Alevi Haber Ajansi

Uzmanlar, MKE’de durmak bilmeyen iş cinayetlerine dikkat çekti!-VİDEO

PİRHA-Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) fabrikalarında 2 ayda yaşanan 2 patlamaya ilişkin Ankara’da açıklama yapıldı. MKE fabrikalarında teknik altyapı yatırımlarının yapılmadığının belirtildiği açıklamada, “Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmak her işçinin hakkıdır” denildi.

MKE’ye ait Ankara Elmadağ’daki dinamit atölyesinde 5 işçinin öldüğü patlamanın üzerinden henüz 38 gün geçmişken 18 Temmuz’da ise Kayaş’taki fabrikada bir patlama daha yaşandı. Son patlamada 4 işçi, vücudunun çeşitli bölgelerinde Kimyasal yanıklar sebebiyle ağır yaralandı. MKE’deki iş kazalarına ilişkin Ankara’daki sendika ve sivil toplum örgütleri, basın açıklaması yaptı.
Ankara Tabip Odasında yapılan basın açıklamasına İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu, DİSK, Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi ile Türk Tabipleri Birliği temsilcileri katıldı.

“YILLARDIR MEYDANA GELEN İŞ CİNAYETLERİ”

Basın açıklaması öncesinde Suruç’ta IŞİD tarafından katledilen 33 yurttaş anıldı.

Ortak kaleme alınan açıklamayı okuyan İşyeri Hekimliği ve İşçi Sağlığı Komisyonu Başkanı Buket Gülhan, MKE fabrikalarında teknik altyapı yatırımlarının yapılmadığı konusuna işaret etti. Gülhan, MKE’nin kurulduğu günden buyana hiçbir teknolojik gelişme göstermediğini belirterek şunları söyledi:

“Patlama Kapsül Fabrikası’nda AR-GE faaliyetlerinin yapıldığı atölye bölgesinde, fosforun alevlenmesi ve diğer prototiplere sıçraması sonucu gerçekleşti. MKE Kapsül Fabrikası’na üretim ve denetimin modernizasyonuna yönelik teknik altyapı yatırımlarının yapılmadığı biliniyor. Basına yansıyan haberlere göre “iş güvenliği müdürü Mart ayında EYT’li olduğu için ayrıldı, üç ay boyunca yerine atama yapılmadı ve birim kapalı kaldı”. 10 Haziran’da Elmadağ’daki MKE tesisinde 5 işçinin yaşamını yitirdiği patlamadan iki gün sonra iş güvenliği birimi yeniden kuruldu. Kamuya bağlı MKE’de 1986, 1988, 1997, 2008, 2012, 2013, 2018, 2022 yıllarında çeşitli patlamalarda onlarca işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi ve yaralandı. AKP iktidarı döneminde; 2008 yılında Kırıkkale Makine Kimya Endüstrisi Barut Fabrikası’ndaki patlamada 3 işçi, 2012 yılında Yahşihan’da Mühimmat Ana Depo Komutanlığı Ayırma ve Ayıklama Tesisindeki patlamada 4 işçi, 2013 yılında Elmadağ Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası’ndaki patlamada 2 işçi, 2018 yılında yine aynı fabrikada 1 işçi, bu yıl Haziran ayında Elmadağ’daki patlamada 5 işçi yaşamını yitirmişti. Çok sayıda işçi de yaralandı. MKE bünyesindeki tesislerde çok ağır ve çok tehlikeli bir iş yapılmasına rağmen kurulduğundan bu yana neredeyse hiçbir teknolojik değişiklik görmemiştir. Daha önceki patlamalardan sonra hazırlanan raporlardan bilindiği üzere; mekanik, elektronik ve pnömatik cihaz, kumanda sistemleri ve ekipmanlarının çoğu ya yıpranmış ya eskimiştir. Modern hale getirilmeyen teknik ve eksik denetimlerle üretime devam etmek, fabrikalarda ve atölyelerde işin tehlike derecesine göre mekânsal organizasyonların ve işgücü planlamasının yapılmaması, yeterli ve prosedürlere uygun koruyucu ekipman tedarik edilmemesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarını ortadan kaldırmaktadır. Yangın ve patlama gibi olaylar kimyasal maddelerin depolandığı, taşındığı ve üretildiği ortamlarda öne çıkan risklerdir. Tesisin statüsü nasıl oluşa olsun bir “Yangın Önleme Programı”nın olması gereklidir. İlgili Mevzuat ve Standartların gereklerini yerine getirmekle birlikte daha sıkı güvenlik önlemleri alınmalıdır.

“NE YAŞANIRSA YAŞANSIN, ÇARKLAR DÖNSÜN ANLAYIŞI VAR”

MKE’de yıllardır meydana gelen ihmaller, patlamalar, iş kazaları ve iş cinayetleri, Türkiye’deki emek rejiminden despotik karakterinden bağımsız değildir. Ne yaşanırsa yaşansın “çarklar dönsün” anlayışıyla devam eden, emeğin sendikal hak ve özgürlüklerini yok sayan, sömürüyü her alanda yoğunlaştıran mevcut emek rejimi, daha fazla üretim ve ciro baskısı için işçilerin canını hiçe saymaktadır. Bilhassa emek yoğun sektörler olmak üzere, çalışma sürelerinin uzamasından, çalışma koşulları ve işyükünün ağırlaşmasından, güvencesizlik ve esnek çalışma biçimleri artmasından kazançlı çıkan sadece iktidar ve patronlardır. Kamuyu özel sektör gibi gören, kurumların yapısını ve kadroları kâr-zarar hesaplarına göre dizayn eden politikalar sonucunda İSG denetimlerinin liyakatsiz firmalara yaptırılması, OSBG anlayışının yerleşmesi, yeni işe alınan tecrübesiz personele yeterli mesleki eğitim ve donanım verilmeden tehlikeli üretim süreçlerine dâhil edilmesi, yeni patlamalara, iş kazalarına ve iş cinayetlerine davetiye çıkarmaktadır.

“CEZALARIN CAYDIRICILIĞI ARTTIRILMALI”

Atılması gereken adımlar bellidir: Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmak her işçinin hakkıdır. İSG faaliyetlerinin sağlanması öncelikle devletin ve işverenin görev ve sorumlulukları arasındadır.
Kamu ve özel fark etmeksizin tüm işyerlerinde denetimler eksiksiz yapılmalıdır. İşçilerin sağlığı ve canı açısından tehlike arz eden durumlar karşısında idari para cezaları uygulanmalıdır.
İş kazaları sonucu yargılamalar taksir-bilinçli taksir çerçevesinde değerlendirmeden çıkarılmalı, cezaların caydırıcılığı artırılmalı, patronları ve failleri koruyan cezasızlık kültürünün önüne geçilmelidir. Çalışma yaşamının düzenlenme aşamalarında, ÇSGB dışında, Sağlık Bakanlığı, üniversitelerin ilgili birimleri, sendikalar, TTB ve TMMOB’nin yer aldığı bağımsız, kamu yararına çalışan heyetler ve bilimsel kurullar oluşturulmalıdır. Sendikalar, örgütlü olduğu ya da olmadığı işkolundaki tüm işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda denetim yapabilmeli, önerileri ve talepleri yetkili mercilerce dikkate alınmalıdır. Esnek ve kuralsız çalışmayı, geçici iş ilişkisini, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, kıdem tazminatlarını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budayan, İSİG’i işveren yükümlülüğü olarak görmeyen, örgütlülük önüne engeller koyan tüm yasal düzenlemeler iptal edilmelidir.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak