Milli Eğitim Bakanlığı eski bakan Ömer Dinçer döneminde 4+4+4 eğitim sistemine geçilmişti. Bilindiği üzere 2012 yılından bu yana 4+4+4 eğitim sistemine toplumun bir çok kesiminde ağır eleştiriler yapılmış fakat yetkililer oralı olmamıştı. Eğitim uzmanları, akademisyenler başta olmak üzere 4+4+4 eğitim sisteminin yanlış olduğu görüşü hala devam ediyor. Eğitim sistemi ile ilgili olarak 4+4+4 eğitim sisteminin değiştirilip yerine 3+3+3+4 sisteminin getirilecek olması beraberin dede yeni tartışmaları getirdi.
AKP hükümetinin yeni eğitim müfredatını Pir Sultan Abdal Kültür Derneği 12. Dönem Genel Başkanı ve Eğitimci Kemal Bülbül’e sorduk.
“ZORBA UYGULAMA”
AKP iktidarının eş zamanlı olarak yaşamın her alanına müdahale ettiğini belirten Bülbül, şunları ifade etti:
“Türk İslamcı, ırkçı politikalarını sistematik olarak yaşamın her alalına uygulayan AKP iktidarı, yeni anayasa dediği zorba uygulama ile eş zamanlı olarak eğitim programını da değiştirdi. Aslında yenilendiği söylenen eğitim programının pek de yeni bir tarafı yok. Geleneksel ırkçılık, inkârcılık ve tek tip insan yetiştirme çalışmaları biraz daha sistematik hale getirilmiş olup, eski programın temel ruhu olan Türk İslamcılık AKP Devletinin politik saplantılarıyla güçlendirilmiş durumda. Bu programın paydaşları, hak ve hakkaniyet ölçüsünde eğitimi bir bilim disiplini olarak değil de insana şekil verme aracı olarak gören Milli Eğitim Bakanlığı kadroları, Diyanet İşleri Başkanlığı, MGK, Ordu ve AKP Tanımlı “sivil toplum kurumlarıdır.”
“GELENEKLER, TARİH VE İNANÇSAL DEĞERLER DEFORME EDİLİYOR”
Bülbül,“Yeni müfredat farklı olan etnik ve inançsal kimlikleri ret ve inkâr ederken Türk Kimliğini devşirme mantığı ile yorumluyor” diyerek, kadim Türk halkının gelenek, göreneklerini, tarihini ve inançsal değerlerini AKP hükümeti deforme ederek yorumladı” dedi.
“İslam dini konusundaki müfredat yorumları tamamen teknik, taktik ezbere dayanıyor” diyen Bülbül, “Eğitim materyallerinden eğitimin yürütücü ve uygulayıcılarına kadar hemen her araç ve birey için tek koşul Türk İslamcı Devlet dinine hizmet edecek noktada” ifadesini kullandı.
“YENİ MÜFREDAT DERDE DERMAN OLMAYACAK”
Bülbül müfredata ilişkin şunları ifade etti:
“Yeni müfredat Türkiye’nin hiçbir derdine derman olmayacak, hiçbir sorunumuza çözüm getirmeyeceği gibi yeni sorunlar, yeni dertler yaratacak. Yeni müfredat da eskisi gibi; Irkçı, tekçi, asimilasyoncu ve inkârcı kendi resmi tarihini oluşturmaya çalışan din, devlet, siyaset, ticaret eksenli Türk İslamcı anlayış hakim. Yeni programda Alevi, Ezdi, Hristiyan inançları yok sayılmıştır. Kürt, Ermeni, Rum, Süryani, Çerkez, Roman halkı ve Türk Halkı dışındaki Türkiye halkları kimliği, kültürü, dili, kutsal değerleri ve tarihiyle birlikte yok sayılmıştır.”
“RIZALIK ALINMALIYDI”
“Yeni eğitim programının savunulacak veya onaylayacak hiçbir cümlesi yoktur” diyen Bülbül, “Oysa bir eğitim programı yapılırken öğretmenler, öğrenciler, öğrenci velileri, eğitim uzmanı, eğitim bilim insanları, eğitim iş kolunda örgütlü emek örgütleri, sivil toplum kuruluşlarının ilgili olanları ve farklı etnik ve inançsal grupların örgütleri ve temsilcileri ile görüşülmeden bu kesimleri tartışmalara katmadan ve rızalığını almadan Laik, Demokratik, Bilimsel, Ana Dilde Eğitim Programı yapılamaz” dedi.
Mustafa Yüksel/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.