PİRHA – Sivas Katliamı’nın 3 firari sanık üzerinden yürütülen davasının duruşması 21 Eylül’de görülecek. Duruşma öncesi davaya ilişkin konuşan DAD Ankara Şubesi Başkanı Mustafa Karabudak, “Aradan 30 yıl geçti. Alevilerin aleyhine işleyen bir süreç oldu. 3 Sanığın yakalanamamasından dolayı devam eden bu dava bu kişiler yakalanamadığı takdirde önümüzdeki yıl zaman aşımına uğrayacak” uyarısında bulundu.
Sivas Katliamı’nın üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen hala adalet sağlanamadı. Sivas Katliamı’nın üç firari sanığı Eren Ceylan, Murat Songur ve Murat Karataş üzerinden yürütülen davanın 29. duruşması, 21 Eylül’de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 14:00’te görülecek.
Duruşma öncesi davaya ilişkin konuşan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şubesi Başkanı Mustafa Karabudak, davanın bilinçli bir şekilde zamana yayıldığına vurgu yaparak, 3 firari sanığın yakalanamaması durumunda davanın önümüzdeki yıl zamanaşımına uğrayacağını belirtti.
“CEZASIZLIK POLİTİKASI, CEMEVLERİNE SALDIRANLARA CESARET VERİYOR”
Firari 3 sanığın yıllardır yakalanamadığına dikkat çeken Karabudak, bu sanıkların duruşmaya katılıp ifade verseler bile ceza almama ihtimallerinin yüksek olduğunu söyledi.
Sivas Katliamı davasının bilinçli bir şekilde zamana yayıldığını aktaran Karabudak, sözlerine şöyle devam etti:
“Aradan 30 yıl geçti. Bu zamana yayma ve cezasızlık politikası sıradanlaştı. Kamuoyu da artık bu davadan bir sonuç çıkacağı beklentisini taşımıyor. Bizim de cemevimizin içinde bulunduğu Alevi kurumlarına geçtiğimiz aylarda saldırılar oldu. Şu ana kadar hala bir iddianame hazırlanmış değil. Suç kapsamına baktığımızda ise örgütlü bir şekilde yapılmış saldırılar olarak ele alınmıyor. Mala zarar vermekten ya da bu tip adli nedenlerle bu kişiler yargılanıyor. Bu saldırılar bilinçli, sistemli, örgütlü bir şekilde yapılıyor. Bu kişilerin arkasında kim var yeterince araştırılmıyor. Alevilere karşı yapılan saldırılar anayasal düzene karşı işlenen suçlar kapsamına alınmıyor. Bu tür saldırıların terör suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekiyor. Sivas Katliamı davasında olduğu gibi yürütülen cezasızlık politikaları bu saldırganlara cesaret veriyor.
“FİRARİ SANIKLAR YAKALANAMAZSA DAVA ÖNÜMÜZDEKİ YIL ZAMAN AŞIMINA UĞRAYACAK”
Çarşamba günü Sivas Katliamı’nın 29. duruşması görülecek. Ana davanın 2012’de kapatılması, AİHM’e götürülmemesi Alevilerin ve demokratik kamuoyunun aleyhine işleyen bir süreç olmuştur. 3 Sanığın yakalanamamasından dolayı bu dava devam ediyor. Bu kişiler yakalanamadığı takdirde dava önümüzdeki yıl zaman aşımına uğrayacak. Yine Alevilerin aleyhine işleyen bir süreç söz konusu.”
“KARARBABA’NIN HER ZAMAN DİLLENDİRDİĞİ ‘ALEVİ SOYKIRIMI’ SÖZLERİ ŞİMDİ SUÇ SAYILDI”
Davanın müştekilerinden olan Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren Gülsüm Karababa’nın ağabeyi Hüseyin Karababa’ya 2 Temmuz 2022’de Sivas’ta açtığı ‘Alevi soykırımı’ pankartından dolayı hakkında soruşturma açıldığını anımsatan Karabudak, şunları dile getirdi:
“Karababa bu ülkede Alevi soykırımı yapıldığını dile getirdi bu pankartla. Bu düşüncelerini her duruşmada da dile getiriyor ve bu mahkeme tutanaklarına da işliyor. Ama şimdi her zaman söylediği cümlelerin suç teşkil ettiğini belirtip hakkında soruşturma açmışlar. Soykırım kelimesi 1944’lerde bir avukatın dile getirdiği terimdir. Bu tespit Birleşmiş Milletler tarafından da kayıt altına alınmış ve kabul edilmiştir. Soykırımın 5 temel maddesi vardır. Bir grubun topluca öldürülmesi, çocuklarının zorla başka bir yere nakledilmesi, inancının, kültürünün, dilinin değiştirilmesi, fiziksel varlıklarının ortadan kaldırılması, sürgün ve ekonomik anlamda zayıflatılması.
“ALEVİLERE KARŞI BİR KÜLTÜREL SOYKIRIM SÖZ KONUSUDUR”
Tüm bunları değerlendirdiğimizde Koçgiri ve Dersim bu soykırım tespitini karşılıyor. Aynı şekilde Ortaca, Çorum, Maraş, Malatya, Sivas, Gazi bunların hepsi Alevilere karşı yapılmış katliamlardır. Alevilere karşı bir kültürel soykırım söz konusudur. Örneğin Maraş Katliamı’ndan sonra orada yaşayan Aleviler İngiltere’ye sığınmışlardır. Kendini güvende hissetmeyen Aleviler yaşadıkları katliamlardan sonra kendilerini daha güvende hissedebilecekleri yerlere taşınmışlardır. Bu bir asimilasyondur hem de bir kültürel soykırımdır.”
“ALEVİLER OLARAK BU DAVANIN TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Demokrat, duyarlı tüm kesimleri Sivas Katliamı’nın 21 Eylül’de görülecek olan duruşmasına çağıran Mustafa Karabudak, “Sivas Katliamı’ndan sonra 6 Temmuz’da Dikmen’de 500 bin insan mezarlığa yürümüştü. O zaman ben de oradaydım. Bu sayı her yıl biraz daha düştü. O günden bugüne süreç iyi örülmedi. Bununla birlikte toplumda bir umutsuzluk da var. Bu davaların sürece yayılması, cezasız kalması insanlarda bir yılgınlık da yarattı. Şu anda dava bir iki aile ve kurum üzerinden yürüyor. Özellikle Karababa ve Metin aileleri bu davayı takip ediyor. Bizler de Aleviler olarak, Alevi kurumları olarak bu davanın takipçisi oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz. Tüm duyarlı kamuoyunu da bu davayı sahiplenmeye çağırıyorum” dedi.
Melis CİDDİOĞLU/ANKARA
Yoruma kapalı.