PİRHA – Yerel Dernekler Platformu, Sivas Katliamı’nın 27. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Türk Devleti tarihinin binlerce kanlı sayfalarından biri, insanlık tarihinin de kara lekesi olarak duruyor. Katliamın sorumlu merci olarak devleti ve bütün tetikçilerini nefretle kınıyoruz” dedi.
Dersim İnşa Kongresi ve Dersim Soykırım Karşıtı Derneği’nin de aralarında olduğu Yerel Dernekler Platformu, Sivas Katliamı’nın 27. Yılında yazılı açıklama yaptı.
Platform açıklamasında, “Türkiye ve Kürdistan’da işlenen insanlık suçlarının altında devletin imzası var. İşlenen bu suçun hedef kesimi, toplumun devlete muhalif kesimleridir. Bu cinayet ve katliamlar bazen Komünist, bazen solcu, bazen gayri müslim ama çokça Kürt ve Kürt Alevileri hedef alır. 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivasta gerçekleştirilen katliam ve işlenen insanlık suçu için hedef seçilen kesim aydın ama ağırlıklı Alevi kimliği de olan aydınlar. Hedef hesaplı ve planlı seçilmiştir. İşin teknik mühendisliğini bizzat devletin yönetici kurumları üstlenmiştir. Kısacası, Sivas Katliamı, Türkiye ve Kürdistan’da işlenen suçların bir devamı olarak, devlet imzalı bir suçtur. Devlet, insanlığa karşı işlediği bütün suçlarla (Ermeni, Kürt, Laz ve diğer halkların soykırımı)yüzleşmediği gibi, Sivas’ta işlediği suçla da yüzleşmemiştir. Toplum vicdanının çığlıklarını susturmak için tutukladığı bir kaç tetikçisini de sonunda azade etmiştir” dedi.
“SİVAS KATLİAMI BİR DEVLET PROJESİYDİ”
“Sivas Katliamı bir devlet projesi idi. Bu iktidardakilerin tepkisinden anlaşılıyordu” ifadeleri kullanılan açıklama şöyle devam etti:
“Başbakan Tansu Çiller “Çok şükür, otel dışındaki vatandaşlarımız bir zarar görmemiştir.” Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş… Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır… Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır.” İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu, “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir.” Olaylar sırasında Aziz Nesin’le telefonla görüşerek “En kısa zamanda takviye güç gönderileceğini, kimsenin kılına dahi zarar gelmeden kurtarılacağını” söyleyen dönemin Başbakan yardımcısı Erdal İnönü, katliamın ardından SHP’ye ve kendisine yönelik eleştirilere, “Ne yapayım, yetkim yoktu” cevabını vermişti.
Sivas Belediye Başkanı Refah Partili Temel Karamollaoğlu idi. Belediye meclisinin Refah Partili üyesi Cafer Erçakmak, bir yandan Aziz Nesin‘in tahliyesini engellemeye çalışırken, öte yandan “Gazanız mübarek olsun” diye slogan atıyordu.
“SORUMLU MERCİİ OLARAK DEVLETİ VE TETİKÇİLERİ KINIYORUZ”
Son olarak Sivas Davası 2014 yılında zaman aşımına uğradı ve tüm dava kapatıldı. Bu olay sonrası sivil toplum kuruluşlarının ve partilerin “İnsanlık suçlarında zaman aşımının kaldırılması” talebinde bulunması üzerine mahkeme başkanı, “İnsanlık suçunda zaman aşımı olmaz ama bu suçu işleyenler kamu görevlisi değil sivil oldukları için davanın düşmesine karar verilmiştir” şeklinde açıklama yaptı. 27. yılında, Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenleri saygıyla anarken, katliamın sorumlu mercii olarak devleti ve bütün tetikçilerini nefretle kınıyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.