PİRHA-Bugün ilk duruşmasına çıkarılan 78’liler Girişimi Sözcüsü ve HDP PM Üyesi Celalettin Can, “Burada darbecileri suçladığımız için yargılanıyoruz. Bu ayıptır, dünya bize güler. Darbecileri savunan savcı, darbecileri savunan devlet olamaz. Dünyada bunun örneği yoktur. Dünyanın her yerinde darbeciler yargılandı Türkiye’de darbeciler korunuyor” dedi.
Beş aydır tutuklu bulunan 78’liler Girişimi Sözcüsü, HDP PM Üyesi Celalettin Can ve 33 kişi hakkındaki iddianamenin hazırlanmasının ardından bugün davanın ilk duruşması başladı. Duruşma, Silivri Cezaevi Adliyesi’ne nakledilen İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.
“HDP VE ÇALIŞMALARIMIZ KRİMİNALİZE EDİLİYOR”
Saat 10:30 itibariyle başlayan duruşmada önce tutuklulardan HDP üyesi Can Memiş konuştu. Memiş, “HDP’nin Beyoğlu ilçe kongresine katıldığım için yasal siyasi faaliyet yürüten bir partinin kongresine katılmam suç sayılmış. Bunlar yasadışı suçmuş gibi gösterilmiş. Her partide olduğu gibi HDP’nin de gençlik örgütü ve kadın örgütü ve benzeri örgütlenmeleri var. Bunlar da yasaldır. Bu yasal örgütlerde çalıştığım için buradaki telefon konuşmalarım, toplantılara katılmalarım suç sayılmış. Sanki bu çalışmalar PKK, KCK örgütünün çalışmaları gibi gösteriliyor. Bununla HDP ve çalışmalarımız kriminalize ediliyor. Demokratik yasal haklarımız ihlal ediliyor” dedi ve beraatini istedi.
TV10 EYLEMİNE KATILMAK SUÇ SAYILMIŞ
Arkasından HDK yöneticisi Şamil Altan önce iddianamenin tamamına ilişkin genel bir değerlendirme yaptı. “HDP ve HDK sanki yasa dışı bir örgütmüş gibi ele alınmış iddianamede. Bizler de yasadışı bir örgütün çalışanıymışız gibi gösteriliyor. İddianamede yöntem olarak failden fiile yöntemi uygulanmış. Bu yöntemle önce biz tutuklandık sonra hakkımızda suç icat edildi” dedi. HDK’nin kuruluş amacını ve bileşenlerin kendi özgünlükleriyle orada var olduklarını anlatan Altan, HDK’de hiyerarşinin olmadığını, demokratik bir yapılanma olduğunu bu nedenle kendisinin ve bir kısım arkadaşının yönetici bir kısmının da üye olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu kaydetti. HDK’de yatay bir örgütlenmenin olduğunu vurgulayan Altan, bu yatay örgütlenme içinde görev bölümlerinin olduğunu bunun da yasalara uygun olduğunu, yapılan toplantıların da telefon görüşmelerinin de buna uygun olduğunu bu mantık içinde olduğunu belirtti. HDK’nin PKK, KCK’nin yan örgütü olarak gösterildiğini, kriminalize edildiğini ifade eden Altan, “Alevilerin Sesi TV10 eylemine gittim. Gitmeden önce bir arkadaşımı aradım ve ‘Siz de gelecek misiniz?’ diye sordum. Bu iddianamede sanki yasadışı bir eyleme çağrı yapıyormuş gibi yansıtılmış” dedi.
HDP’nin kadın çalışmalarında yer alan Gülistan Aydın da iddianamenin tamamına ilişkin Kürtçe savunma yaparak, yasal çalışmalarının kriminalize edildiğini belirtti.
“TÜRKİYE’DE DARBECİLER KORUNUYOR”
Arkasından savunmasına başlayan 78’liler Girişimi Sözcüsü ve HDP PM Üyesi Celalettin Can ise şu ana kadar yaptığı savunmada 78’liler Girişimi’nin faaliyetlerini ve çalışmalarını özetledi. Bu çalışmalarda öncelikle 12 Eylül askeri darbesinin zulmüne maruz kalmış bir kuşağın haklarını savunduklarını kaydetti. Can, 12 Eylül askeri faşist darbesini yargılamaya çalıştıkları, yargılamak için yasal zemini zorladıkları ve nihayetinde 12 Eylül faşist darbesini yargıladıkları için yargılandıklarını vurguladı. Kendisinin de 12 Eylül sürecinde yargılanıp 19 yıl 9 ay cezaevinde kaldığını söyleyen Can, “Türkİye toplumu bir yerde güç toplumu, güce tapıyor gücü seviyor. Gücü sevmeyeni, güce muhalefet edeni de ötekileştiriyor, yok sayıyor. Yüzde 82 ile 12 Eylül askeri faşist darbesini onaylayan bir toplum durumuna düşürüldü bu toplum. FETÖ eğer 15 Temmuz darbesinde başarılı olsaydı bu toplum ona da tapacaktı. Biz 78’liler Vakfı Girişimi olarak bu güce tapan anlayışla ve darbeci zihniyetle mücadele ettik. Darbeci Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’yı mahkum ettirdik. İddia makamı yani savcılık bizim bu çalışmalarımızı PKK, KCK’ye yardım ettiğimiz, onu övdüğümüz, ona hizmet ettiğimiz anlamında değerlendirmiş. Şu anki cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Diyarbakır zindanındaki vahşete değinerek bu çalışmalarımıza bir şekilde benzer ifadelerde bulundu. Anayasa mahkemesi de bu çalışmalarımız temelinde karar verdi. Eğer biz PKK, KCK üyeleri ve ona hizmet eden teröristlersek o zaman Anayasa Mahkemesi de buna ortaktır, cumhurbaşkanı da buna ortaktır. Biz burada darbecileri suçluyoruz diye yargılanıyoruz. Bu ayıptır, dünya bize güler. Darbecileri savunan savcı, darbecileri savunan devlet olamaz. Dünyada bunun örneği yoktur. Dünyanın her yerinde darbeciler yargılandı Türkiye’de darbeciler korunuyor” dedi.
“BAŞBAKANLIK ADINA SÜRECE DAHİL EDİLDİM”
Can, savunmasının devamında çalışmalarının 78’liler Vakfı Girişimi ve kendisinin Türkiye’de yaşanan çatışmalı sürecin son bulması, akan kanın durması için çaba harcadığını, bunun için PKK ile devlet arasındaki görüşmeler sürecinde dönemin hükümet temsilcisi Beşir Atalay tarafından başbakanlık adına telefonla arandığını ve akil insan olarak sürece dahil edildiğini katkı sunabileceğine inandığı için bu görevi kabul ettiğini belirtti. Bu sürecin tamamının kamuoyuna ve basına açık bir süreç olduğunu ifade eden Can, iddia makamı bu çalışmalarını da kriminalize ederek buradaki telefon konuşmalarını da kriminalize ederek iddianameye yerleştirdiğini söyledi. Burada kendisinin 78’liler Vakfı Girişimi’nin ve demokrasi mücadelesinin hedeflendiğini belirtti.
Duruşmaya öğlen arası verildi. Öğleden sonra Celalettin Can savunmasına devam edecek.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.