PİRHA-Alevi toplumunun kesin olarak reddettiği Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Alevi inancını asimile etmek için birçok yerde etkinlikler yapmaya devam ediyor. Dejenerasyon politikalarıyla Alevi inancının yok edilmeye çalışıldığını vurgulayan Üryan Hızır Ocağı’ndan Veli Büyükşahin, “AKP-MHP iktidarının asimilasyon aracı olarak kurduğu Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı çeşitli cemevleri, Alevi kurumları, ocak evlatları, semah dönenler ve sanatçıları kendi çevresine çekerek Alevi inancını yozlaştırmaya çalışıyor” dedi.
Alevi toplumunun kesin olarak reddettiği Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Alevi inancını asimile etmek, dejenerasyon yaratmak için birçok yerde etkinlikler yapmaya devam ediyor.
3 Ağustos’ta da Cem Vakfı Antep Şubesi ile Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ortaklığında düzenlenen 8. Hemşehri Dernekleri Festivali’nde Adıyaman yöresi yaşlı otantik semah grubu adlandırması da büyük tepki çekti.
Sanatçılar Tolga Sağ, Muharrem Temiz ve Hüseyin Korkankorkmaz, 11 Ağustos’ta Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın katkılarıyla yapılacak 16. Kısas geleneksel aşure etkinliğine katılmayacaklarını duyurdu.
Üryan Hızır Ocağı’ndan Veli Büyükşahin, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın son dönemlerde yaptığı etkinliklere tepki gösterdi.
“ALEVİ İNANCINI YOZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Farklı asimilasyon politikalarıyla Alevi inancının yok edilmeye çalışıldığını vurgulayan Veli Büyükşahin, “İktidarlar Alevi toplumunu sadece baskılarla ve katliamlarla yok etmeye çalışmadılar aynı zamanda onların geleneklerini, kültürlerini, inançlarını, sanatlarını ve yaşam tarzlarını yozlaştırarak yok etmeye çalıştılar. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulmasıyla birlikte Alevi inancının içini boşaltmaya yönelik çok ciddi girişimler var. Ama bu yozlaştırma politikalarını da Alevi inancı içerisinde olan kişiler aracılığıyla yapmaya çalışıyorlar. AKP-MHP iktidarının asimilasyon aracı olarak kurduğu Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı çeşitli cemevleri, Alevi kurumları, ocak evlatları, semah dönenler ve sanatçıları kendi çevresine çekerek Alevi inancını yozlaştırmaya çalışıyor. Alevi inancını yozlaştırmak istiyorsanız ilk önce inancı ayakta tutan temel direklerine müdahale etmeniz gerekir. Eğer Alevi ocaklarını yok ederseniz aslında Alevi toplumunun inancının tümünü asimilasyona açık hale getirmiş olursunuz” diye belirtti.
“BİZİM İNANCIMIZDA SEMAH EKİBİ DİYE BİR KAVRAM YOK, SEMAH BİR GÖSTERİ DEĞİL”
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın yaptığı etkinliklerle kendi anlayışını Aleviler üzerinden Alevilere pazarlamaya çalıştığını belirten Veli Büyükşahin, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:
“Bazı sanatçılarımız bu tehlikeyi gördükleri için reddettiler ve yapılan programa katılmayacaklarını söylediler. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı yine birçok cemevi ve Alevi inanç önderiyle ilişki kurmak istedi ancak birçok insan bunu reddetti. Bu yapılanlar çok kıymetli ve değerli. Bu yapılanlar Alevi inancını korumaya dönük Hüseyni duruşlar. Adıyaman, Maraş, Malatya, Antep geleneksel Aleviliğin en güçlü yaşandığı bölgelerdendir. Özellikle kırsal bölgelerde Alevi inancı ocak sistemi içerisinde çok güçlü bir şekilde yaşanıyor. Ancak yakın zamanda Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın düzenlediği bir etkinlikte Adıyamanlı semah dönen canlarımızı yaptıkları etkinliğin afişinde semah ekibi olarak nitelendirmişler. Bizim semahımız bir gösteri değildir. Bizim inancımızda semah ekibi diye bir kavram da yok. Semahın böyle tanımlanması Alevi inancına çok zarar veren bir şey ancak buna araç olan kişiler de Alevi inancına zarar veriyor. İnancımızı asimile etmek isteyenler, canlarımızın iyi niyetini kullanıyorlar. Tıpkı Tolga Sağ ve Muharrem Temiz’in çağrıldığı etkinlikte olduğu gibi. AKP iktidarı ve Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı insanlarımızın iyi niyetinden faydalanmaya çalışıyor. Alevi toplumunun bu tür etkinlerde daha uyanık olması lazım.”
“HEM KERBELA’YA AĞLAYIP HEM DE YEZİT SOFRASINA OTURMAMALIYIZ”
Alevi inancının kendisini geleceğe taşıyacaksa bunun ocak sistemi içerisinde olacağını söyleyen Büyükşahin, “Cemevlerinin kentlerde bir misyonu ve görevi var ama ne Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, ne cemevleri ne de derneklerin Alevi inancını yeniden şekillendirmesine gücü yeter. 40’lar Meclisi’ni sembolize eden semahımızı bu şekilde kullanmaya kimsenin hakkı yok. Semahımız bir gösteri aracı değildir, semah dönenler de folklor ekibi değildir” diye konuştu.
“Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile bilerek ve isteyerek çalışan kişi ve kurumlara karşı bir tutum alınması gerekiyor” diyen Büyükşahin şunları kaydettti:
“Alevi sanatçısı bir taraftan İmam Hüseyin’in Kerbela’da yaşadığı zulmün deyişlerini okuyacak ama bir taraftan da Yezit siyaseti yapanların sofrasına oturacak. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın yaptığı etkinlikler Muaviye ve Yezit zihniyetinde olanların yaptığı etkinliktir. Hem Kerbela’ya ağlayıp hem de Yezit sofrasına oturmamalıyız. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın etkinliklerine katılmak Yezit’in sofrasına oturmaktan farklı bir şey değil” diye konuştu.
Cihan BERK/PİRHA
Yoruma kapalı.