PİRHA-İstanbul Sarıyer’de Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Sarıyer Şubesi Ayazağa Cemevi dedesi İbrahim Erdoğan, ülkü ocaklarına mensup oldukları belirtilen kişilerce adresinin sorularak tehdit edildiğini söyledi. Dede Erdoğan, cemevinin ve mahalledeki Alevi yurttaşların evlerinin önüne takılan korsan hoparlörlerin kaldırılması için dilekçe vermişti.
Haberin videosu
Bir yıl önce İstanbul Sarıyer’deki Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Sarıyer Şubesi Ayazağa Cemevi ve Alevilerin evlerinin önündeki elektrik direklerine toplam 22 hoparlör takılmış ve kim tarafından konduğu belli olmayan, yüksek sesle beş vakit ezan yayını yapan korsan hoparlörler mahalleli tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Resmi kurumlara başvurulmasına rağmen korsan hoparlörler hala kaldırılmadı.
Yasa dışı bir şekilde elektrik direklerine takılan hoparlörün kaldırılması için kaymakamlığa, emniyete ve belediyeye başvurduklarını ancak bir sonuç alamadıklarını ifade eden Ayazağa Cemevi dedesi ve Ağuçan Ocağı’ndan İbrahim Erdoğan, ülkü ocaklarına mensup kişilerin kendisine ait fotoğraf ile cemevine gelip nerede oturduğunu öğrenmeye çalıştıklarını söyledi.
“ÜLKÜCÜLER ELLERİNDE FOTOĞRAFIMLA BENİ SORUYOR”
“Ülkü ocakları peşime düşmüş durumda” diyen Erdoğan, korsan hoparlör üzerinden bir kargaşanın çıkartılmak istendiğine dikkat çekerek, oynanmak istenen bu oyuna gelmeyeceklerinin altını çizdi. Ülkü ocaklarına mensup kişilerin fotoğrafını alarak cemevine geldiğini ve, ‘Sizin dedeniz bu mu, nerede oturuyor’ diye sorular yöneltildiğini vurguladı.
“ALEVİ KURUMLARI BİZİ SAHİPLENMEDİ”
Alevi kurumlarının bu soruna dair yeterli dayanışmayı göstermediği eleştirisi yönelten Erdoğan, şunları söyledi:
“Bizim ezanla derdimiz yoktur. Asırlardır okunuyor, okumayın, diyemeyiz. Cemevinin önündeki kolonlara hoparlör konuldu ve cem esnasından birbirimizi duyamıyoruz. Çeşitli yerlere başvurduk ve bizi oyaladılar. Devlet bizden o hoparlörü indirmemizi ve kargaşa çıkmasını istiyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Devleti yönetenler bu karmaşadan herhalde zevk alıyorlar. 8 aydır bu sorun var ve Alevi kurumlarına da başvurduk. Ama hiçbir Alevi kurumu gelip kapımızı çalmadı. Ülkü ocakları fotoğrafımı alıp cemevine gidiyor ve ‘Sizin dedeniz bu mu, nerede oturuyor’ diye soruyorlar. Bunları söylediğim için ülkü ocakları peşime düşmüş durumda. Peki hangi Alevi ocağı, kurumu sahipleniyor? Onlar sahiplenmiyor diye ben geri adım atacak değilim. Doğru iş yapsınlar, kopmasınlar. Bu inancı doğru yürütecekler ise pirlerimizin, yol önderlerimizin verdiği mücadele doğrultusunda hakikatli davransınlar, hakikat ile birleşsinler.”
PİRHA / İSTANBUL
Yoruma kapalı.