Alevi Haber Ajansi

’10 Ekim, bugünkü çatışmalı sürecin bir başlangıcıydı’

PİRHA-10 Ekim’de barış havasını karanlığa çeviren ve bugünün Türkiye’sinin temelini oluşturan iki patlama gerçekleştiğini belirten Hasan Basri Sucu, “Patlamaya çok yakın bir alandaydık, patlama olduğunda arkamıza baktığımızda arkadaşlarımızın bedenlerinin havaya sıçradığını gördük. Yaralı olan arkadaşlarınıza müdahale ederken polisler biber gazı sıkmaya başladı. O gün polis müdahale etmeseydi daha az insan hayatını kaybedebilirdi” dedi.

DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMOBB ve siyasi partilerinde aralarında bulunduğu pek çok sivil toplum örgütü ve siyasi partinin çağrısıyla Ankara Tren Garı önünde düzenlenen Emek, Barış, Demokrasi Mitingi’ne düzenlenen saldırıda 103 kişi hayatını kaybetti. IŞİD’in iki canlı bomba ile gerçekleştirdiği saldırı, Türkiye tarihinde en çok insanın hayatını kaybettiği katliam olarak kayıtlara geçti.

Ankara Katliamı’nda bulunan ve o zaman Eğitim-Sen Adıyaman Şube üyesi olan Hasan Basri Sucu, patlamadan önce ve sonra yaşadıklarını, dava sürecine ilişkin PİRHA’ya konuştu.

“MİTİNG ALANINDA BARIŞ HAVASI VARDI”

KESK, TMMOB, DİSK, HDP ve birçok sivil toplum örgütünün barış mitingi çağrısı olduğunu dile getiren Hasan Basri Sucu, “2015 yılında çözüm sürecinin bitmesi üzerine çatışmaların tırmanışı bir süreçti ve savaşın bitmesi adına barış mitingi düzenleme kararı alındı. Bende o süreçte Adıyaman Eğitim-Sen Şubesi üyesiydim. O zaman toplumda ciddi anlamda barışa olan bir inanç vardı, coşku vardı. Her zaman yapılan eylemlerden farklıydı, büyük bir coşku vardı. Barış mitingine gidilirken halaylarla, türkülerle Ankara’ya gittik. Miting alanına giderken bir bahar havası vardı ve insanlarda yeniden bir barış ortamının sağlanacağı yönünde bir inanç vardı” diye belirtti.

“10 EKİM BUGÜNKÜ ÇATIŞMALI SÜRECİN BAŞLANGICIYDI”

Miting alanında hiçbir polisin olmamasının dikkatlerini çektiğini belirten Sucu, “Ben Ankara’da Eğitim-Sen üyesi olarak gittiğim eylemlerde çok sayıda polis olurdu ve eyleme gelen kitleyi kameralarla çekerlerdi. Ama o gün alanda polislerin olmaması dikkatimi çekti. Alana doğru yürüyüşler başlarken 10.04′ te barış havasını karanlığa çeviren ve bugünün Türkiye’sinin temelini oluşturan üç saniye ile iki patlama gerçekleşti. Patlamaya çok yakın bir alandaydık, patlama olduğunda arkamıza baktığımızda arkadaşlarımızın bedenlerinin havaya sıçradığını gördük. Patlamanın ardından Ankara Gar’ının 500 metre ilerisinde bulunan Güven Park’ında polisler alandakilere saldırmaya başladı. Yaralı olan arkadaşlarımıza müdahale ederken polisler biber gazı sıkmaya başladı. O gün polis müdahale etmeseydi daha az insan hayatını kaybedebilirdi. İnsanlarda çok büyük bir panik vardı. Alanda başka canlı bombalarında olabileceği söylendi ve herkes kendi kitlelerine alandan çektiler. Bizim için kara bir gündü ve 10 Ekim bugünkü çatışmalı sürecin bir başlangıcıydı” dedi.

“8 YILDIR HUKUKİ SÜREÇ TAMAMLANMADI”

Katliamın üzerinden 8 yıl geçtiğini ancak işleyen bir hukuk sisteminin olmadığını vurgulayan Sucu, sözlerini şöyle bitirdi:

“Her zaman dava karar aşamasına geldiği zaman mahkeme heyeti değişiyor. Yeni mahkeme heyeti ile birlikte yargılamalar yeniden başlıyor ve 8 yıldır süren bu davada hukuki süreç tamamlanmış değil. Bizler Ankara’ya gelirken kaç yerde polis gbt yapıyor ama Gaziantep’e çıkan İŞİD’liler ellerini, kollarını sallayarak Ankara’ya gelip kendilerini patlatıyorlar. Hukuki sürecin uzatılmasının bilinçli olduğunu düşünüyoruz.”

Cihan BERK/ADIYAMAN

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak