PİRHA – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına rağmen halen zorunlu din derslerinin Türkiye’de uygulanmasına yönelik Alevi toplumundan tepkiler gelmeye devam ediyor. Alevi Yazar Ali Yıldırım, “12 Eylül Darbesi sonrası getirilen zorunlu din dersleri uygulamasına Aleviler dışında maalasef kimse itiraz etmedi” dedi.
HABERİN VİDEOSU
Yazar Ali Yıldırım, Alevi toplumunun tepkilerine ve AİHM’in kararlarına rağmen Türkiye’de halen uygulanan zorunlu din derslerine ve eğitimde gericileşmeye ilişkin Pir Haber Ajansına konuştu.
“ZORUNLU DİN DERSLERİ EĞİTİMDE DİNSELLEŞMEYİ ARTIRDI”
Laiklik meselesinin Türkiye’nin ve demokrasinin en önemli meselelerinden bir tanesi olduğunu belirten Yıldırım, “Zorunlu din dersleri ile eğitimde dinselleşme biraz daha artmıştır. 12 Eylül Darbesi sonrası getirilen bu zorunlu din dersleri uygulamasına Türkiye’de Aleviler dışında maalasef kimse itiraz etmedi ve kararlı bir duruş sergilemedi” dedi.
“EĞİTİMDE YAŞANAN BU GERİCİLİK BİR PROJEDİR”
Türkiye’de eğitimde gericilik adım adım gerçekleşen bir olaydır diyen Yıldırm şunları kaydetti:
Zorunlu din dersleri ve eğitimde gericilik birden bire ortaya çıkmış bir sorun değildir. Eğitimde gericilik ve zorunlu din dersleri 1950’li yıllarda tamamen devlet eliyle gerçekleştirildi. Eğitimde yaşanan bu gericilik bir projedir. Bu nedenle buna karşı çıkmak ve laikliği savunmak demokratik bir tavır anlamına geliyor. Ancak biz bunu yeterince anlatamadık.
“EĞİTİMİN GERİCİLEŞMESİNİN KARŞISINDA DURACAK TEK ŞEY LAİKLİKTİR”
Zorunlu din dersleri ile ilgili Aleviler itirazlarını yükselttiler, büyük mitingler, eylemler ve paneller yaptıklarını ifade eden Yıldırım, “Zorunlu din dersleri sorunu modası geçmiş bir kavram olarak algılanmamalıdır. Eğitimin gericileştirilmesinin ve toplumun gericileşmesinin önünde duracak tek gerçekçi tavır gerçek anlamda inşa edilecek bir laiklikten geçer” dedi.
“LAİKLİĞİ SAVUNMA GÖREVİ YİNE BİZ ALEVİLERE DÜŞÜYOR”
Alevi Yazar Ali Yıldırım son olarak şunları ifade etti:
Bugün din dersinin liselerde haftada iki saate çıkarılıp, biyoloji dersinin üç saatten, iki saate indirilmesi aslında hayatımızın ne kadar dinselleştirildiğinin ve gericileştirildiğinin bir göstergesidir. Ve laikliğin ne kadar aşındığının da göstergesidir. Ancak yine laikliği savunmakta biz Alevilere düşmektedir. Biz bundan gocunacak değiliz. Varlık nedenimiz laiklik ekseninde demokrasiyi, eşit yurttaşlığı ve cumhuriyeti eğitimde gericileşmeye ve toplumda dinselleşmeye karşı korumak ve savunmaktır.
Yoruma kapalı.