PİRHA- 2 Temmuz 1993‘te Madımak Otelinde katledilen 35 insan, katliamın 24. yıl dönümünde anılırken, yazar Aziz Tunç, katliam ile ilgili yazdığı yazıda “2 Temmuz katliamıyla yüzleşmek demek, katliamları daha derin ve kapsamlı yapmayı amaçlayanlara karşı mücadele etmek demektir ve bizi katliamlardan koruyacak bundan başka da hiçbir yol yoktur” dedi.
Madımak Otelinde 33 aydın ve sanatçının, 2 otel çalışanının katledilmesinin üzerinden 24 yıl geçti. Her 2 Temmuz günü yollara çıkan Aleviler ve dostları Madımak Oteli önünde anma düzenlerken, otelin müze yapılması ve sorumluların cezalandırılmasını istiyor.
“KATLAMCILARIN HER BİRİ BUGÜNÜN IŞİD’ÇİLERİYDİ”
Yazar Aziz Tunç, 2 Temmuz 1993‘te Sivas’ta 35 insanın katledilmesine ilişkin Alevinet’te yazısında, “İnsanları savaş koşullarında bile ‘yakarak‘ öldürmek savaş suçu olarak kabul edilirken, bu ülkenin ortasında, aydınlar, sanatçılar cayır cayır yakıldılar” dedi ve “Katliamcı politikalarındaki süreklilik nedeniyle, 2 Temmuz katliamı o gün bitmedi, bugün de devam etmektedir”ifadesini kullandı.
“Dikkat edelim, bu insanların ‘yakılması‘, ortaçağda değil, bundan 24 yıl önce oldu” diyen yazar Tunç, “Katliamcıların her biri, dünün din adına insan yakanları veya bugünün huşu içinde ve kendinden geçerek, insanların kafasını kesen İŞİD’çileriydiler” dedi.
“KATLİAMLAR, DEVLETLERİN ORGANİZE ETTİĞİ POLİTİK OPERASYONLAR”
Yazar Tunç, “Katliamların doğru anlaşılması da önemlidir” diyerek, “Katliamlar, devletlerin organize ettiği politik operasyonlar olarak kabul edilmeli ve böyle ele alınmalıdır. Yoksa katliamlarla hesaplaşmak, onları doğru anlamadığımız sürece, mümkün olmamakta, katliamlar devam etmektedir” diye yazdı.
Tunç, yazısının devamında şunlara dikkat çekti:
“İşte tam bu noktada katliamlara karşı mücadele veya katliamlarla yüzleşme, alelade bir hak alma, eşitlik ve özgürlük talebi veya insan hakları kapsamında demokratik bir talep olarak görülmemeli, katliamcılara karşı doğrudan mücadele edilmelidir. Bunun için 2 Temmuz katliamıyla yüzleşmek demek, katliamları daha derin ve kapsamlı yapmayı amaçlayanlara karşı mücadele etmek demektir ve bizi katliamlardan koruyacak bundan başka da hiçbir yol yoktur. 2 Temmuz katliamı o gün bitmedi, bugün de devam etmektedir. Bugün Maraş Terolarda yapılan kampla, İzzettin Doğan’ın asimilasyon çabalarıyla, Alevilere cemevi yaptığı için Osman Baydemir’in yargılanmasıyla, Şengalde Ezidilere yapılan katliamlarla, Sur’da, Cizre’de ve daha birçok yer ve biçimde yapılan katliamlarla, 2 Temmuz devam etmektedir.”
“Doğal ve gerçek olan, katliamlar değil, eşit, kardeşçe ve birarada yaşamaktır” diye yazan Tunç, “Bu ideali ve insani yaşam biçimini gerçekleştirmek, bütün zorbalıklara, hile ve yalanlara rağmen, hem boynumuzun borcu, hem de anamızın ak sütü gibi hakkımızdır” diyerek yazısını sonlandırdı.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.