Yeni müfredatı değerlendirmek ve öneriler hazırlamak üzere komisyon kuran Eğitim Sen, taslağa ilişkin eleştirilerini paylaştı. Evrim teorisinin müfredattan çıkarılmasını ‘skandal’ olarak niteleyen Karaca, müfredat taslağının bilime ve aydınlanma düşüncesine karşı bayrak açılmasının göstergesi olduğunu söyledi. Karaca, “Yeni müfredat laik yaşama meydan okumanın yansımasıdır” dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın geçtiğimiz hafta 2017-2018 eğitim öğretim yılında yeni müfredatın uygulanmaya başlayacağını söylemesiyle birlikte yeni müfredatın nasıl şekilleneceği merak konusu. İki yıl süren çalışmanın ardından 53 farklı dersin taslak programlarının internet sitesinde askıya çıkarılmasıyla birlikte müfredatın içeriğine ilişkin tartışmalar da alevlendi. Biyoloji derslerinden “Evrim teorisi”nin çıkarılması ve Atatürk ve cumhuriyetin ilk yıllarına ilişkin bilgilerin azaltılması müfredatın askıya çıkmasıyla birlikte ilk göze çarpan gelişme oldu. Yeni müfredat taslakları konunun uzmanları tarafından incelendikçe eleştiriler gelmeye devam edecek gibi gözüküyor.
Konuya ilişkin Eğitim Sen Genel Merkezinde basın toplantısı düzenleyen Merkez Yürütme Kurulu üyeleri müfredat taslağına ve sürece ilişkin eleştirilerde bulundu. Taslak programları, kurduğu komisyonla incelemeye başlayan Eğitim Sen de çalışmalarını önümüzdeki günlerde rapor haline getirerek, eleştiri ve önerilerini kamuoyuyla paylaşacağını belirtti.
“YANGINDAN MAL MI KAÇIRILIYOR”
Genel Başkan Kamuran Karaca, eğitim sistemi ve ülkenin geleceği açısından böylesine önemli bir konunun tartışılması için sınırlı bir zaman verildiğini belirterek, bunun öneri alma sürecinin sembolik olarak gerçekleştiğinin göstergesi olduğunu kaydetti. Karaca, MEB’in askıya çıkardığı taslak programların pilot uygulama yapmadan, bilimsel inceleme ve değerlendirmeye tabi tutmadan önümüzdeki eğitim yılında uygulamaya başlayacak olmasının da sakıncalarına dikkat çekerek, “Yangından mal kaçırır gibi” hareket edildiğini söyledi.
“BİLİME KARŞI BAYRAK AÇILMIŞ”
Bakanlığın, “sadeleştirilip, basitleştirileceği”ni duyurduğu müfredatın taslağından ortaya çıkanın iktidarın siyasi-ideolojik söylemleri ile çelişen bilgileri ayıklaması olduğunu söyleyen Karaca, müfredatın bilime ve aydınlanma düşüncesine karşı bayrak açılmasının göstergesi olduğunu söyledi. Karaca, bilim, felsefe, tarih ve sanat derslerinin ünite ve kazanım sayılarının azaltıldığını ve dini ve milli ögelerle donatılmış bir müfredat oluşturulmak istendiğini vurguladı. Evrim teorisinin müfredattan çıkarılmasını “skandal” olarak niteleyen Karaca, bütün okullarda okutulan derslerin imam hatip lisesi müfredatı ile benzer hale getirilmeye çalışıldığını savundu.
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin şiddet görüntülerinin sakıncalı olmasına rağmen ilkokul çocuklarına izletildiğini hatırlatan Karaca, felsefe dersinin içeriğine dahi eklenmesinin eğitim bilimine katkısını sordu. Karaca, hayat bilgisi ve sosyal bilimler ders kitaplarında geçtiğimiz yıl tartışmalara sebep olan “Irak Kut’ül Amare Zaferi” yer aldığına dikkat çeken Karaca, birçok tartışmalı konunun yer aldığını söyledi.
“İSMET İNÖNÜ NEDEN YOK”
Tarih kitaplarında İsmet İnönü’nün bilinçli olarak mı yer almadığını da soran Karaca, Atatürk ve cumhuriyetin ilk yıllarına ilişkin ciddi ayıklanmaların yaşandığına ve “Yeni Osmanlıcık” izlerine dikkat çekti. Karaca özellikle Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili son derece ayrıntılı bilgilerin eklendiğini söyleyerek, “Türklerde Eğitim ve Bilim” başlığı altında yer alan kazanımların ayrıntılarına ilişkin paylaşımda bulundu.
