PİRHA-Munzur Koruma Kurulu ve Dersim Dernekleri Federasyonu’nun (DEDEF) çağrısıyla İstanbul Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelen doğaseverler, alkışlar, halaylar ve sloganlar eşliğinde “Munzur özgür akacak” diye seslendi.
Munzur Koruma Kurulu ve Dersim dernekleri Federasyonu’nun (DEDEF) çağrısıyla doğaseverler Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde toplandı. Burada önce davul zurna eşliğinde halaylar çeken ve sloganlar atan doğaseverler Kadıköy İskelesi’ne doğru yürüdü.
“Tarih ve doğa bizden hesap soruyor Munzur için zaman tükendi ne duruyoruz?”, “Dost ve düşman bilsin ki dersimde doğa kazanacak”, “Munzur doğa, tarih, kültür ve yaşam demektir Dersim’de barajlara hayır”, “Bir dağ, bir nehir, bir vadi yok edilişe direniyor Munzur darda Dersim isyanda”, “Bırakın Munzur özgür aksın Hasankeyf’ine baksın” pankartlarının açıldığı eylemde sık sık “Munzur özgür akacak”, “Dersim onurdur onuruna sahip çık”, “Baraj yapma boşuna yıkacağız başına” sloganları atıldı.
“DOĞAMIZA VE YAŞAM ALANLARIMIZA EL KOYMAK İSTİYOR”
Eylemde basın metnini okuyan Pir Hasan Hayri Şanlı, Dersim’in son yılların en ağır ve yoğun saldırılarıyla karşı karşıya olduğunu ifade ederek şunları belirtti:
“OHAL koşullarını da kendine güç edinen hükümet ve sermaye, onca yargı kararlarına rağmen Konaktepe Barajı ve HES I-II için aldığı acele kamulaştırma kararı, yaz aylarında olduğu gibi askeri operasyonlardan sonra yakılan ormanlar, kayyum atanan belediye, halkın uzun yıllardır emekleriyle ördüğü festivali gasp etmesi, birçok alanda maden ve taş ocağı faaliyetleri, yıllardan beridir ıslah ve sulama kanalı bahanesiyle tahrip edilen dereler, inancımıza zerre tahammülü olmadıkları halde düzenlenmek istedikleri gözeler, son olarak da kiralanma bahanesiyle büyük şirketlere peşkeş çekilmek istenen araziler ve bitirilmek istenen küçük aile çiftçiliği… Paranın gücüne tapanlar, doğamıza ve yaşam alanlarımıza el koymak istiyor!”
“GÖÇE ZORLANARAK YURTSUZLAŞTIRILIYORUZ”
Toprakların kiralanma bahanesiyle sermaye sahiplerine peşkeş çekildiğini vurgulayan Şanlı, “Dersimin yerel tarımı ve yaşam biçimi ortadan kaldırılmak isteniyor. Atalarımızın, dedelerimizin yüzyıllardır koruyup kolladığı, bizlere emanet ettiği yaşam alanlarımızdan, göçe zorlanarak yurtsuzlaştırılıyoruz. Yaşam alanlarımıza, suyumuza, toprağımıza göz koyanlar durmuyor! Buna rağmen, bütün bu saldırılar, bulunduğu her yerde yerel halkın direnişiyle karşılaşıyor. Mücadelenin gücü bütünleşerek çoğalıyor!” şeklinde konuştu.
“PROJE SAHİPLERİNİ BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ”
“Bizler, suyuna, toprağına, yaşam alanlarına, tarihi- kültürel ve sosyal değerlerine sahip çıkan Dersim halkı olarak; akıl, bilim ve izandan yoksun projelerin uygulayıcıları ve sahiplerini bir kez daha uyarıyoruz. Sizlerin, yaşam alanlarımızı yok edecek projelerinize Dersimde yaşam hakkı tanımayacağız.” diyen Şanlı konuşmasına şöyle devam etti:
“Sularımıza, derelerimize, vadilerimize, ovalarımıza, yaşam alanlarımıza yapılan vahşi saldırıları durdurmak için AYAKTAYIZ. Egemenlerin doğamıza karşı yönelttiği hegemonyaya karşı, doğa haklarını anayasal güvenceye kavuşturmak için AYAKTAYIZ. Yaşamın çağrısına kulak verenlerle birlikte “Bütün Temel Haklarımız için, Barış içinde İnsanca Yaşam için, Eşit, Özgür, Demokratik Bir Ülke için AYAKTAYIZ. İnsanca yaşamı savunmak, emekçilerin, ezilenlerin, mağdurların, yoksulların, işsizlerin, kadınların, gençlerin, çevrecilerin, barış yanlılarının sesine ses katmak için AYAKTAYIZ… ve her zaman da ayakta olacağız.”
“DERSİM’DE BULUŞMAYA DAVET EDİYORUZ”
Şanlı’nın ardından söz alan CHP Dersim Milletvekili Gürsel Erol, Dersim’in kutsal değerlerine hiç kimsenin dokunmasına müsaade etmeyeceğini vurgulayarak, “Biz parlamentoda görev yapan tüm Dersim’li milletvekilleri önce bürokratik ilişkilerle sorunun çözümüyle ilgili girişimlerde bulunacağız. Eğer çözümü bürokratik ve siyasi yollarla bulamazsak önce parlamentoda oturma eylemi yapacağız sonra Dersim’e giderek Munzur’un kenarında oturma eylemine devam edeceğiz. Bu direniş hikayesine Türkiye’nin her tarafında yaşayan Dersimlileri çağırıyoruz. Köşe yazarlarını, sanatçıları, edebiyatçıları, doğaseverleri Dersim’de buluşmaya davet ediyoruz.” dedi.
“MEVCUT İKTİDAR SERMAYENİN İKTİDARI”
HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş da, mevcut iktidarın sermayenin iktidarı olma yolunda sürdürdüğü politikalarla ülkenin doğasını ve canlı cansız varlıklarını tehdit eden yönelim içinde olduğunu kaydetti. 80 milyonun yaşam alanının çok küçük bir azınlık tahrip edilecek şekilde bakanlar kurulu kararlarıyla ve düzmece ÇED’lerle sermayeye peşkeş çekildiğini belirten Ataş, parlamentoda faaliyet yürüten Çevre Komisyonu’nda yer aldığını söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti:
“Komisyon üyeleri dahil para için neredeyse HES’lerle, barajlarla, nükleer santrallerle ve doğa tahribatıyla ilgili kararlar çıkarmak istiyorlar. Aslında bir 10 yıl önce Çevre Komisyonu’nda bulunan vekiller hangi siyasal partiden olursa olsun yaklaşımları genelde faaliyet bölümünü yürütme yapar ama onlar genelde gidip o meselelere sahip çıkmaya çalışırdı. Denetleme yapardı. Bakardı orada bir haksızlık ya da müfredat dışı bir uygulama var mı diye. Bugün tam tersi bir durum söz konusu. Yani Çevre Komisyonu neredeyse bütün bu baraj meselelerini savunan bir anlayışa dönüşmüş durumda. Ne toplanıyor, ne işlevli olarak bu meseleyi sürdürüyor ne de bu yaklaşım doğrultusunda bir adım atıyor.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.