PİRHA- Suriye’de Alevilere yönelik süren soykırıma karşı Alevilerin yoğun olarak yürüttükleri mücadele sonucunda katliamı tüm dünyaya duyurduklarını belirten Araştırmacı yazar Hamide Rencüs “Ama yeterli değil. Bütün vicdanlı insanların bu soykırımın karşısında ayakta olması ve bunu sokağa taşıması gerekiyor” dedi.
Suriye’de Alevilere yönelik süren soykırımla ilgili, Araştırmacı-yazar Hamide Rencüs, PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.
BÜTÜN DÜNYA, ULUSLARARASI TOPLUM ALEVİ SOYKIRIMI KARŞISINDA SAĞIR VE DİLSİZ”
Alevilerin yoğun olarak yürüttükleri mücadele sonucunda Suriye’de devam eden katliamın tüm dünyanın duyduğunu vurgulayan Hamide Rencüs, “Yoksa bütün dünya, uluslararası toplum sağır ve dilsiz. Özellikle İŞİD’in izinden giden HTŞ’nin kadınlara yönelik vahşi saldırganlığı içler acısı. Uluslararası toplumun bu sessizliğini kırmak, bu ikiyüzlülüğünü açığa çıkartmak için yürütülen çaba bir miktar dünya kamuoyuna yansıdığı için başarılı diyorum” dedi.
“SURİYEDE ASRIN EN BÜYÜK SOYKIRIMI YAŞANIYOR”
Artık gelinen noktada bütün dünya asrın en büyük soykırımının sahil bölgesinde Alevilere yönelik gerçekleştirildiği bildiğini belirten Rencüs, “Biz buradan uluslararası topluma baskı oluşturmayı hedefliyoruz. Ne yazık ki şunu üzülerek söylüyorum, Türkiye’de ve Avrupa’da sadece Alevi kurumları bu çabayı gösteriyor. Türkiye’deki baskı iklimi biraz daha sesini kıstı. Sadece basın açıklamalarıyla yetinmeler sadece pankart hazırlayıp kamuoyuna yansıtmalar şeklinde yürüdü ama örgütlü bir çaba imza kampanyası ve Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği kurumlarına başvuru şeklinde yürüdü. Ama Türkiye’de bu eksik ve yetersiz” diye ifade etti.
Avrupa’daki çalışmaların daha özgür ortamda yürütüldüğünü dile getiren Rencüs, “Türkiye’deki faşist baskıya rağmen daha özgür hareket edebilen Avrupa Alevi kurumları bu ortamı önümüzü açan kurumlarda diyebilirim. Gerçekten çabaları çok mükemmel. Fakat bugün Aleviler soykırımdan geçerken maalesef devrimci, demokrat toplumu Alevilerin yanında göremedik” diyerek tepki gösterdi.
Bu duyarsızlığı AKP’nin 23 yıllık giderek arttırdığı baskıya bağlamanın yetersiz bir yaklaşım olacağının altını çizen Rencüs, “Çünkü sonuçta verilecek bir canı var Alevilerin. Burada Alevilerin yanında durmak insani, vicdani bir görev ve zorunluluktur. Taş atımlık mesafede sınırın öte tarafında ki bu soykırım, ‘Türkiye’nin bu tarafını sıçramaz’ diyemez hiç kimse” diye ifade etti.
“TÜRKİYE ALEVİ KANINA BULANMIŞ BİR COĞRAFYA”
Türkiye’nin bu konuda Alevi kanıyla bulanmış bir toprak olduğunu belirten Rencüs, şunları söyledi:
“Kaç dönemdir takvimleri yazıp durmaktan yassımızı tutmaktan bitkin düştük. Bu artık eski tepkilere benzeyen bir şey değil. Çünkü bir soykırım bir etnik temizlik var. Uluslararası toplumu ayağa kaldırmak için uluslararası kamuoyunu gerçekten baskı unsuru haline getirmek gerekiyor.
Bir çaba var ama yeterli değil. Yani BM nezdinde gerçekten uluslararası bir kurumdan talep etmek ve bunu hayata geçirmek için daha fazlasını yapmak gerekiyor. Artık alanlara çıkmak gerekiyor. Böyle Aleviler basın açıklamaları yaptığı imza topladı, sesini duyurmaya çalıştı, katliamları belgelendirdi. Ama bütün vicdanlı insanların gerçekten Alevilerin yanında, insani dramın, soykırımın karşısında ayakta olması artık bunu sokağa taşıması gerekiyor.”
“ALEVİLER KATLEDİLİYOR BUNA SES ÇIKARMAMAK BİR İNSANLIK AYIBIDIR”
Kadın örgütlerinin geçmişte etkili kampanyalar yürüttüğünü hatırlatan Rencüs, “Kadınlar katlediliyor, kaçırılıyor, köle pazarında satılıyor. IŞİD’in izinden yürüyen HTŞ’nin elinde kayboluyor. Hamile kadınlar, kucağında bebeğiyle kadınlar öldürülüyor. Bu bir insanlık ayıbıdır. Özellikle bütün kadın örgütleri Suriye sınırında sahil bölgesinde 500 metre ötede kaçırılan, öldürülen kadınlar için nöbet tutmasını zincire vurması gerekiyor. Yani başka yolu yok. Çünkü çağımızın en büyük soykırımı yaşanıyor” diye ifade etti.
İmamoğlu meselesinin önemli ve bir demokrasi meselesi olduğunu belirten Rencüs, “İmamoğlu için sokağa çıkan çok sayıda Alevi var. İmamoğlu’na sahip çıkanlar, Alevi soykırımına duyarsız kalan Alevilerdir aynı zamanda. Burada bir çelişki var. Sahil bölgesinde soykırımı var, Hristiyanlar ve diğer bütün azınlıklar tehdit altında, Özgür Özel’in buna dönük de herhangi bir politikası olduğunu duymadık. Dolayısıyla CHP Alevilerin oylarından beslenen ama Alevi katliamlarına duyarsız kalan bir pratik sergiliyor. Alevilerin, CHP’den bunu talep etmesi gerekiyor bunun hesabını sorması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ İLE ALEVİLERİN GÜNDEMİ SOKAĞA TAŞINABİLİR”
Türkiye’deki mevcut yaşanan gündemle, Suriye’deki soykırım gündeminin bir arada sokağa taşınmasının daha doğru olduğunu ifade eden Hamide Rencüs, “Önceliğimiz bu soykırımı durdurmak için uluslararası bağımsız bir heyetin sorunları yerinde incelemesi, insani yardım kuruluşların harekete geçmesi ve bu talep etrafında bütün Alevilerin ve Alevi dostlarının birleşmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.