PİRHA-3. Mehmet Çetin-Emirali Yağan Dersim Kültür ve Sanat Buluşması başladı. Etkinliğin ilk gününde Mehmet Çetin-Emirali Yağan, ekolojik üretim, anadilin önemi ve tutsak şair Cengiz Sinan Çelik konularına ilişkin konuşmalar gerçekleşti.

7-8-9 Kasım’da Dersim’de yapılacak 3. Mehmet Çetin-Emirali Yağan Dersim Kültür ve Sanat Buluşması etkinliği başladı. Etkinlik 7-8 Kasım’da Dersim merkezde Şaroğlu Otel’de, 9 Kasım’da ise Ovacık’ta Mile Ma Cafe’de gerçekleştirilecek.

Bugün başlayan etkinliğe Mehmet Çetin ile Emirali Yağan’ın ailesi, dostları, yazarlar, şairler, Dersim’deki siyasi parti, sivil toplum örgütleri temsilcileri, HEDEP Dersim Milletvekili Ayten Kordu ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Etkinliğin ilk gününde; ‘Sevinsin Hayat: Her Yerden Hiçbir Yere: Mehmet Çetin-Emirali Yağan’ , ‘Ekoloji: Deneyimler, Olanaklar ve Dersim’e Öneriler’ , ‘Halê Kırmanckî: Zonê Ma Se Beno’ ve ‘Cengiz Sinan Çelik Aramızda’ konularında konuşmalar gerçekleşti.

-SEVİNSİN HAYAT: HER YERDEN HİÇBİR YERE: MEHMET ÇETİN-EMİRALİ YAĞAN

“MEHMET ÇETİN, GERÇEK BİR KOMÜNİSTTİ”

Mehmet Çetin’in yol arayan ve yol bulamadığı zaman da bir yol açmanın zaruri olduğuna inanan gerçek bir komünist olduğunu söyleyen Burhan Özkan, “Düzenin hiçbir unsuruyla uzlaşmayı tercih etmedi ve çok güçlü bir şeyin tetikçisi oldu. Tetikçisi olduğu şey sanat hareketinin kendisidir” dedi.

Dersim son yüz yılda siyaset, düşünce ve sanat dünyasında çok önemli değerler ürettiğini belirten Namık Kuyumcu, “Dersim büyülü bir toprak ama bu durumu abartılı bir geleneksellikten de kurtararak söylemek gerekiyor” diye belirtti.

-EKOLOJİ: DENEYİMLER, OLANAKLAR VE DERSİM’E ÖNERİLER

“İSTİHDAM OLANAĞI OLSA GENÇLERİMİZ YURTDIŞINA GÖÇ ETMEZ”

Ali Doğan, “Ben köyde dikenleri sökmek için ilaç kullanacaktım babam izin vermedi burada binlerce canlı var onları yok etme hakkımız yok dedi. Büyüklerimiz doğayı hak gördüler, ilaçlamadılar. Büyüklerimiz Dersim coğrafyasına evliyalar diyarı dediler ve ona göre yaşamlarını sürdürdüler” diye ifade etti.

Endüstriyel tarımın doğanın sürdürülebilir özelliğine ciddi darbe vurduğunu ifade eden Hatayi Demir, “Tarım insanların önemli bir geçim kaynağı, kadınların üretim alanındaki deneyimleri günümüzde tarım devrimi olarak çok büyük bir miras olarak devredildi. Kapitalizm ile birlikte kadınların uzmanlık alanlarına çok büyük darbeler vuruldu” dedi.

Köyünde üretim yapan insanlara ayda 70 bin TL gelir verirsek köyünden kaçmak zorunda kalan birçok aileyi geri çevirebileceklerini vurgulayan Hüseyin Cengiz, “İnsanları kendi topraklarında istihdam edip bu coğrafyadan uzaklaşmalarının önüne geçebiliriz. Buralarda istihdam olanağı olsa neden 5 bin tane çocuğumuz Kanada’ya göç etsin” diye belirtti.

-HALÊ KIRMANCKÎ: ZONÊ MA SE BENO

“ANA DİLLE İLGİLİ HER ÇALIŞMA ÖNEMLİDİR”

Ana dilin önemine vurgu yapan Nadire Güntaş, “Ana dille ilgi her çalışma önemlidir. Okullarda ana dilin seçilerek iki saat ders verilmesi bile ana dilimiz için önemli bir adımdır. Dilimize sahip çıkmazsak en fazla iki kuşak sonra ana dilimiz yok olacak. Ana dilin her ortamda geliştirilmesi için çaba içerisinde olmalıyız.

-CENGİZ SİNAN ÇELİK ARAMIZDA

-BİZİM EDEBİYATIMIZIN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞU HAPİSHANEDE YAZILDI”

Edebiyatın büyük bir şölen gibi ve büyük bir çoğunluğunun hapishanede yazıldığını vurgulayan Cengiz Hakkı Zariç, “Mayakovski şairler şiire usta olarak başlarlar ve çıraklık sonradan gelir diyor. Cengiz Sinan Çelik’i ben bir çıraklı döneminde görüyorum. Şiirlerinde bir çırak hevesiyle bir şeyler anlatmanın taşlarını döşemek istiyor” diye konuştu.

Etkinliğin ilk günü Gölge Öztürk ve Erdoğan Emir’in müzik dinletisi ile sona erdi.

PİRHA/DERSİM