“ÇOCUKLARIMIZ KOBAY DEĞİL”
Karaca, Bugün MEB tarafından eleştirilen müfredatın 2005 yılında yine kendileri tarafından PISA sonuçlarındaki başarısızlık gerekçe gösterilerek “büyük bir reform” olarak sunularak hayata geçirildiğini hatırlattı. Karaca, 2005 yılından bu yana PISA sonuçlarındaki gerilemeye atıfta bulunarak, yanlışta ısrar ederek farklı sonuç beklendiğini söyledi. Eğitim sisteminin ihtiyacından öte iktidarın “2023 vizyonu” çerçevesinde politikalar gerçekleştiğini kaydeden Karaca, yeni müfredatla farklı kimliklerin ötekileştirileceğini ve bireyciliğin öne çıkarıldığını vurguladı.
“NESNELLİK YOK, İSLAMİ VURGU AĞIRLIKTA”
Eğitim Sen’in taslağa eleştirilerine ilişkin somut örnekler ise şöyle:
* Sosyal bilimler derslerinde tarihsel ve toplumsal olaylarda gerçeklere uygun ve nesnellik ilkesine uygunluğun kimi derslerde korunmadığı görülmektedir.
* Önceki müfredat Türk İslamcı gelenek hakim iken, yeni müfredatta İslami kimliklere vurgu ön plandadır. Türkçe, Sosyal Bilgiler, Tarih, Seçmeli Tarih Dersleri, Türk Dili ve Edebiyat derslerinde önerilen konu içeriklerinde ve kazanımlarda Milliyetçi yaklaşımların yanında İslamcı geleneksel yaklaşımın abartılı, örtük ve açık bir şekilde yer aldığını söylemek mümkündür.
* Türk Dili ve Edebiyatı dersinde şiir, öykü, roman vb gibi eserlerin seçiminin ucunun açık, kitapların hangi şair ve yazarlara ait olduğunun tercihlerinin ders kitaplarının yazarlarına bırakılmıştır. Bu bize Nazım Hikmet, Cemal Süreyya Ahmet Arif gibi şairlerin ile Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, Orhan Kemal gibi yazarların eserleri okutulacak mı? sorusunu düşündürtmektedir.
* Derslerin tamamında bir ‘sadeleştirme’ söz konusu. Bu ‘sadeleştirmeden’ 1,2. ve 3.Sınıf Hayat Bilgisi dersinin ‘ülkemizde hayat’ ünitesinde yer alan Atatürk ile ilgili bilgilerde payına düşeni almıştır.
* 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma Günü ile Zafer Bayramının 1.sınıflarda işlenecek olması sınıf seviyesi düşünüldüğünde anlamsızlaşabilir.
* Hayatın başlangıcı ve evrim’ ünitesi çıkarılmış. Biyoloji bilimine büyük katkılar sunmuş tarihi kişiler arasında Darvin yok. Darvin ve evrim düşmanları ile karşıtlarının istediği olmuştur.
“NASIL BİR MÜFREDAT?”
Eğitim Sen’in müfredat programına ilşkin önerilerinden bazıları şunlar:
* Eğitim müfredatı hazırlanırken yaratıcı ve eleştirel düşünen, üretici, çevre bilincini kazanmış, toplumsal sorunlara duyarlı, kendine güvenen, demokrasiyi özümsemiş, insan hak ve özgürlüklerini ön planda tutan, eşitlikçi, adalet duygusu gelişmiş bireylerin yetiştirilmesini hedefleyen eğitim programları oluşturmak temel hedef olmalıdır.
* Müfredatta içerilen bilgi ve değerler, demokrasi karşıtı (dini istismara dayanan, ırkçı, etnik ayrımcı, bölgeci, cins ayrımcı, farklı renk ve kültürleri aşağılayıcı, savaş yanlısı, çevre düşmanı, piyasacı vb) öğeler asla olmamalıdır.
* Müfredat, sınav ve not sistemi üzerine kurulmamalıdır.
* Ders kitaplarının sermaye çevrelerinin çıkarları ile dinsel kural ve referanslara göre değil, bilimsel ve pedagojik ilkelere uygun tarzda hazırlanması sağlanmalıdır.
* Ders kitabı uygulama aşamasında çeşitli öğretim yöntemlerini kullanmaya olanak sunmalı; öğrencinin katılımı, merak, yaratıcılık ve eleştirel düşünme yönleri ön plana çıkarılmalıdır.
* Müfredat hazırlıkları sürecinde sermaye ve iktidar odaklarının ekonomik, siyasal ve ideolojik çıkarlarına yönelik düzenlemeler yer almamalı, sendikalar, bilim çevreleri ve öğrenci-veli temsilcilerinin müfredat hazırlanmasında katılımı sağlanmalıdır.
Yoruma kapalı.