PİRHA- Eğitim kurumlarının açılabilmeleri için abdesthane ile birlikte kadın ve erkek için ayrı ayrı olmak üzere mescit zorunluluğu getirilmesini eleştiren ABF geçmiş dönem genel başkan yardımcısı Fazlı Aslan, “Alevilerin ve diğer inançların yaşadığı bir ülkede Hanifi mezhebine dayalı bir politika yürütülüyor. Bu amaç ile dindar ve kindar yetiştirmenin alt yapısı hazırlanıyor.” diye konuştu.
MEB’in kurum açma, kapatma ve ad verme yönetmeliğinde yaptığı yeni düzenlemeye göre, yeni açılacak okullar için abdesthane ve mescit zorunluluğu getirilmişti. Kurumların açılabilmesi için her kurumda abdesthane ile doğal aydınlatmalı uygun mekanda kadın ve erkek için ayrı ayrı olmak üzere mescit bulunması zorunlu tutulmuştu. Konuya dair PİRHA’ya konuşan ABF geçmiş dönem başkan yardımcısı Fazlı Aslan duruma tepki gösterdi.
“İNANÇLAR YOK SAYILIYOR, TEK BİR MEZHEBE HİTAP EDİLİYOR”
“Bu amaç ile dindar ve kindar yetiştirmenin alt yapısı hazırlanıyor” diyen Aslan, okullara mescit uygulamasının yasal olarak önünün açıldığını belirtti. Bu projenin anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu olduğunun altını çizen Aslan, bütün inançların yok sayılıp tek bir mezhebe hizmet edildiğini vurguladı. Aslan, “Erkek ve kız çocukları için okullarda mescit yapılmasına dair genelge yollanıyor. Bu anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Alevilerin ve diğer inançların yaşadığı bir ülkede Sünni-Hanifi mezhebine dayalı bir politika yürütülüyor. Şafi inancında yaşayan milyonlarca insan olmasına rağmen onları bile hiçe sayılarak Hanifi mezhebi üzerinden okullar mescit haline getiriliyor. Bu bizler için büyük tehlikedir. Canımızı yakan ise çocuklarımızı inancımıza düşman yapılarak kimliğimiz, kültürümüz yok ediliyor. Ailelerin rızası olmadan bir de bizim vergilerimizle bizim çocuklarımız asimile ediliyor” diye konuştu.
“IŞİD’E KATILAN ALEVİ ÇOCUKLAR DUYUNCA ŞAŞIRMAYALIM”
Bu karara ses çıkarılmaması ve dikkat çekilmemesi durumunda ciddi sorunların yaşanacağını ifade eden Aslan, hükümetin planlı bir şekilde bu planı uyguladığını aktardı. “Bir Alevi çocuğu İŞİD’e katılabiliyor ve onun militanı olabiliyorsa yarın belki onun gibi düşünen binlerce Alevi çocuğu olacak” diye ifade eden Aslan, sözlerinin devamında şunları söyledi:
“Alevi anne babadan olma ama asimile edilerek o niteliği bürünmüş hal alacak. Hükümetin her şeyi planlı gidiyor. Bunları deniyor, ses çıkıp çıkmadığını görünce bunu uygulamaya koyuyor. Bizlerin ve ailelerin daha fazla uyanık olması lazım. Hanifi inancı artık devletin resmi dini haline getirilmiş durumda. Diğer inançları bir tarafa bırakıp tek bir mezhebin inancına uygun mekanlar oluşturuyorsunuz. Bizim vergilerimizle yapıyorsun ve bizim çocuklarımızı asimile ediyorsun. Diğer inançtan olanlara da bu yapılıyor. Anayasada ‘Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik bir ülkedir’ yazmasına ve herkesin vatandaşlık bağı ile bağlı olduğundan bahsedilmesine rağmen tam tersi uygulamalar gelişiyor. Buna ses çıkartmayanlar hatta sevinenlerin çocukları da aynı uygulamaya tabi tutuluyor. Anadolu’nun bir çok yerinde uygulamalı abdest alma, namaz kılma uygulamaları zorla dayatılıyor. Çocuğu dışlanmasın diye aileler buna ses çıkarmıyor. Bu daha da tehlikeli. Aleviler mutlaka buna ses çıkartmalı, insiyatif almalı. Bu uygulamalar sadece Alevilerin değil, herkesin meselesidir. Çünkü bir inancın bir mezhebine hizmet ediliyor. Buda kimseye hizmet etmiyor.”
Yoruma kapalı.