PİRHA-KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin İstanbul Kadıköy’deki eylemlerine polis müdahale ederek 27 kişiyi gözaltına almıştı. Kamu emekçilerinin eylemine destek için katılan BDSP, DGB ve DLB’liler de gözaltına alınanlar arasında bulunuyordu. Serbest bırakılmalarının ardından basın açıklaması yapan gençler, ağır polis şiddetine maruz kaldıklarını ve ölüm tehdidi aldıklarını belirttiler.
KHK eylemine destek veren BDSP, DGB ve DLB’li gençler İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yaşadıkları polis şiddetiyle ilgili basın açıklaması yaptılar.
“SALDIRILARA RAĞMEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Burada ilk olarak söz alan İpek Bozkurt, iki hafta içinde yaklaşık 85 kişinin gözaltına alındığını kaydetti. Ciddi polis şiddetiyle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Bozkurt, bunların kendileri için şaşırtıcı olmadığını, seçim süreciyle birlikte baskıların daha da yoğunlaştığını belirtti. Yoğunlaşan baskıları teşhir ettiklerini ifade eden Bozkurt, OHAL ve KHK’lere karşı mücadele eden hocalarının yanında olacaklarını ve sermayenin tüm saldırılarına rağmen mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
“İLAÇLARIMI VERMEDİLER”
Cumartesi günü gözaltına alınanlar arsında bulunan Hacı Bora Koç, gözaltına alınırken ilaçlarının yanında olmadığını, arkadaşlarının ve avukatının ilaçlarını kendisine ulaştırma çabalarına rağmen ilaçların kendisine verilmediğini belirtti. Koç, gözaltına alındığı süreci anlatan yazısını okudu. Yazısında Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüklerini, burada işkenceye maruz kaldıklarını ve kendilerine çıplak aramanın dayatıldığını belirtti. Yazısında mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Koç, 25 Haziran sabahı kazanacaklarını ekledi.
“DEĞERLERİMİZİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
70 haftadır Kadıköy’de direnen KHK direnişçisi Hüseyin Demir de son iki hafta öncesine kadar direnişleri sırasında herhangi bir olayın çıkmadığını, etraftaki yurttaşlardan çok iyi tepkiler aldıklarını söyledi. Eşit, parasız, bilimsel eğitim istedikleri için ihraç edildiklerini vurgulayan Demir, ihraç edilmelerine sebep olan değerleri savunmaya devam edeceklerini kaydetti.
“BASKILAR YILDIRMA AMAÇLI”
Gözaltına alınanlar arasında bulunan Buse Bayram da kadınlara karşı uygulanan kötü muamelelere değindi. Gözaltına alınırken ters kelepçe yapılmak istendiğini, ağır hakaretlere maruz kaldıklarını ve kadınlara çıplak aramanın dayatıldığını belirtti. Tüm bu baskıların kendilerini yıldırma amaçlı, alanları terk ettirme amaçlı olduğununa dikkat çeken Bayram, alanları terk etmeyeceklerinin altını çizdi.
“SÜREKLİ ÖLÜM TEHDİTLERİ ALDIK”
Gözaltına alınan DGB’lilerden Gözde Ekici ise o gün eylemde yoğun polis ablukası olduğunu ve darp edilerek gözaltına alındıklarını kaydetti. Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldükten sonra Eylemlerden sorumlu olduğu söylenilen bir emniyet amiri tarafından sürekli ölüm tehditleri aldıklarını söyleyen Ekici, tüm tehditlere rağmen alanlarda olmaya ve direnişi örgütlemeye devam edeceklerini ifade etti.
“POSTALLA KAFAMIZI EZMEK İSTEDİLER”
Karne eyleminde gözaltına alınan DLB’li Çağdaş Ekinci de beş liseli gençlik örgütü olarak Cumartesi günü yapılan KHK eylemine katılım çağrısı yaptıklarını ve eylemde gözaltına alınırken kendilerine uygulanan yoğun şiddeti teşhir ettiklerini hatırlattı. Polisin şiddetini teşhir etmelerinden rahatsız olduğunu ifade eden Ekinci, emniyette şiddeti teşhir ettikleri için kafalarının postalla ezilmek istendiğini kaydetti. Yapılan tüm işkencelere direndiklerini söyleyen Ekinci, tarihlerinden aldıkları güçle direndiklerini de ekledi.
“ÇIPLAK ARAMA SUÇTUR”
Gözaltı süreçlerinde yaşananların hukuki boyutu ile ilgili bilgiler veren Avukat Ferdi Yamar da müvekkillerinin susma haklarını kullandıkları için 3 gün boyunca serbest bırakılmadıklarını, kendisine susma haklarını kullanmazlarsa serbest bırakılacaklarının söylendiğini belirtti. Kolluk kuvvetlerinin sistematik bir şekilde düşmanca yaklaşmasına anlam veremediklerini kaydeden Yamar, kadınlara dayatılan çıplak arama işkencesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre suç olduğunu vurguladı. Sadece fiziki işkencenin değil kötü muamelenin de işkence olduğuna dikkat çeken Yamar, işkencenin bir insanlık suçu olduğunu da ekledi.
“EMEKÇİLER DÜZENİN KÖLESİ OLMAMALI”
Son olarak söz alan gözaltına alınan gençlerden Dilbirin Acar ise son yıllarda OHAL ve KHK’lerle beraber gerçekten mücadeleden emekçilerin üzerine çok fazla gidildiğine dikkat çekti. Gözaltında bulundukları süre içerisinde çeşitli suçlardan nezarette bulunan insanları gördüklerini ve orada mücadelenin ne kadar zayıflatılmaya çalışıldığını anladığını belirtti. Acar, “Bu düzen bize diyor ki ‘Mücadele etmeyeceksin, istediğin dünyayı kurmayacaksın. Yoksa ben sana bu işkenceleri uygulayacağım.’ Emekçilerin bu düzenin kölesi olması değil mücadele etmeleri gerekliliğini vurgulamak istiyorum” şeklinde konuştu.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.