Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ bugün Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 19’uncu kez hakim karşısına çıktı. Yüksekdağ savunmasında, “Hukuk düzenine yapılan darbenin mağdurlarıyız” dedi. Yüksekdağ’ın tutukluluğuna devam kararı verilen duruşma, 28 Eylül’e ertelendi.
Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın tutuklu yargılandığı davanın 19’uncu duruşması, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yüksekdağ’ın, tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada avukatlar hazır bulundu. HDP milletvekilleri Semra Güzel, Kemal Peköz ve Mahmut Toğrul’da duruşmayı izledi. Savunmasında siyasi darbenin sürdüğünü söyleyerek “Hukuk düzenine yapılan darbenin mağdurlarıyız” diyen Yüksekdağ’ın tutukluluğuna devam kararı verildi. Dava, 28 Eylül’e ertelendi.
Yüksekdağ, “terör örgütü yöneticiliği”, “Terör örgütü propagandası yapmak”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “suç işlemeye tahrik” ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” iddialarıyla yargılanıyor.
7 ayrı fezlekenin birleştirilmesinden oluşan 92 sayfalık dosya kapsamında Yüksekdağ hakkında 30 yıldan 83 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Yüksekdağ’ın, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) içerisindeki faaliyetleri ve kimi siyasi faaliyetleri dosyadaki suçlamalar arasında yer alıyor.
“DARBENİN MAĞDURLARIYIZ”
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre duruşmada söz alan Yüksekdağ, tutuklanmalarının bir “siyasi darbe ürünü” olduğunu söyledi. Siyasi darbenin devam ettiğini ifade eden Yüksekdağ, “Darbenin üzerinden 4 yıl geçti. Darbe 4 yıl boyunca başarıya ulaşamadı. Ekonomide, sosyal yaşamlarda bu darbenin etkilerini daha fazla görüyoruz. En çok hukuk düzenine yapıldığı ortaya çıktı, hukuk düzenine yapılan darbenin mağdurlarıyız. Başka bir olağanüstü koşulun sonucunu da yaşıyoruz. Pandemi ayrıca siyasi ve toplumsal bir vakaya dönüştü biz cezaevindekiler daha fazla deneyimledik. Bugünkü koşullarda siyaseten de fiziksel de olağan seyretmiyor” dedi.
Yüksekdağ, şöyle devam etti.
“Bizler hapishane koşullarında önümüzü göremiyoruz. Kural, toplumsal ve hukuksal düzenin olmazsa olmazıdır. Yargılama süreçlerinde çok daha katı ve ilkeli uygulanması gerekiyordu ama dört ay boyunca en temel hakkımız olan savunma hakkı elimizden alındı. Bana kalırsa avukatların o kapalı görüş beyanına görüş yapmayı bile reddetmesi gerekiyor. Bu zihniyeti artık çok iyi biliyoruz. Bu koşullar içinde avukatlarımla savunma hazırlamam. Daha sık benim davaların bütünüyle aleni olsa bile siyasi davalardır; ben de çıkarım siyasi savunma yaparım. Bu koşullarda avukatlarımla sağlıklı insan haklarına yakışır temas ve koşul sağlamadan her şey olağan koşulunda devam ediyormuş gibi savunma yapamam. Bu hukuka aykırıdır, siyaset anlayışına aykırıdır. Siyasi kimliği bir tarafa bırakarak, bunu yapmam, fezlekelerle ilgili mazeretim budur.”
Gezi’de söylenen “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganının bugün de güncelliğini sürdürdüğüne işaret eden Yüksekdağ, “Olağanüstü şatlarla karşı karşıyayız. Durmadan siyasi iktidar yargıya talimat veriyor. HDP’nin iki eşbaşkanı olarak iki defa tutuklanarak hapiste tutuluyoruz. Selahattin Demirtaş’ı 10 yıl hapiste tutmak için ikinci tutuklama kararı verildi. Bize operasyon yapıyorsunuz; kendi mahkemenize niye yapıyorsunuz? Kötülük icat etme yetenekleri bazen köreliyor demek ki, tekrara düşüyorlar. Kendi sistemlerini de katlederek bunu yaptılar. Bir tanesi çıkıp kral çıplak diyemiyor” dedi.
DEMİRTAŞ KARARI YÜKSEKDAĞ’I BAĞLAR
Yüksekdağ’ın savunması ardından avukatlar söz aldı.
Avukat Ruken Gülağacı, Anayasa Mahkemesi’nin Selahattin Demirtaş kararına değinerek, Yüksekdağ’ın da aynı durumda olduğunu söyledi.
Gülağacı, “AYM kararı başkası hakkında verilmiş diye yok sayılacak bir karar değil. Kararı inceleme fırsatınız olduysa karar birebir Figen Yüksekdağ’ı bağlar, kararın esasında Demirtaş’ın tutuklunun makul süreyi aştığını söylüyor. Bizim söylediğimiz her şeyi AYM gerekçeli kararına yerleştirilmiştir” dedi.
Avukat Sezin Uçar, müvekkilinin ifadesinde hapishane koşulları hakkında beyanda bulunduğunu belirterek, “Müvekkilimiz dört yıla yaklaşan tutukluk süreci içerisinde hakları kısıtlanmış, savunmasını bu nedenle parça parça ifade etmiştir. Bu sürecin ne kadar süreceği ve müvekkilimizle ne zaman açık görüş yapabileceğimiz belirsizliğini sürdürüyor. Pandemi nedeniyle alınan kimi tedbirler suistimale dönüşmüş durumda. Savunma hakkımız kısıtlanmayacağı bir şekilde diğer dosya ilgili daha sonra beyanda bulunacağız” diye konuştu.
Yüksekdağ ve Demirtaş hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ikinci kez tutuklanma verildiğini anımsatan Uçar, “Türk yargı tarihi tarafından aynı fiil nedeniyle ikinci defa tutuklanmış olmaları bir istisna. Mevcut yasalarda hukuksal normlara dahi riayet edilmediğini görüyoruz. Tutukluğunun devamı kararı hukuki değil” dedi.
DURUŞMA 28 EYLÜL’E ERTELENDİ
Ardından söz alan iddia makamı, Yüksekdağ hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yürütülen soruşturma dosyasına ilişkin müzekkere yazılarak, dosyanın istenmesini ve incelenerek, dosyayla bağlantılı olup, olmadığının tespit edilmesini talep etti ve Yüksekdağ hakkında tutukluluğun devamını istedi.
Mahkeme heyeti tarafından duruşmaya ara verildi. Aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yüksekdağ’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme heyetinin bir üye hakimi, tutukluluk kararına şerh koydu. Bir sonraki duruşma 28 Eylül tarihine ertelendi. (HBAER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.