PİRHA-HDK, Dersim Tertelesi’nin 81. yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, “Devleti bu katliam tarihiyle tam bir yüzleşmeye halklarımızdan özür dilemeye ve bugün Dersim topraklarında doğayı ve bir bütün yaşamı hedefleyen baraj politikasına, soykırım kültürünün ardılı olan operasyon ve savaş politikasına son vermeye çağırıyoruz” dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Dersim Katliamı’nın 81’ncı yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaparak katliamda yaşamını yitirenleri anarak, katliamcıları lanetledi.
Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
81 yıldır üstü örtülmeye, karanlıkta bırakılmaya çalışılan Dersim Katliamı, başta Dersim halkı olmak üzere tüm ezilen ve ötekileştirilen halkların hafızasında canlılığını korumaya devam etmektedir. Ulus Devlet yapılanması adına gerçekleşen tüm asimilasyonlar, tüm katliamlar, tüm inkar politikaları aslında halklara ve toplumsal değerlere yapılan en büyük ihanettir.
4 Mayıs 1937 Dersim Katliamı süreci 25 Aralık 1935 tarihli Tunceli vilayetinin hakkındaki raporla başlamış ve son olarak 4 Mayıs 1937 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla tedip ve tenkil içeren askeri operasyona dönüşmüştür. 1939 yılına kadar süren bu harekât ile resmi rakamlara göre 16 bin, resmi olmayan rakamlara göre 72 bin kişi katledilmiş, binlerce insan sürgün edilmiş ve binlerce Dersimli çocuk, özellikle kız çocukları evlatlık verilerek ailelerinden koparılmıştır.
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus devlet ideali, Dersim coğrafyasında yaşayan Kızılbaş Kürtleri ve Dersimli Ermeniler için Türkleştirme ve Sünnileştirme politikasının bir sonucu olarak katliam ve sürgün şeklinde vücut bulmuştur. Çünkü Dersim, coğrafyasıyla, dil ve inancıyla, tüm değerleriyle tekçi zihniyete alternatif bir öz taşımaktaydı. Ve bu öz yani yüzyıllar boyunca bin bir emek ile üretilen, korunan ve gelecek kuşaklara aktarılan tüm kültürel, inançsal ve toplumsal kadim değerler bir anda düşmanlaştırılmış ve yok edilmiştir. Dersim katliamı ile esasen Dersimliler şahsında bir kültür, bir inanç, bir coğrafya ve bir bütün tarih hedef alınmıştır. Katliamın tanıklarından Dışişleri eski Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, “Ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısından atılan zehirli gaz ile fare gibi zehirledi. Yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler.” sözleriyle katliamın vahşetini resmi olarak dillendirmiştir.
Şimdi bu resmi dil, kendi tarihiyle yüzleşerek halklarımızdan özür dilemelidir. Tekçi zihniyete karşı verilebilecek en büyük cevap acıları ortaklaştırmak kadar yaşamı ve geleceği de birlikte örebilmektir. Çünkü Halkların ortak hafızası, Dersim dağlarının kayıp anahtarıdır. 81’nci yılında yalan ve hilelere boyun eğmeyen Seyit Rıza’nın şahsında Dersim katliamında hayatını kaybedenleri minnet ve saygıyla anıyoruz. Hakikatler açığa çıkıp yüzleşme gerçekleşene kadar bu sürecin takipçisi olacağımızı yineliyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.