Alevi Haber Ajansi

Zeynep Karababa: Madımak Katliamını unutturmamak için Sanal Müze ziyaret edilmeli-VİDEO

PİRHA – Müzisyen Zeynep Karababa, yakın zaman önce açılan Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Sanal Müze’sinin önemine dikkat çekti. “Unutturmamak için Sanal Müze ziyaret edilmeli” diyen Karababa, katliamla yüzleşilmesi gerektiği vurgusunu da yineledi.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun (AABK) yapımcılığını üstlendiği Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Sanal Müze’si 29 Eylül’de açıldı. Müzede yaşamını yitiren 33 kişinin hayat hikayelerine ışık tutuldu.

Ülkede bir ilk olan Madımak Katliamı Sanal Müzesinde, katliamda yaşamını yitiren 33 kişi için 3D formatında birer oda oluşturuldu.

Projeye destek veren müzisyenler arasında otelde yaşamını yitiren Gülsün Karababa’nın kardeşi Zeynep Karababa da yer aldı. Sanal Müze projesi hakkında PİRHA’ya konuşan Karababa, öncelikle Madımak Davasına verilen zaman aşımı kararını eleştirdi. “Aslında beklenen sondu” diyen Karababa, şu yorumda bulundu:

“Tabii ki bu karar, 30 yıldır bu mücadelenin içerisinde olan aileler, kurumlar ve gerçekten bu ülkede aydınlık yarınlar için kaygılanan herkesin yüreğinde büyük bir sızı bıraktı. Bu karar, toplumun vicdanında büyük bir yara açtı. Böyle bir kararın çıkacağı da belliydi. Cumhurbaşkanı, önce otele o gaz bidonunu taşıyan kişiyi ‘hasta’ diye serbest bıraktı. Oysa ki hapishanelerde binlerce hasta tutuklu var. Suçsuz yere yatan onlarca insan varken bunları bırakmak biraz da kendi tarafına olan güveni arttırmak diye yorumluyorum.”

“İŞLENEN BU BÜYÜK UTANCIN BİR DAHA YAŞANMAMASI ADINA…”

Madımak Katliamı ardından Alevi toplumunun “Madımak Oteli utanç müzesine dönüştürülsün” talebi yerine getirilmedi. Bunun üzerine katliamın unutturulmaması için yeni bir proje geliştirilerek Sanal Müze kurulması kararı alındı. Zeynep Karababa, “Orta Çağ karanlığındaki gibi bir katliam yapılarak insanlar yakıldı” diyerek projeye olan desteğini şu sözlerle anlattı:

“Madımak Katliamı bu büyük bir utanç. Bu utançla bir ülkenin insanları, geleceğe nasıl bakacaklar? Yüzleşme olmadan bu tarihsel ayıbı nasıl kapatacaklar? Katliamın yapıldığı yere ne bir anıt yapıldı ne de Pir Sultan’ın o gün yerlerde sürüklenen heykeli yerine konulabildi. O kadar geriye gittik. Kardeşlerimizi yakanlar, bu ülkenin geleceğini de yaktılar. Bu anlamıyla otelin içerisindeki gibi katillerle ismi yan yana olan dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş başka bir ‘anı evi’ örneği yoktur. Böyle bir zihniyetle karşı karşıyayız. O nedenle Sanal Müze çalışmasını duyduğumda unutmamak adına, işlenen bu büyük utancın, katliamın bir daha yaşanmaması adına sevindim.

Tabii çok ağır bir durum. Proje yürütücüleri, kardeşimin bütün eşyalarını tek tek fotoğrafladı. Hakkındaki bilgileri tekrar vermek benim için ağır oldu. Yeniden o 21 yaşındaki çocuğa dönmek çok zor oldu. Geleceği elinden alınmış bir genç kızın acısını tekrar tekrar yaşayarak sanal müze için bilgiler verdik. Kardeşim çok yetenekliydi. Duyarlı, felsefeye, sanata, edebiyata düşkündü. Babam gibi saz çalmayı çok seven birisiydi. Şimdi bu kaybın bıraktığı iz ve onu yeniden Sanal Müzede yaratabilmek sanki orada hayalleri, ümitleri yarıda kalan bir çocuğu tekrar tamamlama çabası… Tabii ki hem anlamlı hem de hüzünlü oldu.”

“İZLEDİĞİMDE OTEL ODASINDA KARDEŞİMLE KARŞILAŞTIM”

Zeynep Karababa, Sanal Müze projesi için söz ve müziği kendisine ait olan bir de ezgi seslendirdi. Annenin, kızı Gülsün için yaktığı ağıtı anlatan ezgiye dair Karababa “Aannemin o dizlerine vuruşu hiç aklımdan gitmez. O nedenle yaşadığım hüzün sesime de yansıdı” dedi.

Karababa, proje bittikten sonra uzun bir süre Sanal Müze’ye giremediğini de belirterek şöyle devam etti:

“Projede çalışan herkese tek tek teşekkür etmek istiyorum, o kadar naif yaklaşılmış ki her noktasına dikkat edilerek, insanların sevdiği renklerden, giyindiği ayakkabılarına kadar düşünülmüş. İzlediğimde otel odasında kardeşimle karşılaştım. O kadar hüzünlü ki… Gelecek kuşaklara, bu katliamların bir daha yaşanmaması için ne yapmamız gerektiğini her zaman hatırlatan bir duygu ile izliyorsun. ‘Detaylara bir de siz bakın’ denildiğinde aileler 10 gün boyunca açıp izleyemedi. Aynı zamanda karşıda kocaman bir karanlık var ve bununla da mücadele etmeye çalışıyorsun.

Bu topraklarda öteki olana yer yok. Kendilerinden olmayanı kabul etmeyen insanlarla yaşıyoruz. Ayrıca bu kesim, gittikçe güçlenen bir taraf oldu. Madımak katliamından sonra birçok katliam daha yaşandı ve artık kandan beslenen bir kitle var. İnsanlar korkunç derecede vicdan denilen şeyi kaybetti. Bu ülkenin nasıl da ağır utançları var. Ne için yüzleşmekten çekiniliyor? O tuğla neyse artık bir çekin de arkasındakini herkes görsün. O tuğlanın arkasında kimlerin adının çıkacağını da herkes adı gibi biliyor.”

“BELLEĞİMİZİ YENİLEMEK İÇİN MÜZE ZİYARET EDİLMELİ”

Zeynep Karababa, yapılan çalışmanın daha fazla kitleye ulaşması gerektiğini de ifade ederek “Sanal müze denilen çalışmayı aslında bizler de çok bilmiyoruz. Bir sanal müze nasıl ziyaret edilir biz de çok yerleşmiş bir şey değil. Bu anlamda belki yapılan çalışma az oranda dikkat çekti. Yaşanılan katliamı unutturmamak, belleğimizi yenilemek için müze ziyaret edilmeli.”

Eren GÜVEN/ANKARA

İLGİLİ HABERLER

>Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Sanal Müze’si açıldı

>AABK, sanal ‘Madımak Müzesi’ oluşturuyor, çalışmalar başladı

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak