PİRHA- Müzakere sürecine dair değerlendirmede bulunan Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Antalya Şube Başkanı, Kazım Uçarcan, Aleviler olarak barış girişimlerini çok olumlu ve aynı zamanda hayati bulduklarını belirterek, Alevi kurumlarına ‘Barış Çalıştayı’ yapmaları çağrısında bulundu.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Antalya Şube Başkanı Kazım Uçarcan, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne ilişkin PİRHA’ya konuştu.
Aleviler olarak her zaman savaşa karşı olduklarını belirten Alevi Kültür Dernekleri Antalya Şube Başkanı Kazım Uçarcan, “Tarih boyunca Alevi kurumları olarak savaşlardan yana olmamışızdır. Bizim bir düsturumuz var; bin kez mazlum olsan da bir kez zalim olma. Bizim açımızdan savaşların zorbalığın ve yıkıcılığın ne kadar kötü olduğunu anlatan evrensel bir anlayıştır “dedi.
“BARIŞ SÜRECİNDE HUKUKSUZLIKLAR HALA DEVAM EDİYOR”
Hangi coğrafyada olursa olsun her zaman savaşa karşı barıştan yana tavır geliştirdiklerinin altını çizen Uçarcan, “Çünkü bir taraftan böyle bir süreç geliştirirken öte taraftan her türlü hukuksuzluk sürüyor. Seçimle gelen belediye başkanlarının görevden alınıp tutuklanması, hasta mahpus ve siyasi tutukluların durumu, çevre katliamlarının olması açıkçası bizi düşündürüyor. Yani biz bu noktalarda siyasal iktidarı çok samimi bulmuyoruz” diye konuştu.
Barışa hem küresel anlamda hem de ülkesel anlamda büyük ihtiyaç olduğunu vurgulayan Uçarcan, “Bu toprakların gerçekten barışa ihtiyacı var ve bunu fiili olarak görmemiz gerekiyor” diye belirtti.
Hükümetin hiçbir kademesinde liyakat kalmadığını belirten Uçarcan,” Bizim açımızdan barış çok elzem. Gerçek anlamda bir barış ortam yakalanmışsa liyakat meselesi de gündeme gelir. Gerçekten bundan sonraki süreci götürmede kendi alanlarında uzmanlaşmış liyakatli insanlar eliyle yürütülürse bunun üzerinden sonuç alınır” şeklinde ifade etti.
“BARIŞ SÜRECİ ŞEFFAF YÜRÜTÜLMELİ”
Barış girişimlerini olumlu baktıklarını ve hayati bulduklarını belirten Uçarcan, “Sadece kaygılarımız şeffaf yürümemesinden kaynaklı. Onun dışında Aleviler olarak biz barış sürecini olumlu karşılıyoruz” dedi.
Barış görüşmeleri sonucunda Kürt sorununun çözülmesi Alevi sorunu üzerinde çok önemli yansımaları olacağının altını çizen Uçarcan, “Aleviler Cumhuriyetin kurucu unsuru. Barış süreci de Cumhuriyeti ilgilendirdiği için Alevilerin burada aktif rol alması gerekiyor ancak muhatap alınmıyorlar. Muhatap alınmaları gerekiyor” diye ifade etti.
“MECLİS KOMİSYONUNDA ZORUNLU DİN DERSLERİ VE CEMEVLERİNİN DURUMU KONUŞULMALI”
Hala zorunlu din derslerinin kaldırılmadığı, cemevlerinin ibadethane olarak tanınmadığını belirten Uçarcan, “Yani bu barış sürecinde aslında tarafların bunları da konuşması gerekiyor. Eğer bir barış olacaksa sağlıklı bir yapının hedeflenmesi gerekiyor. Bu ülkedeki ışığı açığa çıkaran, bu ülkedeki sanatı, edebiyatı bir biçimde yaşamı tahkim eden alan Alevilere ait. Ama şimdi Aleviler burada barış sürecinin dışında tutuluyor. Muamma olan tarafta burasıdır” dedi.
”ALEVİ KURUMLARI BARIŞA İLİŞKİN ÇALIŞTAY GERÇEKLEŞTİRMELİDİR”
Alevilerin barış sürecine ilişkin çalıştay yapması çağrısında bulunan Uçarcan, “Misyonumuzu doğru oynayabilmemiz için Alevi örgütlerinin bir barış programı yaparak ‘barıştan ne anlamalıyız, barış nasıl olmalı?’ çalışması bizim misyonumuza denk düşecek bir çalışmadır. Bunu eksik bıraktığımız taraf olarak algılıyorum” dedi.
“ALEVİ KURUMLAR BARIŞ SÜRECİNDE ROLLERİNİ OYNAMALI”
Barış sürecinde Alevilerin rolünü oynayamadıklarını vurgulayan Uçarcan, şunları söyledi:
“Mesela Aleviler bir inisiyatif kullanma noktasında irade, güç olma noktasında sanki biraz eksik kaldılar.
TBMM ‘deki komisyonda Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, Cem Vakfının temsilcilerinin muhatap alınmasının doğru bir yaklaşım. Yapılan görüşmelerde velev ki bizim savunduğumuz politikalara denk gelmeyen yaklaşımlar da olabilir. Ben karşıt görüşlerinde dinlenmesinin de faydalı olacağını düşünüyorum. Çünkü sonuç olarak bu yapılan görüşmelerin tümünün sentezinin ortaya çıkaracağı sonuç açısından karşıt görüşlerin oralarda dinlenmesinden de yanayım. Bu tür görüşmelerin daha olumlu sonuca götürebileceğine inanıyorum.
Barışı girişimini organize eden ya da o sürecin öznesi olan taraflardan Alevilere bir önerinin gelmesi gerekir. Alevi örgütlerinin gerçekten tarihin hiçbir döneminde Aleviler savaştan yana olmamıştır.
Çünkü savaşın doğa için, insanlık için, bütün canlılar için bir yıkım olduğunu, özellikle kadınlar ve çocuklar için bir yıkım olduğunu öteden beri bilince çıkarmış bir topluluktur Aleviler. Bu boyutuyla eksik kaldığımızı düşünüyorum.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.