PİRHA – Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yaptığı yazılı açıklamada çocukların yarı yıl tatilinde namaza götürülmesi için imzalanan protokole tepki göstererek AKP hükümetinin şeriat düzenine geçme hayallerinin olduğunu belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a Milli Eğitim Bakanlığı’nın siyasal İslamcı cemaat vakıfları ve dernekleri ile imzaladığı işbirliği protokolüne bir tepki de Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Merkezi’nden geldi.
“KİMSENİN AKP’DEN AKIL ALMAYA İHTİYACI YOK”
PSAKD yaptığı yazılı açıklamada ‘Çocuklarımızı ve geleceğimizi gericiliğe teslim etmeyeceğiz’ dedi. AKP’nin amacının şeriat düzenine geçmek olduğu belirtilen açıklamada, AKP’nin okulları İmam-Hatip’e çevirdiği, her sokağa bir Kur’an kursu açtığı ve en sonda çocukları tatillerde namaza götürecekleri ifade edildi.
Yapılanların açıkça dini dayatma ve dinci faşizm olduğu belirtilen açıklamada, insanların ibadetini nerede yapıp yapmayacağını dair AKP’den akıl almaya ihtiyacının olmadığı kaydedildi.
Devletin Sünnilik dışındaki diğer inançlara Sünniliği dayattığı vurgulanarak “Milli Eğitim Bakanlığı hangi demokrasi, eşitlik ve adalet anlayışı ile cemaatlerle protokol imzalamaktadır?” sorusu soruldu.
“CAMİLER DEVLET TAPINAĞI HALİNE GETİRİLDİ”
PSAKD’nin yaptığı açıklamada şunlar kaydedildi:
AKP’nin ülkemizi getirdiği durum açıktır; camiler devlet tapınağı haline getirilmiştir. Tüm Cumhuriyet kazanımları yok edilmektedir. Ülke şeriat bataklığına doğru sürüklenmekte, en ufak muhalif sesler dahi terörist, vatan haini ilan edilmektedir.
“ŞERİATÇI KUŞATMA GERİLETİLMELİDİR”
Bu dinci, tekçi, ırkçı ve cinsiyetçi kuşatmalara karşı tüm ilerici demokrat, devrimciler yan yana gelmek zorundadır. Önümüzdeki yerel seçimlerde laik, kamucu, çevreci, çağdaş adaylar desteklenerek şeriatçı kuşatma geriletilmelidir. Laiklik ve eşitlik ilkesi gereği devlet tüm inanç sistemlerine eşit uzaklıkta durmalıdır. Öğrencilere belirli bir inancı/dini dayatmak suretiyle, öğrencileri asimilasyon yoluyla din/inanç değiştirmeye veya Türkiye’de olduğu gibi Sünni-Hanefiliği benimsemeye zorlamamalıdır.
“Biz Aleviler Diyanet denilen ayrıştırıcı gericiliğin merkezi olan bu kurumu tanımıyoruz” denilerek eğitimin laik, eşitlikçi, kamusal, bilimsel ve parasız olması talebinde bulunuldu. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.