PİRHA – Ankara Keçiören’de valiliğin talimatı ile Keçiören Kaymakamlığı tarafından, Alevilere dönük yaşanabilecek katliamlara karşı dikkatli olmaları gerektiğine dair yapılan toplantıya ilişkin PSAKD Yenimahalle Şubesi Batıkent Cemevi Başkanı Onur Şahin PİRHA’ya konuştu. Şahin “Bu, Alevileri cemevlerinden uzak tutma politikasıdır. Buradaki amaç cemevlerini boşaltmaktır” dedi.
Haberin videosu
Ankara Valisi Ercan Topaca’nın talimatıyla, Ankara’da Aleviler için ‘Tehdit toplantısı’ düzenlendi. Alevi dernekleri temsilcilerine “Alevi örgütlerine her an tahrik olabilir, dikkat’’ uyarısında bulunuldu.
Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan PSAKD Yenimahalle Şubesi Batıkent Cemevi Başkanı Onur Şahin, “Alevilere yönelik sürekli ayrımcı söylemler kullanan iktidardan bize dönük bir güvence beklemiyoruz. Aleviler olarak böyle bir düşüncemiz yok. Ancak en azından bir devlet sorumluluğunun yerine getirilmesi lazım” dedi.
“SİSTEM ALEVİLERİ YOK SAYMA ÜZERİNE KURULMUŞTUR”
İktidarın Alevilere dönük bir yok sayma politikası izlediğini, sistemin Alevileri yok sayma üzerine kurulmuş olduğunu belirten Şahin, “Aleviler tarihsel olarak 1000 yıllık bir gelenektir, yok sayılmaya çalışılıyor. Alevilere dönük katliam çabalarının aslında bizce iki tane boyutu vardır. Birincisi fiziksel katliam, ikincisi ise kültürel katliamdır” dedi.
“Tarihimiz boyunca yüzlerce defa katliamlara uğradık. Hatta son yüzyılda cumhuriyet döneminde de Dersim’de Çorum’da Maraş’ta Sivas’ta Gazi mahallesinde katliamlara uğradık. Aslında bizim evet tepemizde Demokles’in kılıcı gibi böylesi bir tehdidi sürekli sallandırıyorlar” diye konuşan Şahin, şöyle devam etti:
“Bu anlamda cemevlerimiz sürekli olarak tehdit altında. Alevilere yönelik sürekli bir ayrımcı söylemler kullanan iktidardan bize dönük bir güvence beklemiyoruz. Aleviler olarak böylesi bir düşüncemiz yok. Ancak en azından bir devlet sorumluluğunun yerine getirilmesi lazım.”
“ALEVİLERİ KORKUTMA, CEMEVLERİNDEN UZAK TUTMA POLİTİKASI”
Şahin, yapılan toplantının amaçlarını şöyle açıkladı:
“Bizim cemevlerimizi resmi olarak kabul etmeyen iktidar sizin cemevleriniz tehdit altında diyor. Bu Alevileri korkutma, sindirme, bu Alevileri cemevlerinden uzak tutma politikasıdır. Buradaki amaç cemevlerini boşaltmaktır, Alevi örgütlerini kitlelerden uzak tutmaktır.
İktidarın şu andaki en büyük korkusu Alevilerin bir araya gelmesidir. İkinci boyut ise şudur: Fiziksel katliamdan daha vahim bir durumdur bu. Kültürel katliamdır. Alevi halkı yok sayılmaktadır, Alevi halkı kültürel olarak katledilmektedir. Kültürel katliamın diğer ismi asimilasyondur. Alevi halkı sistemli bir şekilde asimilasyona uğratılmaktadır. Alevi halkına sistemli zorunlu din dersi dayatılmaktadır. Alevi halkının ibadethaneleri kabul edilmemektedir.
Cemevlerimiz yok sayılmakta ve buna benzer bir sürü şey. Kamu kurumlarında ayrımcılığa uğruyoruz. Artık iktidar durumu öyle bir aşamaya getirmiştir ki; Alevilik bizim insanımız için kamusal yaşamda taşıması çok zor bir yük haline gelmiştir. Maalesef çoğu zaman ya kendilerini gizliyorlar, ya kimliklerini gizliyorlar bir kısmı da maalesef bunu bir zaman sonra içselleştirmeye başlıyor. Yani bu kimliğinden vazgeçmek zorunda kalıyorlar, bırakmak zorunda kalıyor.”
