dersim’dir. Çünkü orada ocaklarımız ve pirlerimiz var. Ancak oradaki arkadaşlarımıza şunu söylemek isterim: Bizim buradaki olaylar tamda o zaman gerçekleşmişti. Neden o zaman Diyanet İşleri Başkanı’na bir din dersi hocası Aleviler için böyle bir şey söylüyor siz bu konuda ne düşünüyorsunuz diye sormadılar. Çünkü onların başka işleri var herhalde. Ama günümüzde şimdi moda oldu bu iş. Ancak ben Alevi dedelerinin ve zakirlerinin ocaklarda yetişmesini istiyorum.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.