PİRHA – Dersim 38 Katliamı’nda tüm yakınlarını kaybeden ve keman çaldığı için “Bizi eğlendirir bunu öldürmeyelim” denilerek katledilmeyen Sılo Qız, Dersim’de ağıtlarla Hakka uğurlandı.
Dersim merkeze bağlı Milli Köyü’nde dün Hakka yürüyen Halk Ozanı Sılo Qız için merkezde bulunan cemevinde Hakka uğurlama erkanı düzenlendi. Erkana ailesi, siyasi parti ve kurum temsilcileri, ilçe belediye başkanları, sanatçılar ile yüzlerce yurttaş katıldı.
Erkan öncesi Sılo Qız’ın (Süleyman Doğan) eserleri dinletilirken, Araştırmacı Yazar Cemal Taş ile Dersim Sanatçıları adına Mazlum Büyüktaş Doğan’ın hayatından kesitler anlattı.
Cemal Taş’ın anlatımı şöyle:
“TERTELE AĞITLARINI YAKMAK PAYINA DÜŞMÜŞTÜR”
“Sılo Qız,Kutsal ziyaretlerin, yerin göğün, çağlayan suların, dağların, tepelerin kutsal sayıldığı topraklarda barışın, özgürlüğün, eşitliğin topraklarında… O toprak ki, börtü-böceğin, binbir çiçeğin, ağaçların, kuşların, evcil ve yabanıl hayvanların, halkların birbirine dost bilindiği topraklarda doğdu Sılo Qız. Kırmanciye Toprağında.
Sılo Qız’ın büyük annesi; çok meraklanır, ister ki çocukları Sair olsun. Senenin birinde 21 Martı bekler; Bekler çünkü yerel halk o gün bütün ağaçların, dallarını yere eğip kutsal toprağa secdeye duracağını, yazmasını o daracık zamanda ağacın üzerine atıp dilek dileyenin dileğinin gerçekleşeceğine inanır. İşte o gün büyük annesi gidip poşusunu eğilen ağacın tepesine atar, ondan dilek diler, der ki:
“Dileğim odur ki, benim evlatlarım ve torunlarım Sair olsun.”
Dileği kabul olur, oğulları, torunları hep sair olur. Kemane ustası olurlar, öyle ağıtlar yakarlar ki insanların yüreklerini dağlarlar. Büyükannenin Mılu köyünde ki oğlu Suleyman’ın da, bir oğlu dünyaya gelir. Doğan çocuğa babasının adını verirler, O da; “Sılemano Qız” yani küçük Süleyman olarak anılır. Annesi Saxanıme de Usenê İbrahimi’nin kızıdır. İbrahim de Usenê Ana İsme’nin oğludur.
Baba Süleyman; oğul Süleyman’ın elini çocuk yaşta tutar, beraber düğünlere götürür ki, o da kemane öğrensin. Sılo Qız/Oğul Süleyman’ın eli beşinci yaşında kemane tutmaya başlar. On yaşına ayak bastığında babasını kaybeder. Babasının izini takip eder, Sair olur. Hem de öyle bir sair olur ki yeteneğiyle insanları şaşkına çevirir. Çocuk yaşıyla tek başına düğünleri şenlendirir.
Yıllar geçtikçe, Sılo Qız’ın şöhreti Dersim’in dört bir yanında yayılır, tanınır.
Artık Dersim’de bir şair vardır, lakabı küçük manasına gelse de, namı-şanıyla büyük bir ozandır..
’38 Tertelesi kapıya dayandığında gençlik yıllarıdır onun.. Zalim bir el Dersim’de taş üstünde taş bırakmaz. Sılo Qız keman çaldığından hayatta kalır. Onun deyimiyle Kırmanciye devri bitmiştir. Artık Tertele ağıtlarını yakıp söylemek payına düşmüştür.. düğünün de, aşk ile sevdanın da, dünyanın da tadı tuzu kaçmıştır.”
Dersim Sanatçıları adına Mazlum Büyüktaş ise Sılo Qız’ın hayatından kesitleri Kırmancki olarak dile getirirken onun Kırmancki diline, kültürüne katkılarını anlatırken onun Kırmancki müziğinin de en temel taşlarından biri olduğunu dile getirdi.
Kureyşan Ocağı’ndan Kadri Bulut’un verdiği gülbeng ile Hakka uğurlama erkanı gerçekleşti.
Sılo Qız’ın naaşı Milli Köyü’ne götürülerek ağıtlar eşliğinde toprağa sırlandı.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.