Alevi Haber Ajansi

Yazar Metin Aktaş’ın ‘Nişancı’ romanının yeni baskısı çıkıyor-VİDEO

PİRHA – Yazar Metin Aktaş’ın ‘Nişancı’ romanının yeni baskısı Aram Yayınları’ndan çıkıyor. Romanına ilişkin PİRHA’ya konuşan yazar Metin Aktaş, “Roman sadece 1925’te Şeyh Sait’i, Kürtlerin o yıllarda yaşadığı acıyı, trajediyi anlatan bir roman değil aynı zamanda birbirini seven bir Alevi genç ile bir Sünni kızının trajik bir aşk romanı” diyerek bilgi verdi. 

‘Nişancı’ romanının yeni baskısı Aram Yayınları’ndan çıkacak olan Yazar Metin Aktaş, kitabına ilişkin PİRHA’ya konuştu.

Aktaş, “Nişancı romanı, uzun yıllar önce yazdığım bir romandı. Türkiye’de çok beğenilen, çok satılan bir romandı. İlk, Doz ve İletişim Yayınları’ndan çıkmıştı. Zamanla Türkiye’deki demokratik hak ve özgürlükler kısıtlanınca toplumun acılarına duyarlı romanlar azalmaya, yayınevleri de bu tür kitapları yayınlamaktan uzaklaşmaya başladı. Dolayısıyla Nişancı romanı uzun süredir yayımlanmayan bir roman” diye konuştu.

Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeni baskısı Aram Yayınları’ndan çıkacak. Sadece 1925’te Şeyh Sait İsyanı’nı, Kürtlerin o yıllarda yaşadığı acıyı, trajediyi anlatan bir roman değil. Aynı zamanda birbirini seven bir Alevi genç ile bir Sünni kızın trajik bir aşk romanı. Umuyorum yeni baskı, okuyucular tarafından aynı sıcaklıkla karşılanır. 16 romanı yayımlanmış bir yazarım ama hala en çok istenen romanım Nişancı idi.”

“OBJEKTİF BİLGİLERİN GELECEK KUŞAKLARA AKTARILMASI GEREKİYOR”

“Alın, okuyun, okutun; çünkü bu romana gelecek kuşakların çok çok ihtiyacı var. Çünkü aynı trajediler devam ediyor. Toplumda yeni kuşaklar aynı sorunları, aynı acıları yaşıyor ve öyle görünüyor ki yaşayacaklar. Umarım insanlar geçmiş deneyimlerinden ders alır” diyerek okuyuculara çağrı yapan Aktaş, kitap hakkında şunları kaydetti:

“Romana başlayacak olanlar bir önsözle karşılaşacaklar. Bu önsözün yüzde 90’ı doğrudur. Romanın kahramanı Emin; asıl adı Cem olan Vartolu Alevi genç ile Elazığ’da tanıştım ve o yıllar bir dostluğumuz oldu. O yıllar ben Hakkari Halkın Sesi Gazetesi’ne yazılar yazıyordum. Emin ile tanışana kadar Şeyh Sait hakkında sağlıklı düşünen biri değildim. Çünkü bizim eğitim sistemimizde bize; bunlar adam kesen, adam yiyen, cani ruhlu, hiçbir insani duygu barındırmayan, demokrasiye karşı şeri darbe yapmaya kalkan olarak lanse edildi. O yıllar Emin ile yaptığım söyleşiyi gazetede basamadım. Gazete o yıllar elle basılıyordu. O da çok uzundu. Birinin günlerce dizin yapması gerekiyordu.

Sonra aradan uzun yıllar geçti, darbeler oldu. O darbe yıllarında yazdığım öyküleri, masalları saklamıştım. Bir gün onları tekrar çıkardığımda bu söyleşi ile karşılaşmıştım. Ve bu söyleşiyle karşılaştığım zaman hayata daha olgun bakıyordum. Trajik bir aşk romanı olduğunu aynı zamanda ülkemizin bir tarihi kesiti hakkında çok somut, objektif bilgilerin olduğunu, bugünün ve gelecek kuşaktaki insanların bunları öğrenmesi gerektiğinin ihtiyacını hissettim.”

“MAZLUMLAR ZALİM, ZALİMLER MAZLUM GİBİ BİR BİLİNÇ YERLEŞTİRİLİYOR”

“Nişancı romanını iyi ki yazdım. Görüyorum ki bu tür şeylerin yazılmasına çok ihtiyaç var. Çünkü ülkemiz aynı sorunları çözmediği için boğuluyor. İnsani, ekonomik kayıplar oluyor. Enerjilerini kendi içine harcıyor. Bir an önce bu sorunların çözülmesine, insani, ekonomi kayıpların sona ermesine, bir iç barışın sağlanmasına çok ihtiyacımız var” diyen Aktaş, sözlerini şöyle tamamladı:

“Umarım bundan sonra yazarlar, bu tür toplumsal olaylara çok daha duyarlı yaklaşırlar. Ve birçok insan gizlenmiş tarihi gerçekleriyle somut bilgileri bulur. Çünkü bizim tarihimiz yanlış anlatılıyor, tarihsel olaylar yanlış anlatılıyor; Şeyh Sait İsyanı’nda olduğu gibi zalimleri mazlum, mazlumları zalim görmek gibi bir bilinç yerleştiriliyor.”

Hüseyin Yaşar SEZGİN/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak