PİRHA-DİSK Basın İş, TGS, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu, Diyarbakır’da dört gün önce gözaltına alınan 20 gazeteci için basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada “Özellikle Kürt basınına yönelik baskılar giderek artıyor ve ne yazık ki bu baskılara karşı yeteri kadar ses çıkarılmıyor. Durum gerçekten vahim ve gazetecilik boğulmak isteniyor. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın” ifadelerine yer verildi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın İş), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu, Diyarbakır’da gözaltında tutulan 20 gazeteci için açıklama yaptı. Çok sayıda gazetecinin katıldığı açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü ile DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren de katıldı.
“NEFES ALAMIYORUZ, GAZETECİLİK BOĞULAMAZ”
Dört basın örgütünün hazırladığı “Gazetecileri serbest bırakın” başlıklı ortak açıklamayı Faruk Eren okurken şu ifadelere yer verildi:
“Gazeteciler her gün yeni baskılarla karşılaşıyor. Bundan bir yıl önce tüm basın meslek örgütleri olarak, yine gazetecilere yönelik baskılar nedeniyle Cağaloğlu’nda İstanbul Valiliği’ne “Nefes alamıyoruz, gazetecilik boğulamaz” yazan bir pankartla yürümüştük. Bu görevi sırasında güvenlik güçlerinin boğazına dizleriyle çöktüğü fotomuhabiri arkadaşımız Bülent Kılınç’ın çığlığıydı. O günden bu yana gazetecilere yönelik şiddet, gazetecileri kriminalize etme politikası ne yazık ki daha da arttı. Daha geçtiğimiz günlerde Gezi eylemlerinin yıldönümü nedeniyle yapılan açıklamayı izleyen çok sayıda gazeteci gözaltına alınmış, şiddet görmüştü. Bu nedenle DİSK Basın İş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak suç duyurusunda bulunmuştuk.
“KÜRT BASININA YÖNELİK BASKILAR ARTIYOR”
Tüm bunlar yaşanırken Diyarbakır’dan 21 meslektaşımızın apar topar gözaltına alındığı haberini aldık. Meslektaşlarımız dört gündür gerekçesiz gözaltında tutuluyor. Kendilerine hiçbir suçlama yöneltilmedi. Gözaltı yöntemi yasalara aykırı. Bilgisayarlarına, gazetecilik materyallerine usulsüzce el konuldu. Diyarbakır’daki bu toplu gazeteci gözaltılarından bir hafta önce yine bir operasyonda Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu gözaltına alınmıştı. Derneğin diğer eş Başkanı Serdar Altan duruma tepki gösteren bir açıklama yapmıştı. Bu kez Serdar Altan gözaltında ve açıklamayı serbest bırakılan Eş Başkan Dicle Müftüoğlu yaptı.
Özellikle Kürt basınına yönelik baskılar giderek artıyor ve ne yazık ki bu baskılara karşı yeteri kadar ses çıkarılmıyor. Durum gerçekten vahim ve gazetecilik boğulmak isteniyor. Özellikle Özgür Basın geleneği yıllardır gözaltılar, tutuklamalar, sahada şiddet ile mücadele ederek topluma gerçekleri ulaştırmaya çalışıyor. Daha önce öldürerek, bombalayarak susturmaya çalıştıkları bu gelenek tam tersine daha da büyüdü.
“TOPLUMUN HABER ALMA HAKKI YOK EDİLMEK İSTENİYOR”
Bu baskılar başta da söylediğimiz gibi sadece Kürt basınına da yönelik değil. İktidarın yayınlarından rahatsız olduğu televizyon kanallarına yönelik otomatiğe bağlanan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) cezaları da sansürün boyutunu gösteren bir başka gelişmedir. Bugün Kürt gazetecilere yönelik haksız, hukuksuz gözaltılara yeteri kadar tepki gösterilmezse bu baskıların herkesin kapısını çalacağı açıktır. İktidar çıkarmak istediği sosyal medya yasası ile gözaltılar ile basını tamamen susturmaya çalışıyor. Toplumun haber alma hakkı tamamen yok edilmek isteniyor. Saray iktidarı seçime sadece kendi medyasıyla girmek istiyor.
Daha önce başarılamadığı gibi, bu kez de başarılamayacak. Gazetecilik yapmaya her koşulda devam edeceğiz. Bütün gazetecileri, meslek örgütlerini mesleklerine sahip çıkmaya, dayanışmaya çağırıyoruz. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Özgür basın susturulamaz. Gazetecilik suç değildir.”
PİRHA / İSTANBUL
Yoruma kapalı.