PİRHA – Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, köpek katliamını öngören yasa tasarısının geri çekilmesi talebiyle Maslak’ta bulunan İstanbul Tarım ve Orman Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. İnisiyatif, “Hiçbir canlıyı sizin merhametinize bırakmayacağız. Sokak hayvanlarına dair hiçbir doğru düzgün çalışma ve denetleme yapılmazken katletme planıyla bugüne kadar işlevsiz olan kurumunuz iş yapmış mı olacak?” diye sordu.
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, sokakta yaşayan hayvanların “uyutulmasına” dair yasa teklifinin geri çekilmesi talebiyle Maslak’ta bulunan İstanbul Tarım ve Orman Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. “Sokaktayım yanındayım”, “Yaşam için yasa”,”Katliam yasasına hayır!” dövizlerinin taşındığı açıklamada “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin”, “Sokaktayım yanındayım”, “AKP elini köpeklerden çek” sloganları atıldı.
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi adına yapılan ilk basın açıklamasını Ahmet Caner Altay, ikinci açıklamayı ise Ebru Elgöç okudu.
“TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI SOKAK HAYVANLARINA DAİR VERİ TUTMAMIŞ”
Tarım ve Orman Bakanlığı- Sağlık Bakanlığı’yla Dünya sağlık örgütünün de benimsediği “Tek sağlık” “One Health” mottosuyla harekete geçtiklerini söyleyen Ahmet Caner Altay, iki bakanlığın da hayvan, insan ve çevre sağlığını bir gören bu bütüncül yaklaşımla komiteler kurup çalıştaylarla raporlar hazırladıklarını, 2019’da “Zoonotik Hastalıklar Eylem Planı” hazırladıklarını belirtti.
Altay, “Bu konuda toplumu bilinçlendirmek görevi de hastalık ve tedavilerle mücadele etmek de bakanlığın görev tanımının içindeydi hep. Ama bugün gelinen noktada görüyoruz ki Tarım ve Orman Bakanlığı sokak hayvanlarına dair veri kaydı tutmamış. Toplumu bu konuda bilinçlendirmeye kamu spotu yayınlamaya yönelik hiçbir aktif çalışma yapmamış. Bu rasyonelin olumsuz sonuçlarını farklı kesimlerden hayvanlara dair bilinmezliğe yapılan her yorumdan görüyoruz. Bilerek yaydıkları yanlış bilgilerin de etkisiyle kuduz vakalarının arttığına yönelik tetikleme ve algı çalışmalarında görüyoruz” diye konuştu.
“BU UTANÇ YASA TASARISI BAKANLIĞIN İŞ YAPABİLDİĞİ TEK ÖRNEK Mİ OLACAK?”
Komisyonda görevlendirilen İbrahim Yumaklı’ya seslendiklerini ifade eden Altay, “Sokakta yaşayan kaç milyon hayvandan bahsettiğimiz dahi net değilken yerel bölgesel düzeyde hiçbir hayvan sayısı çalışmanız yokken bu konuyu nasıl çözüme kavuşturacaksınız? Katliam yasa tasarısı nasıl bir işgüzarlığın ve yapısızlığın üstünü örtecek? Sokak hayvanlarına dair hiçbir doğru düzgün çalışma ve denetleme yapılmazken katletme planıyla bugüne kadar işlevsiz olan kurumunuz iş yapmış mı olacak? Bu utanç yasa tasarısı bakanlığın iş yapabildiği tek örnek mi olacak?” diye sordu.
“HİÇBİR CANLIYI SİZİN MERHAMETİNİZE BIRAKMAYACAĞIZ”
Evcil hayvan sektörünün 150 milyar dolarlık bir pazara sahip olduğunu da vurgulayan Altay, “Ve “cins” tür hayvan üreticileri, hayvan üretimini sürdürdükçe alınıp atılmalar devam eder. Bu pazar ve hayvan tacirleri, üreticileri milyonluk rantla ve binlerce müşterinin çekildiği evcil hayvan fuarları organizasyonuyla desteklenirse bu sokağa atılma sorunu büyümeye devam eder. Ve sokaklarda popülasyon da hastalık da artar” dedi.
Altay, açıklamanın devamında şunları kaydetti:
“Urfa, Adıyaman ve tüm belediyelere sesleniyoruz!! Aylardır toplattığınız köpekler yasaya uygun bir şekilde aşılanıp, kısırlaştırılıp, alındıkları yere bırakılsın! Kuduz pozitif vakalarına yönelik raporları halka sunmak zorundasınız. Hiçbir hayvanı kanuna aykırı şekilde toplayamaz, hapsedemez, öldüremezsiniz.
Köpekleri kirli siyasetine ortak edenlere sesleniyoruz!
Sokakta yaşayan köpekler sizlerin kirli siyasetinizin bir parçası değil! Onların yaşam hakkını siyasetinize malzeme edemezsiniz! Hiçbir canlıyı sizin merhametinize bırakmayacağız! Tüm canlılar için en temel hak olan yaşamı savunmak için buradayız! Merhamet maskesi takarak öldürülmelerine sözde karşı çıkarak, halkın gözü önünde veya kapalı kapılar ardında işkence ile öldürdüğünüz köpekler olduğunu biliyoruz!”
“ZAFER EZENLERİN DEĞİL DİRENENLERİN OLUNCAYA DEK MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
“Bugüne kadar neredeydiniz?” diye soran Yasa İçin Yaşam İnsiyatifi’nden Ebru Elgöç de Şanlıurfa’da Katliam olduğunu belirterek şunları dile getirdi:
“Bu ülkede;
– Hayvana yönelik şiddet suçları hakkında iletilen binlerce şikayet başvurusu; kamuoyuna yansımadığı, sosyal medyada duyulmadığı sürece, yıllardır Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “keyfi” kararları sonucu “kovuşturmaya yer yoktur” ibaresiyle geçiştiriliyor, dosyalar davaya bile dönüşemiyor.
– Yargılama süreci başlatılan hayvan katilleri ve tecavüz/işkence failleri ise, yatarı olmayan, paraya çevrilebilen ve indirim uygulanabilen göstermelik hapis cezalarıyla art arda serbest bırakılıyor.
Ama yine bu ülkede;
– “Sözde kuduz riskinin” olduğu bölgeden 100 km uzaklıktaki bir ölüm kampından, yani barınaktan, yani yasaya göre “geçici bakımevi” olması gereken hayvan hapishanesinden, sözde kuduz riski ile ilgisi olmayan köpekleri “resmi izinle” açlık, susuzluk ve hastalıktan kurtaran, yani sizin “sistematik” zulmünüzden koruyan bir gönüllüyü gözaltına alıyorsunuz, öyle mi?
– Valilikler ise bireysel silahlanma çağrıları yapan hayvan düşmanı dernekler ile adeta ele ele, halkı galeyana getirebilecek açıklamalar ile Amerikan filmlerini aratmayacak bir harekat senaryosu yazarak gecenin bir yarısı, planlı hayvan katliamı amaçlarına uygun şekilde resmi açıklamalar yayımlıyor. Buket Özgünlü Yalnız Değildir!
Elgöç, konuşmasını “Zafer ezenlerin değil, direnenlerin oluncaya dek mücadelemiz sürecek. Sokaktayım yanındayım” diyerek sonlandırdı.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.