Alevi Haber Ajansi

Veli-Der’den birinci dönem raporu: Okul öncesi kuran kursu eğitim ve çocuk hakkı ihlalidir

PİRHA-2021-2022 Eğitim-Öğretim yılının bugün tamamlanan birinci dönemine dair bir rapor hazırlayan Veli-Der, salgın döneminde gerekli önlemlerin alınmadığını belirtti. 4-6 yaş grubundaki çocuklara verilmek istenen din eğitimine de tepki gösteren Veli-Der, raporunda “Çocukların bilişsel ve psikolojik gelişimlerine aykırı bir şekilde soyut bilgiler dayatılmakta, çocuk hakları normların da var olan mevzuata da aykırı davranılmaktadır. Uygulamaya geçirilmek istenen eğitim hakkı ve çocuk hakkı ihlalidir” ifadelerine yer verdi.

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) 2021-2022 Eğitim-Öğretim yılının bugün tamamlanan ilk dönemine ilişkin kaynaklarından aldığı verilere göre hazırladığı değerlendirme raporunu açıkladı. “Bir dönem bitti sorunlar bitmedi” başlıklı raporda Veli-Der, Covid-19 salgını sürecinde gerekli önlemlerin alınmadığını belirtirken, yapılan yüz yüze eğitimde en az 27 eğitimcinin hayatını kaybettiğini kaydetti.

“SALGIN DÖNEMİNDE GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMADI”

Sunulan raporda öne çıkan bilgiler şöyle:

“Salgında yüz yüze eğitim salgın öncesi koşullarla açıldı ve sürdürüldü. Gerekli önlemler alınmadı. Öğrenci Veli Derneği olarak 6 Eylül’den beri ifade ediyoruz. Destek personelin takviyesi konusunda okullara bütçe gönderilmesi, dersliklerin havalandırılması, sınıfların seyreltilmesi, hijyen koşullarının iyileştirilmesi ve aşı oranlarının artırılmasına dair taleplerimiz vardı. Birçoğunun gerçekleşmediğini görüyoruz.

Kış mevsimine girdik okulların cam ve kapıları doğal olarak kapalı tutulmakta, haliyle 30-40 kişilik dersliklerde yayılım daha hızlı olmakta. MEB verileri ile yalnızca yüz yüze eğitimin (Ocak ayı verilerini baz alırsak) bir gününde 1524 sınıfın karantinaya alınması bilgisi dahi verilerin şeffaf açıklanmamasına rağmen yaşanılan sorunların vahametini göstermektedir.

2020-21 eğitim-öğretim yılında okul öncesi eğitimdeki öğrenci sayısı %24,8 azalarak 1 milyon 225 bin 981 oldu. Zorunlu eğitim kapsamına alınması planlanan 5 yaşta ise okulöncesi eğitim net okullaşma oranı %71,2’den %56,9’a düştü.

“LAİK, KAMUSAL, BİLİMSEL OKUL ÖNCESİ EĞİTİM HER ÇEOCUĞUN HAKKIDIR”

Diyanet İşleri Başkanlığı 2021 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu ile birlikte 5 yaşındaki çocukların okulöncesi eğitimin zorunlu eğitim çerçevesinde değerlendirilmesi için MEB’le görüşmelerin başlatıldığı açıklamaları yapıldı ve şuradan kararlar çıkartıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sağlanan Kuran kursu eğitiminin sunduğu eğitimin müfredatı, içeriği okulöncesi eğitim kapsamında değerlendirilmesi için gerekli koşulları sağlamamaktadır. Bu kurslarda görevli kişiler Talim Terbiye Kurulu Başkanlığınca saptanmış pedagojik formasyon ve yüksek öğretim kriterlerini taşımamaktadır. Ayrıca çocukların bilişsel ve psikolojik gelişimlerine aykırı bir şekilde soyut bilgiler dayatılmakta, çocuk hakları normların da var olan mevzuata da aykırı davranılmaktadır. Uygulamaya geçirilmek istenen eğitim hakkı ve çocuk hakkı ihlalidir.