“ALEVİLERİN ASİMİLASYON POLİTİKALARINA HİZMET EDEN SÖYLEMLERİ”
Onur Şahin, “İktidar bu tür politikalarından vazgeçmediği sürece bizim onları iyi niyetli olarak görmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla cemevlerine saldırı olabilir toplantısını da biz iyi niyetli bir yaklaşım olarak görmüyoruz, bu çerçevede görüyoruz” diye konuşarak şöyle dedi:
“Buradaki amaç Alevileri, Alevi kitlesini örgütsüz hale getirmek ve Aleviliği asimile etmektir. Bu politikadan devlet asla vazgeçmiyor. Burada Alevi halkına düşen Alevi örgütüne sahip çıkmaktır. Cemevlerine sahip çıkmaktır. Eğer biz bu kültürü yaşatamazsak Türkiyedeki toplumsal dinamiklerin belki de en önemli unsuru yok olmuş olacaktır. Bizim buradaki görevimiz cemevlerine sahip çıkmaktır. Alevi halkının birliğini sağlamaktır. Bunun için de gerekli çabayı göstermektir.”
“DEVLETİN DİKKATİNİ ÇEKEN BİR YER: BATIKENT PİR SULTAN ABDAL CEMEVİ”
Ankara’da bulunan Alevi kurumlarıyla ilgili bilgi veren Şahin, “Ankara özelinde konuşacak olursak Ankara’da bizim Alevi kurumları olarak birçok Alevi kurumu birçok derneğimiz var. Ama iki tane büyük cemevimiz var. Bunlardan bir Hacı Bektaş Vakfı bir diğeri ise Batıkent’teki Pir Sultan cemevidir. Özellikle buralar dikkat çekmektedir” dedi.
Şahin, kurumların devletin dikkatinin çekmesine ilişkin de şunları söyledi:
“Güvenlik noktasında da buralara odaklanılmaktadır. Batıkent’te bulunan cemevimiz 3.5 dönüm arazi üzerine kurulu. İçinde cemevimiz, yemekhanemiz, idari binamız morgumuz vardır. Sürekli olarak Alevi halkına cenaze hizmeti vermekteyiz. Yemek hizmeti vermekte ve birtakım ihtiyaçlarını karşılamaktayız. Dolayısıyla bu anlamda devletin dikkatini çeken bir yerdir.
Aynı şekilde Aleviliğe düşman yapıların da dikkatini çeken bir yerdir. Güvenlik noktasına gelecek olursak emniyet birimleri bizimle zaman, zaman temas kurmakta ve zaman zaman oralarda inceleme yapmaktadır. Bu dediğimiz gibi genel bir sorundur. Oradaki mülki amirin birilerinin inisiyatifinden bağımız olarak. Asıl Türkiye’deki bakış açısında bir sorun var.
Yani güvenliğe dair bizim orada özel bir durumumuz yok. Özel bir inisiyatifimiz söz konusu değil. Sadece geceleri bekleyen bir tane gece bekçimiz vardır. Bunun dışında da bir güvenlik önlemine de sahip değiliz.
Bekçimizde orayı korumaktan ziyade gece gelebilecek cenazeler veya orada oluşabilecek herhangi bir sorunla ilgili orada bulunmaktadır.”
“KATLİAM FAİLLERİNİ VEKİL YAPANLARDAN İYİ NİYET BEKLEMİYORUZ”
Şahin, “Sivas katliamı failleri berat ettirildiği zaman hayırlı olsun diyenlerle, Sivas katillerinin avukatlarını milletvekili, bakan hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapanlardan biz iyi niyetli bir yaklaşım beklemiyoruz” dedi.
“Bu toplantılarında kendimize yönelik bir tehdit olarak görüyoruz. Devlet istediği yerde istediği zaman güvenlik önlemlerini çok sıkı bir şekilde almaktadır. Bu tamamen onların niyeti ile bağlantılı bir olaydır. Biz onları iyi niyetli olarak görmüyoruz” diye konuşan Şahin sözlerini şöyle tamamladı:
“Burada en büyük görev Alevi halkına düşmektedir. Alevi halkı cemevlerini, kurumlarını sahiplendiği takdirde bizim ne devlete ihtiyacımız olur ne başkasına ihtiyacımız olur. Halkımıza çağrımdır cemevlerini, Alevi kurumlarını sahiplenin.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.