CNN TÜRK’te Hafta Sonu programına konuk olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, zorunlu din dersleri ile ilgili “İçinde ‘zorunluluk’ geçen bir kelimeden bahsediyoruz. Zaman içerisinde demokrasinin dönüşmesiyle bazı insanlar başka dersler almak isteyebilir. Bununla ilgili milletimizin beklentisi bizim için önemli” açıklaması yaptı.
Yaz tatilinin kısalacağı hakkındaki iddialara ilişkin soruları da yanıtlayan Selçuk, ” Bizim tatilimiz uzun. Avrupa ortalaması 200 okul günü. Bizde 180 iş günü var. Şu anda 180 iş gününü hemen artırmak gibi bir derdimiz yok. Önce yapısal olarak bir iyileştirmeye gidelim. Ondan sonra orta vadede 180 iş günü Avrupa’daki gibi 200 gün olabilir” ifadelerini kullandı.
Selçuk’un konuşmalarından satır başları şöyle:
“-Eğitimde tümüyle sancısız bir değişim öngörüyoruz. Türkiye’de algısal olarak sık sık değişiklikler yapıldı ve bu çocukların huzursuz olmasına yol açtı.
-İstiyoruz ki önümüzdeki üç yıl içerisinde neyin hangi aşamada olacağı belli olsun. Net bir yol haritası olsun ve insanlar huzursuz olmasın istiyoruz.
-Biz yarım insan yetiştirmeyelim, tam insan olsun.
-Yabancı dil eğitimi için yurt dışına göndermeyi düşünüyoruz.
-Öğretmenlerimiz için çalışma saatleri, atama durumları düzenlenecek.
-10 yıllardır süren sorunlar var. Bi kısmı bu yıl içerisinde çözülebilecek sorunlar. Bununla ilgili web sayfası var. Burada sorulara ne zaman neyi yapıp yapamayacağımız konusunda yanıtlar veriyoruz.
-60 bine yakın sözleşmeli öğretmenimiz var. Bu bir kanun meselesi. Yani Meclis’in karar alması sözkonusu. Ne kadarı Bakanlık olarak çözebileceğiz şeyler; ne kadarı Meclis’in… Bize düşen kısımları biz çözmeye çalışıyoruz. Kanun gerektiren konuları bekliyoruz.
-680 bin civarında Suriyeli çocuk var eğitim bekleyen. Hala gelen çocuklar var. Net bir rakam veremiyorum.
-Daha evvel Uluslar arası çocuklar olsun istiyorduk ama bizim çocuklarımızın istikrarını koruyarak. Türkçe öğrenlemerini istiyoruz. Türkiye’yi tanımak istiyorlar. Suriyeli yetiştirmek gibi bir derdimiz yok. Etnik bir davranış sergiliyoruz.
-Suriyeli öğretmenler var. Hem Arapça hem Türkçe bilen öğretmenlere ihtiyacımız var.
Yaz tatili kısalacak mı?
-Tek yarıyıl olmak zorunda değil. 180 iş günü artabilir. Bizim tatilimiz uzun. Avrupa ortalaması 200 okul günü. Bizde 180 iş günü var. Japonya’da 220 gün. Önce yapısal olarak bir iyileştirmeye gidelim. Ondan sonra 180 iş günü Avrupa’daki gibi 200 iş günü olabilir.
-Türkiye’nin yüzde 90’ı tarım toplumuyken yazın 3 aylık boşluğu bırakmışlar çünkü tarım yapılıyor.
İş tersine dönmüş yüzde 80’i şehirleşmiş ama bu takvim yine aynı kalmış temel çıkmaz bu.
-Değişebilir. Şu anda 180 iş gününü hemen artırmak gibi bir derdimiz yok. Önce yapısal olarak bir iyileştirmeye gidelim. Ondan sonra orta vadede 180 iş günü Avrupa’daki gibi 200 gün olabilir.
-Din dersleri içinde ‘zorunluluk’ geçen bir kelimeden bahsediyoruz. Kimin için zorunlu diye baktığımızda bu tartışılır. Zaman içerisinde demokrasinin dönüşmesiyle bazı insanlar başka dersler almak isteyebilir. Devlet politikası var. Bununla ilgili milletimizin beklentisi bizim için önemli.
– Andımız kararı 5 yıldır beklemede olan bir karar. Eğitimde vizyonun olduğu bir haftada Danıştay açıklama yapıyor. Gelecekle ilgili bir kurgulama yapmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız ‘neden şimdi çıkıyor?’ dedi haklı olarak. Bu konu bilimsellikle ilgili bir konu değil bu siyasal bir mesele.”
Yoruma kapalı.