Örgün eğitim istatistiklerinde ‘’toplum temelli kurumlar’’, “Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı 4-6 yaş kurslar, belediyelerce açılan kreşler, derneklerce açılan kreşleri” kapsıyor. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı 2020 Yılı Faaliyet Raporu’nda 4-6 yaş grubuna yönelik kurslarda 181 bin 808 öğrencinin öğrenim gördüğü paylaşılmasına rağmen MEB istatistiklerine göre 2019-20 eğitim-öğretim yılında ‘’toplum temelli kurumlar’’da öğrenim gören öğrenci sayısı 113 bin 762’dir. Açıklanan resmi belgelerde dahi açıklanan veriler yaşanılan çocuk hakkı ihlallerinin boyutunu ortaya koymaktadır.

EN AZ 700 BİN ÇOCUK ÖRGÜN EĞİTİM DIŞINA ÇIKTI

Okullaşma oranlarında en ciddi düşüş okul öncesinde gerçekleşmiştir. 2020-2021 yılında 5 yaş grubunda kayıtlı öğrenci sayısı  %24,8 azalmıştır. 2020-2021 eğitim öğretim yılında Türkiye genelinde ilkokullarda 5 milyon 193 bin 546 çocuğun 143 bin 861’i örgün eğitim dışına çıktığı görülmüştür. Ortaokullarda ise Türkiye genelinde 5 milyon 153 bin 504 çocuğun yaklaşık 74 bin 726’sı örgün eğitimin dışına çıktığı, liselerde ise 4 milyon 948 bin 853 çocuğun 457 bin 274’ü örgün eğitimin dışında kaldığı görülmüştür.

“EĞİTİMDE EŞİTSİZLİĞİN GELDİĞİ NOKTA ‘ÇOCUK İŞÇİLİĞİ'”

Türkiye’de çalışan çocuklara dair güncel veriler TÜİK tarafından düzenlenen Çocuk İşgücü Anketi’ne dayanmaktadır. En son 2019’un son çeyreğinde düzenlenen ankete göre, 5-17 yaş arasındaki en az 720.000 çocuk çalıştırılmaktaydı. 15-17 yaş arasında çalıştırılan çocuk sayısı ise 574 bin idi. TÜİK verilerinin yaşanılan gerçekliği gizlemesi artık tüm kamuoyunun ortak bilgisi iken açıklanan sayılar eğitimin paralılaştırılmasının, eğitimde yaşanılan eşitsizliğin geldiği boyutun açık göstergesidir.

“EĞİTİMİN ERİŞİLEBİLİR OLMASI TARTIŞILMAZ BİR HAKTIR”

Açıklanan son verilerle Türkiye genelinde 1 milyon 172 bin 646 öğrenci taşımalı eğitimle eğitime ulaşmaya çalışmaktadır. Öğrencilerin %24,6’sı ilkokul, %37’si ortaokul ve %38,4’ü lise kademesinde eğitim almaktadır. Olağandışı koşullarda son yöntem olarak başvurulması gereken taşımalı eğitim rutin bir uygulama haline getirilmekte, servis yönetmeliğinde şirketlerin lehine yapılan düzenlemeler vb. nedenlerden kaynaklı çocuklarımız taşımalı eğitim sırasında yaşanan kazalarda hayatını kaybetmekte, eşitsiz koşullarda eğitim sürecine devam etmek zorunda kalmaktadır. Her çocuk için eğitime erişim en temel haktır.

“TARİKAT YURTLARI KAMULAŞTIRILMALIDIR”

Karaman’dan Aladağ’a, memleketin yüzlerce yerinde tarikat yurtlarında çocuklarımıza yaşatılan acılar daha sıcakken, buraları artık sadece dogmatik düşüncelerin çocukların zihinlerine boca edilerek hayatlarının çalındığı yerler değil, aynı zamanda fiziki ve psikolojik şiddetin , cinayetin, tecavüzün kısaca  her türlü vahşetin yaşandığı yerler haline gelmiştir.

Muş’ta 12 yaşında bir çocuğumuzun Kuran kursunda tuvalet kapısında asılı olarak bulunması, Antalya’da yine bir tarikat yurdunda gencimizin boğazı kesilerek katledilmesi  ve son olarak Enes Kara’yı kaybetmemizle birlikte bir kez daha yüreğimiz parçalanmıştır. Eğitim kamusal bir haktır. Barınma hakkı da tüm çocuklarımızın en temel hakkıdır. Sosyal devlet ilkesinin temel gereği olarak ücretsiz sağlanmalıdır. Tüm tarikat yurtları ve özel yurtlar kapatılarak kamusallaştırılmalıdır.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak